birde ödemeyenleri var.
iq su klozet kapağından düşükse yemek ısmarlarsınız, gezdirirsiniz yete. ucuza verir hemencik. hatta kafasını gösterseniz yeter artar bile. sadece iş bitiminde minnettarlığınızı dilinizle göstermeniz yeterli olur.
en azından şahsen ben böyle görüyodum alt sınıfları ve hoca dışında pek muhattap olmuyodum.
tabi not lazım olunca sınıfın tatlı kızından istemeyi de ihmal etmezdim.
medyanın gözü önünde olan ve ses getirmiş bir duruşmada sanmıyorum ki hakim altı boş karar versin. #38247124 entride raduyev mantıklı bir açıklama getirmiş.
eskiden yapardım.
ilkokuldayken bunun için kafaya takmalı lamba yapmıştım
tabi babam arabadaki el fenerinin kafasını kullandığımı görünce beni bi güzel dövmüştü.
bu arada piyasada baretli lambalar yoktu ve çok iyi bir fikirdi
keşke döveceğini patentini almayı yada üretimini düşünseydi iyi olurdu.
tüm günümü alan projede mükemmel işçilik çıkarmıştım.
el fenerinin camına bir karton takıp uzun bi delik açmıştım yatay bi şekilde. böylece sadece okuduğunuz yeri aydınlatarak etrafa ışık yayılmasını önlüyordu. kafaya takılan kısmınıda don lastiklerinden enli lastikle yapmuştum. her boy kafa için uygundu.kafa arkaasına da hem pilleri koymak hemde kafayı ysalamak için küçük bir yastık yapmıştım.
kafalı çocukmuşum çocukken.
25 yaş altı okurken evlenen çiftlerde evet siliniyor.
ancak bir çok prosedür var.
yasa ve uygulama hala geçerli mi bilmiyorum.
ancak bilmekte fayda var bursa dönüyor ve burs aldığınızda olduğu gibi dersleriniz kaldığında bursun krediye dönmesi gibi bir durum söz konusu mu bilmiyorum.
merkez öğrenci işlerine ve aile sosyal politikalar müdürlüğüne sormakta fayda var.
içlik mi kaldı yaa
skinny jeansım ile beraber olmuyo.
pantolona sığmıyorum o yüzden termal ince tayt giyiyorum
son gören hatun kişisi yerim götünü demişti
övünmek gibi olmasın latin hatlarına sahip taşş gibi bi götüm varda.
lütfen tırmalarken tırnak geçirirken kanatmadan avuçlayın.
ekonomik iyilikten kastedilen şeyin niteliği önemli.
zira türkiyede işsizlik oranı 2002'de 12,9 iken 2013 yılında 18,7'ye yükselmiştir.
türkiyede ekonomi iyi ancak gerçekçi rakamlar ışığında iyi değil.
son 7 10 yıl içerisinde özellikle de üniversite kontenjanlarının artması kentler arası göç ile kırdan kente göçün arması yastık altında yıllarca tutulan birikimlerin inşaat sektörü gibi sektörlere yatırılarak ekonomide hareketliliğe neden olmasını sağlamıştır.
aslında ülke ekonomisine katkıda bulunsa dahi sürdürülebilirliği düşük bir potansiyele sahip bir gelişme olmuştur. ancak bununla beraber özellikle orta doğu bölgelerinde türk firmalarının yer alması dış ticaret hacmini ciddi ölçüde arttırsa da toplam ihracatın GSiH içerisinde yeri toplamda %20lerde bile değil. yani toplam ekonomik hareketliliğin, türkiyedeki her 100 milyonun 20 milyonu ticaret hacminde dönen para. ekonomimizin iyiye gitmesi için bu rakamların %40lara çıkması önem arzetmektedir.
ayrıca Türkiye’de üretim yapısı ithal mallara oldukça bağımlı olduğu için GSYiH büyümesi ile
ithalat büyümesi arasında yüksek bir korelasyon vardır. yani biz gelirimiz arttıkça üretim yerine mal alma eğilimindeyiz.
sanayi girişimlerinin artması ekonomik gelişimin önemli sac ayağıdır. son 10 15 yıl içerisinde bu anlamda birçok girişim olumlu sonuçlar verse de kosgeb, baka ve tarım desteklerinin har vurulup harman savrulması gerçek girişimcilerin ve risk sermayesinin gerektiği gibi kullanılmamasına neden olmaktadır.
daha birçok sebep sayılabilir tabi. uzun uzun yazılabilir. ancak özetle türkiyedeki ekonomik hareketliliğin nedeni yastık altlarının çıkması ve piyasada dolanmasıdır. yani ülke içi paramız artmadı. sadece iç piyasada dönen para arttı. bu durumun ile sürdürülebilir olmaması tehlike arzetmektedir.
hammadde ve üretilen ürünlerin iyi şekilde değerlendirilmesi girişimcilerin önünün açılması, zengin daha zengin fakiri daha fakir yapan politikalardan vazgeçilerek daha hakkaniyetli vergi politikaları ve hibe politikalarının geliştirilmesi gerekmektedir.