—Abla..
—Efendim canım?
—Siz şimdi yazın Ankara'ya taşıncaksınız ya..
—Evet..
—Biz seni çok özliycez. Sen bizi unutur musun ordaa?
—Olur mu hiç? Unutmam, hep hatırlarım. insan komşularını, dostlarını unutmamalı.
—Abla..
—Efendim bir tanem..
—Senin mavi defterine hatıra yazısı yaziym mi? Unutma diye..
—Oluur.. Yaz..
—Tamam.. Dur.. Hmm.. Kalemini de alcam ama..
...
—Yaaaa ama bakıyosuuun!
—Bakmayayım mı?
—I-ıh! Olur mu! Bakılmaz! Ankara'ya gidene kadar okumiycaksın! Tamam mı? Söz mü? Vallahi küserim, mektubunu keseriiim!
—Yerim seni bak.. Tamam, bakmıyorum..
—Yok yoook, olmaz.. Ben karşıya geçicem. Sen telefonunla oyna, kitap oku, bir şey yap. Bu büyükler de hiç bilmiyorlar..
—Neyi bilmiyoruz?
—Şşş! Yazamıyorum! Sessiz...
Tahminen iki milyon yıllık bir hikayenin hem konusu hem yazarı.
Sanki evrenin bir köşesinden, ya da bir başka boyuttan yerküreye fırlatılmış hissi veriyor.
Olanca büyüklüğüne rağmen küçük,
Olanca akıllılığına rağmen aciz,
Olanca donanımına rağmen yetersiz,
Olanca çokluğuna rağmen yalnız
Ve olanca hırsına rağmen ölümlü.
Bilgi sahibi olmak.
Bilgi sahibi olmayanlara, bilgi sahibi değilmiş gibi bir izlenim verip, kendilerinin bilgi sahibi olduklarına inandırarak tatmin olmalarını sağlamak.
Ardından gülümsemek.
Yasacılık ilkesine uyum sağlaması dolayısıyla tertip kavramıyla yakından alakalı ve nezihtir.
Ayrıca Şeriat kelimesinin Etimolojik kökeni, literatür değeri ya da tefhim kapasitesi ile ilgili gramaj değerinde bilgi sahibi olmayan kimselerce yorumlanmakta, mevzubahis ülke ve halkı için hazin komploteorilerde bulunmaktadır.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1395326/+
Bartın çayı'nın,
iki buçuk senedir konumu değişmeyen kayığının,
ne zaman ikindi vakitleri yaklaşsa,
büründüğü o hazin ama delişmen halinin fotoğrafıdır.
Dahi Diktatör adlı kitabı ile saygın ve objektif karakter yapısını ispat eden,
‘Adam olmak demek, Jules Verne’in tarif ettiği gibi olmak demektir’ ifadeleriyle sempati uyandıran,
Jeoloji pîridir.
ilk kelimesi fasih arap dilinde "kuvvetli inanç; sonunda doğruyu, gerçeği söylemek; önce reddettiği bir şeyi sonradan kabul edip, doğru bulup uymak" temel anlamlarına sahiptir.
Ancak terim anlamı baş inanç konusu "tanrı inancı" dır.
Taklidi ve tahkiki iman olarak ikiye ayrılır.
Delillere dayalı olmaksızın sadece çevrenin telkini ile meydana gelen ve âdeta kişinin islâm toplumunda doğup büyümüş olmasının tabii sonucu olarak gözüken imana taklîdî iman denilir. Elbette bu imanın geçerliliği söz konusu değildir.
Delillere, bilgiye, araştırma ve kavramaya dayalı iman türüne tahkîkî iman denir. Bu konumda, birey, neye, niçin ve nasıl inandığının bilincini taşımaktadır.
Acı olan şudur ki, yeryüzünde tahkiki iman sahibi bir kimseye rast gelmek inanılmaz derecede güç.
istemli tercihleri doğrultusunda gelişen durumdur.
Tabii, mutluluk ya da mutsuzluk gibi hissi olayların kendiliğinden olmadığını bilmek çok önemli.
Sıkıntıya yakalanmıyorsunuz; yaşamdaki tüm diğer sonuçlar gibi, kendinize has zihinsel ve fiziksel faaliyetlerle, onu da kendiniz yaratıyorsunuz.
Kederli olmak için hayatınızı değişik yönlerden görüntülemelisiniz.
Örneğin, sıkıntılı olmak istiyorsanız; omuzlarınızı çökertip sürekli yere bakmanızın size korkunç yararı olacaktır. Ayrıca sesinizi üzüntülü bir tonda kullanmak ve hayatınızda olabilecek en kötü senaryoları düşünmek de size yardımcı olur.
Biyokimyanızı yetersiz beslenme, aşırı alkol ve uyuşturucu kullanma yoluyla karmaşaya sokarsanız; vücudunuzdaki kan şekerini düşürür, böylece diğer insanlar gibi kendinizi bunalıma sokmayı garantilersiniz. Bu fizyolojik durumun neden olacağı psikolojik atmosfer ile de yaşamınız lüzumsuz, sıradan ve zararlı bir hal alır.