her zaman umutlanmışımdır bu insanlar için, anlamasa bile "iyi bir şey dedi herhalde?" tarzında bir şey, devamında araştırıyorsa işte o zaman takdiri hak etmiş insandır.
can çekecek onca şey varken neden insanın en sevdiği tatlı aklına gelir, az önce galerimde dolaşırken daha önce paylaştığım resmini gördüm bir de içim bir tuhaf oldu.
akıllara nasreddin hoca'yı getirecek bir nüktedân, evden çıkmadan önce farmina, ya bunu insanlar bulamıyor bak farmina, kabına koydum suyu da yanına bıraktım, göbüşünü sevdim okşadım öptüm, dikkat et ben gelene kadar pofuduk dedim çıktım.
akşam bir geleyim ne görim, sen tut suyu mama'nın içine dök çorba et onu da halıya yay, bir de oradan tıka basa ye sonra aslanların bufalo avı misali elini at yastığın yukarısına beni bekle.
bu bana reva-ı hak mıdır, bu mehir midir ey istanbullular sorarım size. yine de kıyamam öyle bir bakıyor ki vicdansız, ne yapıcan evden mi kovucan der gibi.
ben buna 1 nisanda farmina değil de hil's vermiştim ondan intikam aldı benden biliyorum..
bugün belki eksilersiniz ama yıllar sonra ne demek istediğimi anlayacaksınız muhakkak, bir trol değilim bir gıcık edici de değilim, sadece ses analizi yapabilen biriyim.
sesini brutal tiz alt üst diafram her türlü kullanabildiğini az önce youtube'dan 3-5 videosunu inceleyerek gördüm daha önce izlememiştim puanım 10/10 yani perfect.
Lufthansa & Türk havayolları dahil tüm airways şirketlerine duyurudur, Ben adrenaline bağımlısı manyağın tekiyim, passiflora içmiş morg kaçkınları gibi yolculuk yapmak zorunda mıyım, arada bir apache helikopteri gibi ters uçsun, wingover yapsın, pike çeksin ters dönsün de bitsin bu tek düze monoton yolculuklar.
Anlıyor musun dostum artık Cebimdeki bozuklukların personel bagajına düşmesini istiyorum...
her şey merak işte, acaba o kalabalık o atmosfer nasıl hissediyorlar diye şatom'da içten içe düşünürken, acaba ne yapsam da ben de bu buruksu duyugunun nedametinde bir seferlik sefere çıksam dedim, ama olay öyle basit olmadı tabi önce özel bir metrobüs yaptırttım, bir limuzinin sığacağı kadar büyüktü, belediye ile anlaşma yapıp bu metrobüsü size hibe edeceğim sadece bir durak kullanacağımı söyledim..
adamlarıma emir verdim plakasından rengine kadar tüm ayrıntıları hallettiler, özel limuzinim metrobüsün en arkasındaydı daha yolcu almaya başlamadan önce ben lanet olası puromu yakıp her zaman ki gibi 7'li koltuğun en arkasına geçtim limuzin yani bu 7 sıra koltuk var boru değil, ilk durak gaziosmanpaşa'ydı, fakirliği daha iyi hissedebilmek için burayı tercih etmiştim varoşluğun diğer adıymış burası özel rehberimden öğrendiğime göre, insanlar tıkış tıkış doluşmaya başladı tabii şaşkındılar, ilk iyilikleri hiç görmedikleri ama metrobüsün içindeki limuzinde oturan biri yapmıştı, evet hiç kimseden ücret aldırmadım, daha da fakirliği hissedeyim diye ortada paraya ait hiçbir şey yoktu..
bayrampaşaya geldiğimde metrobüsün arkasını açtırıp limuzinim ile oradan uzaklaştım, bilmiyorum garip bir duyguydu aslında bana görgüsüz de diyebilirsiniz havalı da ama ben o an yaşadığım duygu kadar kafamda majüsküler imgeler oluşmamıştı.
maal farık bir husus lâkin bilahire daha tekerrür edeceğimi sanmam.
sadece 80's bileceği bir old school 1200 techniques, o zamanlar drum kit ve baselane kafasındaydık, çatapatla mahalle yakıp füze ile komşu balkonda asılan atletleri delerdik..