com'é cominciata io non saprei
la storia infinita con te
che sei diventata la mia lei
di tutta una vita per me
ci vuole passione con te
e un briciolo di pazzia
ci vuole pensiero percio'
lavoro di fantasia
ricordi la volta che ti cantai
fu subito un brivido si
ti dico una cosa se non la sai
per me vale ancora cosi
ci vuole passione con te
non deve mancare mai
ci vuole mestiere perche'
lavoro di cuore lo sai
cantare d'amore non basta mai
ne servira' di piu'
per dirtelo ancora per dirti che
piu' bella cosa non c'é
piu' bella cosa di te
unica come sei
immensa quando vuoi
grazie di esistere...
com'e che non passa con gli anni miei
la voglia infinita di te
cos'é quel mistero che ancora sei
che porto qui dentro di me
saranno i momenti che ho
quegli attimi che mi dai
saranno parole pero'
lavoro di voce lo sai
cantare d'amore non basta mai
ne servira' di piu'
per dirtelo ancora per dirti che
piu' bella cosa non c'é
piu' bella cosa di te
unica come sei
immensa quando vuoi
grazie di esistere...
Yıllardır mahkeme duvarı suratlı kişileri çıkaran polonya tv sinin bu yılda geleneği bozmadığını görmüş olduk.adam tv karşısına çıktığında evdeki kahkaları duymanızı isterdim ;)
(bkz: can bahadır yuce)'nin yaslı mızıka kitabındaki en enfes şiiri~kopyala yapıştır değil el emeği :)
~
akşamda olmak neyi halleder ki?
nasılsa sabaha masum bir sunu...
çoğunlukla,belirsiz bir imadır uyku
ekşimiş bir karanlık tadı ağzında
tutuşur,dağ menekşeleri gibi
dağılıp duran bir düştedir dudaklar
akşamın zamanı tuttuğu
akşamdan ne anladınsa;
titrek bir kelebek uçusunun sonu...
tutuklunun daha soğumamış ıslığıdır
sabaha kadar bir ince namlu
başlar geceden yana üşümeye
camlara çizilmiş mahkum bir kuğu
sanırsın,sanki sabahtan geceye tırmanır zaman
bir idamlık verilir sabaha
bulunmaz parmaklıkların ima ettiği uyku
ölmek neyi mi halleder;
"ölüm" den ne anladınsa işte onu...
Angelique için aşkın bir adı vardı. Loïc.. 35 yaşında bir kardiolog, evli ve pek yakında baba olacak.. Mutluluklarının önünde bir çok engel vardır.. Ama bunları kim umursar ki? Aşık olduğumuzda, umutla, tutkuyla ve delicesine bu aşkı yaşamaz mıyız?Gerçek anlamda aşk hastalığının ne demek olduğunu gösteren ilk başta yavaş gelişen ama sonlara doğru doruğa çıkan film..
Bütün ışıklara karşı geldi
yaktığın bu mum
Neyin nereden nereye geçişiydi
aktığım o mum
Bir aydınlık geçit, bir kedi
sakladığım o kurum
Zamanın ötesinde bir şimdi
sakındığım bu durum
yönetmenliğinin 35. yılında Theodoros Angelopoulos'un 12. filmi, 20. yüzyılın başlarında zorla göç ettirilen yani sürgün edilen rumlara adanmış. Başrolünde ağulu bir müzik olan bu ağıt bolşevik devrimi sonrası odessa'dan sürülen rumların; ağaları önde, selanik yakınlarında olduğunu düşündüğümüz bir çayıra gelmeleriyle başlıyor. Filmin bu ilk sahnesi aynı zamanda angelopoulos'un göstergelerinden kurulu filmin hangi göstergelerle nasıl bir öykü anlatacağını özetlediği mikronizması.
Odessa'dan gelen grubun ağası ve onun ailesi filmin başkahramanları, Angelopoulos'un kendi babasının adını verdiği Spiro ağa, odessa'dan gelirken yanında bir de küçük Eleni'yi getiriyor. ilk sahneden son sahneye kadar erkeklerin yarattığı tüm acılar bu kadının etrafında geçerek anlatılıyor.
(bkz: cem adrian)'ın son albümündeki en dikkat çeken şarkısı sözlerini:
korkmuyorum artık senden gece
korkmuyorum hiç karanlık
üzerime gel istersen
sar beni ben kaçıp gitmem
korkmuyorum artık senden yalnızlık
korkmuyorum hiç korkmuyorum.
yüreğime vur vur istersen
kalmadı hiç kaçıp gitmem.
sokaklarda yanımda dolaşan yağmur
geceleri baş ucumda duran yağmur
avucumda ellerin yerine yağmur
vur yüzüme vur yüzüme
saçlarımda nefesin yerine yağmur
dudağımda dudağın yerine yağmur
gökyüzden çaresizliğimi yağmur
vur yüzüme hadi vur yüzüme
korkmuyorum artık senden gece
korkmuyorum hiç karanlık
üzerime gel istersen
sar beni ben kaçıp gitmem
korkmuyorum artık senden yalnızlık
korkmuyorum hiç korkmuyorum
yüreğime vur vur istersen
kalmadı hiç kaçıp gitmem
sokaklarda yanımda dolaşan yağmur
geceleri baş ucumda duran yağmur
avucumda ellerin yerine yağmur
vur yüzüme vur yüzüme
saçlarımda nefesin yerine yağmur
dudağımda dudağın yerine yağmur
gökyüzden çaresizliğimi yağmur
vur yüzüme hadi vur yüzüme
yalnızca oturduğu semtte kablolu tv olan şanslı azınlık tarafından adam akıllı izlenebilen digiturk e yığınla para döken bizlerin nedenini bir türlü anlayamadığım halde izleyemediğimiz kanal.
teşekkürler digiturk..!
1955 yılında doğan jazz gitaristi.2005 yılında ercüment vural'la like a red(kırmızıya çalıyor)adlı albüm çıkarmıştır ayrıca birçok albüme gitarıyla hayat vermiştir.
iran'lı yönetmen bahman ghobadi'nin 2000 yılındaki filmi. filmin özgün ismi zamani baraye masti asbha 'dir.dram filmlerinden hoşlananlar için tavsiye edilir...
kübalı dünya satranç şampiyonu. 1921 ile 1927 yılları arasında dünya satranç şampiyonu ünvanını taşımıştır. 1921 yılında emanuel lasker'i havana'da yenerek ünvanı kazanmış.
musevilikte günde üç vakit ibadet etme mecburiyeti vardır bunların her birine ibranice'de tefila adı verilir. üç tefila vardır bunlar: sabah (şahrit), öğlen (minha) ve akşam (arvit) bölümleridir hafta arası ve hafta sonları için okunan bu bölümler sidur adı verilen ve yaklaşık 500 sayfa olan bir kitapta bulunur.