Sami Yusuf, ünlü şair ve filozof imadeddin nesimi’nin “Sığmazam” gazali üzerine 7 dakikalık muhteşem kompozisyonu, ekip, koro, görsel, sahne, sunum, ses, yorum, performans..... tümüyle muhteşem eser olmuş
sene 2011 de 1800 lira vererek aldığım iphone 4s telefonumdan şarj ve şarj aleti problemlerinden sıkıldığım için artık telefona fazla para vermek istemedim. tam fiyat performans telefonu olan xiaomi redmi 5 plus modelini 2018 yılında 850 liraya aldım. mutluyum herkese tavsiye ediyorum. (bkz: şimdi reklamlar)
Albayrak, "Al işte şimdi kara kara düşünüyor. '6'dan dolarlar aldık, ne yapacağız şimdi dolar 5'lere düştü'. Siz tutmaya devam edin elinizde o dolarları bakın ne olacak. Bu iş böyle. Siz daha çok beklersiniz."
tükürdüğünü yalayanlar için fazla iddaalı laflar değil. Türk lirasında kalan daha pişman.
sosyal medya da şahsi hesabını dahi sponsorlu gönderi olarak paylaşan bursa osmangazi bel başkanı mustafa dündar
“Vatandaşın parasını çarçur etmeden tasarruf yaparak, en büyük ve en ciddi yatırımları hayata geçirdiklerini dile getirerek, “Varsınlar bana kendini anlatamıyor, reklamını yapamıyor desinler. Bizler paraları reklama değil, yatırımlara harcıyoruz. Bunun neticesinde de başarılı oluyoruz. Bu paralar vatandaşın parasıdır, bu paralarda tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Biz paraları reklam için dağıtmış olsak, herkes Osmangazi Belediyesi ne işler yapıyor derdi. Ancak bizler reklam değil, iş yapıyoruz. Vatandaşımızın istekleri doğrultusunda yatırımlar yapıyoruz. inşallah 31 Mart’taki seçimlerden sonra da bu anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Biz ideoloji partisi değiliz. Biz hizmet partisiyiz. Hizmet yaparak ayakta duruyoruz. Hep hizmetlerle vatandaşımızın karşısına çıktık. Kaynaklarımızı her zaman vatandaşlarımızın daha güzel bir yaşam sürmesi için kullandık. Osmangazi Belediyesi olarak her mahallede bir hizmetimiz var. Yemedik, yedirmedik, çalmadık, çaldırmak. Alnı ak, başı dik, göğsümüzü gere gere gönül rahatlığı ile vatandaşımızın karşısına çıkıp oyumuzu istiyoruz” dedi.
buna inanan sorgulamayan görmeyen seçmenler nasıl olsa tekrar başkan yapacak seni neden reklam yapıyorsun ki pardon yapmıyorsun... bizde görmüyoruz zaten
Ekonomik krizin bitmesi için inşaatın krizinin bitmesi; inşaatın krizinin bitmesi için de ekonomik krizin bitmesi lazım!
inşaat sektörünün kriziyle ekonomik kriz arasında yumurta-tavuk ilişkisi var: Ekonomik krizin bitmesi için inşaatın krizinin bitmesi gerekiyor. Fakat heyhat, inşaatın krizinin bitmesi için de ekonomik krizin bitmesi lazım!
inşaat hiçbir zaman sadece inşaat demek değildir. Aynı zamanda çimento, demir, mobilya, beyaz eşyadır. 2018’in üçüncü çeyreğinde gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 8.4’ü, toplam istihdamın ise yüzde 7.1’i inşaattan geliyordu. Buna çevresindeki sektörleri de eklediğimizde ekonominin neredeyse dörtte birinin inşaata bağlı olduğu görülüyor.
Dolayısıyla ekonomik krizinin bitmesi için inşaatın krizinin bitmesi lazım. Ama bunun için de ekonomik krizin bitmesi gerekiyor! Şu anda 100 bin liralık konut kredisi almak, 10 yılda 300 bin lira ödemek anlamına geliyor. Bu seviyeden kredi almak için insanın aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım. Yani kredi faizlerinin düşmesi, inşaatın canlanması için birinci koşul.
Öte yandan tüketici güveninin de artması lazım. insanlar, “Çalıştığım şirket krizde batar da işsiz kalır mıyım?” endişesini üzerinden atmalılar ki, geleceğe güvenle bakabilsin, çekinmeden uzun vadeli borcun altına girsinler. (Buna iktisatta “tüketici güveni” deniyor. Tüketici güveni şu anda diplerde geziniyor.)
Özetleyelim:
1) inşaatın canlanması için faizlerin düşmesi,
2) Tüketici güvenin artması gerekiyor.
Bu iki koşul yerine gelince her şey düzelecek mi yani?
Heyhat, tek sorun keşke ekonomik kriz olsaydı! Bir de inşaatın kendi krizi var!
inşaat, ekonomik kriz başlamadan çok önce krize girmişti. Dünya Bankası’nın geçtiğimiz ay yayınladığı rapora göre Türkiye'de konut fiyat artışı 2010’da kira artışını solladı, geçti. Konut yatırımının kirayla kendini amorti etme süresi uzadıkça uzadı. Neticede konut yatırımı cazibesini yitirdi. Ekonomi krize girmeden çok önce konut satışlar düşmeye başlamıştı. Hemen ardından konut fiyatları reel olarak da gerilemeye başladı. (Yani konut fiyat artışı, enflasyonun gerisinde kaldı.)
Konutun kendini amorti etme süresi bu kadar uzamışken, satışlar düşer, fiyatlar reel olarak gerilerken inşaatın canlanması kolay değil.
Artık ahiret sorusunu soralım: Bir zamanlar maketten peynir ekmek gibi konut satan inşaat sektörü bu hallere nasıl düştü?
Ekonomik krizle ilgisi olmayan bir nedenden: Arzın talebi aşmasından.
Arz dediğimiz şey, konut üretimi. Talep de burada konut almak isteyen vatandaşlar oluyor...
Bundan 9-10 yıl önce istanbul’un merkezine 40 kilometre uzaklıkta, arabayla 2 saatte gidilebilen semtlerdeki projeler maketten kapış kapış satılıyordu. Hem de milyon dolarlara... Allah’ın dağındaki konutlar bu kadar para kazandırmaya başlayınca kazma küreği alan müteahhit boş bulduğu yeşil alana koştu, dağ taş apartman bloklarıyla doldu.
Sadece istanbul veya büyük şehirlerde değil, Anadolu’nun pek çok yerinde de aynı şey oldu. Kısa bir süre önce ziyaret ettiğim Malatya’da, bir zamanlar kayısı bahçesi olan arazilerin müteahhitler tarafından dümdüz edildiğini, yerlerine apartman blokları dikildiğini anlattılar örneğin...
Arz talebi işte böyle aştı. Hem de ne aşma. Bugün Türkiye genelinde alıcı bekleyen 2 milyon boş konutun olduğu tahmin ediliyor.
2 milyonluk stok erimeden inşaatın krizden çıkması güç.
iktidar bu açmazdan çıkmak için devlet bankaları aracılığıyla ucuz konut kredisi dağıtıyor. Ama sektörden gelen haberler iç açıcı değil: Çünkü hem tüketici güveni düşük, hem satılmayı bekleyen yüz binlerce boş konut var, hem de düşük faiz küçük bir azınlığa ve az sayıdaki projeye veriliyor.
inşaat sektörünün tek şansı, Türkiye’nin genç nüfusu. Türkiye’de her yıl 600 bin çift evleniyor. 125 bin çift de boşanıyor. Her evlilik, her boşanma, yeni konut talebi (aynı zamanda yeni buzdolabı, yeni çamaşır makinesi, yeni mobilya…) demek. Buna iş veya eğitim için şehir veya semt değiştirenleri, onların üzerine Suriyelileri ekleyin… Karşımıza çok akışkan bir nüfus çıkıyor.
Bu dinamik uzun vadede, 2 milyonluk boş konut stoğunu yavaş yavaş eritecek. Ama bu arada konut fiyatları reel olarak kim bilir nerelere düşecek, kim bilir hangi anlı şanlı inşaat şirketleri konkordato ilan edecek…
böyle dernek kursak ayfonculara yeni yıl mesajı ne bileyim hayırlı cumalar diye sms birde whatsapp tan mesaj atsak. Belki xiaomi derneğimizi aşkımızı görürde distribütör ile değil bizzat xiaomi türkiye adıyla ülkemiz pazarına giriş yapar.
mezun çok işveren yok. Asgari ücretle başlarsın ileride yükselir derler sonra hadi biraz zam istersin ve değişen olmaz yine asgari ücretle ayrılırsın. Sadece yeni mezun istihdamı ile geçinen firmalar var. Daha kötüsü de stajyer ile. öyle ki mimar çalışan olmamasına rağmen mimarlık bölümü öğrencisine staj adı altında tabiki 3 boyut render yaptırılmaktadır.
GençBank, 2011 yılından beri Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından koordine edilen ve yerel kurumların ev sahipliğinde gerçekleşen bir gençlik çalışması modelidir.
Uluslararası “YouthBank Ağı’nın” parçası olan ve C.S Mott Vakfı tarafından desteklenen proje; gençlerin güçlendirilmesini, yerel hayata katılımlarının arttırılmasını, kişisel gelişimlerini desteklemeyi ve yaşadıkları yerlerde pozitif katkılar sağlamalarını hedefleyen bir gençlik hibe programıdır.
Ülkemizin tüm ekonomilerinin çökme eşiğinde olduğu günümüzde işten atılmak ya da çalıştığınız iş yerinin kapanması artık sürpriz bir durum olmaktan çok uzakta. Bir gün iş yerinizde mutlu mesut çalışırken ertesi gün kendinizi kapının önünde bulabilirsiniz. Paniğe gerek yok! işte size işsiz kaldığınızda yardımcı olabilecek 10 ipucu.
Giriş Tarihi: 14.02.2013 17:11 olan güzide medya kuruluşumuz sabah gazetesinin imla hatalarını düzelterek ve dünya yerine ülke yazarak kopyala yapıştır yaptığım link: https://www.sabah.com.tr/...a-yapmaniz-gereken-10-sey
Bursa, maalesef hala kötü kokuyor.
Tıp dilinde Anosmi olarak adlandırılan koku körü olduk sanırım.
Yoksa dışarıdan Bursa’ya gelen insanlar, “Bu kokuyla nasıl yaşıyorsunuz?’ sorusunu yöneltmezlerdi.
bursa emek'te bulunan içerisinde mescid, esnaf çay ocağı, lokantası, berberi, çiçekçisi, kasetçisi, saatçisi... ve bunun gibi birçok esnafın iş yaptığı eski dönem plazası
Acemi birlik kütahya hava er eğitim tugay komutanlığı
Esas birlik belli değil (Türkiyede ki tüm havacılar acemiliklerini Kütahya da yapıp dağılıyor. Yani usta sonra belli olacak.
böyle saçma atışmaların ve reklamların gerçekten insanların oy vermesinde etkisi olduğunu düşünüyorlar mı acaba diye sorgulanması gereken belediyelerin, gereksiz atışması.
yatırımcılara kendi paralarından geri dönenle veya sonraki yatırımcılardan gelen paralarla ödemenin yapıldığı bir dolandırıcılık yöntemidir.
Tarihte bilinen ilk ponzi oyunu, bu sisteme adını veren Charles Ponzi tarafından 1920 yılında gerçekleştirilmiştir. Ponzi, bu oyun sayesinde kısa sürece 10.000 yatırımcıyı posta pullarını kullanarak bir arbitraj karı elde ettiğine inandırmış; ancak aslında ortada olmayan bu karlar nedeniyle oyun daha fazla sürdürülememiş ve sistem kısa sürede çökmüştür.