muhakeme
314 (vizyon sahibi)
on birinci nesil silik 11 takipçi 121.07 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    gidişini anlatıyorum

    5.
  1. Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
    Saçlarını, gözlerini, ellerini
    Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
    Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
    Termometrede yükselen çizgi çizgi
    Kim bilir nerelerde soğuyorsun

    Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
    insan insan bakan gözbebeklerin
    Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
    Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder

    Ne gelirse onlardan gelir bana
    Çalışma gücü yaşama direnci
    Mutluluk gibi kazanılması zor
    Mutluluk gibi yitirilmesi kolay

    Bir açarsın ki mutluyum
    Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.
    7 ...
  2. uzak yakınlık

    4.
  3. Soruyordun
    ilkyaz işte
    Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz
    Tenhalık böyle

    Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde
    Beklesem hemen gelecek olduğun
    Tam öyle olduğun
    Oysa hep yanımdasın, seninle her şey yanımda
    Kırık dökük de olsa yanımda
    Mesela çok sevdiğin bir deniz bile yanımda
    O deniz ki aramızda hiç kımıldamadan
    Erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun.

    Yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
    ikimizdik, iki kişi değildik
    Bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
    Birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
    Yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum
    Sanki bir bakıma ayrılık böyle.

    Karşılıklı otursak da ne zaman
    Masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi
    Bir tırnak yeşilinden gerisin geriye
    Ayak bileklerimizden gerisin geriye
    Bütün bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma
    Gereksiz ama yalnızlık böyle.

    Bir hüzün kaç kişinin hüznü olurdu
    Çıkarsak toplamak yerine
    Her hüzün başka türlü olurdu
    Ne yaparsan yap saati kurma
    Öyle dağıldık ki hepimiz
    Her günün geçmesi bir gerçek oluyor
    Seninle her uzaklık gibi böyle..
    0 ...
  4. seni günlere böldüm

    2.
  5. Seni günlere böldüm, seni aylara
    Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim
    Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla
    Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi
    Minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşında.

    Şiirler söylenir, şiirler biter
    Biz bu sevdayı neresine sakladıktı sen ona bak da
    Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin
    Tam oradan mı kahverengi yağan bir aydınlığa.

    Bütün günler yenileşir her bekleyişte
    Ve bütün dünler, bütün geçmişler
    Kapını açarsın ki bir de, hiç kimseler yok
    Çaresiz, benim sana gelişim de hep böyle.

    Dün akşama doğru turuncu bir bulut geçti
    Sonra bütün bulutlar hep birden geçti
    Anılar, anılar, belki hepsi bir kelime.
    0 ...
  6. öyledir

    2.
  7. Her sevda baslangıçtır bir yenisine
    Öyledir, her yoğun günün sonu
    Ezip geçer yalnızlığın burukluğunu.

    Sen ki kendinden uzak binlerce tepedesin
    Bir kentin alınışını seyreden, onurlu
    Eski bir askerle içiçesin.

    Kent alındı, gece, şehrayın
    Uzandın bitkin yatağına
    Sürüp dursa da dışarıda
    Bıkkınsın, içindeki şenliği itersin.

    Sürekli utkulardır mutluluk
    Sustukça duruldukça yitersin.

    Sabahtır sümbüller açmış çadırında
    Ellerin bir başka kentin varışlarında.
    0 ...
  8. kaçışına uğrayan çiçek

    2.
  9. Şurayı götürün dedim onlara
    Buraya da, burayı da
    Alın götürün dedim
    Çimenlerin tirse buğusunun üstünden
    Tirse bugünün düşlere değen üstünden
    Düşlerin ayçiçeği giysilerinin üstünden
    O zaman anlatırım dedim onlara
    Pencere önümün niye uçtuğunu.

    Evet
    Dönüp geliyor az sonra
    Kolumun altına yerleşiyor
    Kendisiyle yer değiştirir gibi
    itiyorum onu, itiyorum, itiyorum
    Bütün zamanlar bitti diyorum-anlasa'ya-
    iki tek kiraz ağacı kaldı yalnız
    iki tek kiraz ağacı
    ilkyazlar ve bütün başlangıçlar bitti
    Kiraz ağaçları? onlar da
    Gözlerimin deli kırmızısını yıkamak için
    Ağladıkları zaman

    Ne vardı sundurmanın üstünde-ne vardı-
    Anımsayamıyorum şimdi
    -Pek şimdi değil, çoktandır-
    Yağmurlar yağdığı zaman büyüyen
    Geçmişi olmayan bir saksı mı
    Yoksa
    Bir sap çiçek mi-saksısız-
    Kaçışına uğrayan bir çiçek
    Neden olmasın
    Yağmurlar
    Yağmurlar yağdığı zaman.

    Sular insanlar gibi geçiyor aklımdan
    Mavi aklımdan
    Sordular-anımsıyorum-
    Bir gün
    Neyle örtülürmüş ki su
    Suyla demiştim -elbette suyla-
    Ya yaşam
    Bir başka yaşamla, bir başka, bir başka, bir başka
    Oysa bütün yaşamlar bitti
    ilkyazlar ve bütün başlangıçlar
    Sular
    insanlar gibi duruyor aklımda.

    Dişlerimin arasından gösteriyorum ellerimi
    Korkuyla kaçışıyor güvercinle karanfil
    Dönüp arkama bakmıyorum
    Odalar bitti çünkü, merdivenler de
    Dışarsı var:şurası, burası, orası
    Ve yağmur-yağmurlar-
    Ah şu yağmurlar durmasa ya
    Ne güzel ıslanıyor ilkyaz
    Ne güzel ne güzel ne güzel
    Denize zorla sokulmuş
    Ağlamaklı bir çocuk gibi.
    0 ...
  10. bu gemi ne zamandır burada

    2.
  11. Bu gemi ne zamandır burada
    Çoktan boşaltmış yükünü
    Gece de ölmüş, rıhtım da bomboş
    Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa
    Arkada, güvertede
    Ah, neresinden baksam sessizlik gene.

    Yürürüm usuldan, girerim bir meyhaneye
    içerde üç beş kişi
    Yalnızlık üç beş kişi
    Bir kadeh rakı söylerim kendime
    Bir kadeh rakı daha söylerim kendime
    -Söyle be! ne zamandır burda bu gemi
    -Denizin değil hüznün üstünde.

    Belki yarın gidecek
    Bir anı gelecek bir başka anının yerine.

    insan bazan ağlamaz mı bakıp bakıp kendine.
    1 ...
  12. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1204.
  13. https://galeri.uludagsozluk.com/r/911036/+

    ne doğan güne hükmüm geçer
    Ne halden anlayan bulunur;
    Ah aklımdan ölümüm geçer;
    Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

    Ve gönül Tanrısına der ki:
    — Pervam yok verdiğin elemden:
    Her mihnet kabulüm, yeter ki
    Gün eksilmesin penceremden.
    7 ...
  14. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1195.
  15. https://galeri.uludagsozluk.com/r/909915/+


    Güneş hızla duruyor
    Biriyim yolculardan
    Eski bir gökyüzünden başka alana
    iki büyük çantam var
    Kocaman bir ek gibi şaşkınlığıma.

    Ve olmakta olmanın sallantılı alanı
    Kuşlar boşluk uçtukça
    Bir şey hızla duruyor
    Bir uçak sanki bin uçak
    Bir gün öğleden sonra
    her gün öğleden sonra.
    3 ...
  16. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1190.
  17. https://galeri.uludagsozluk.com/r/908683/+

    Bilirim,yalan,hepsi yalan
    Taka olduğum,tekne olduğum yalan
    Suların kaburgalarımdaki serinliği
    iskotada uğuldayan rüzgar
    Haftalarca dinmeyen motor sesi
    Yalan….
    Ama gene de
    Gene de güzel günler geçirebilirim
    Geçirebilirim bu mavilikte
    Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız
    Ağacın gökyüzüne vuran aksinden
    Her sabah erikleri saran buğudan
    Buğudan, sisten,ışıktan,kokudan…
    10 ...
  18. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1186.
  19. https://galeri.uludagsozluk.com/r/908069/+

    Zulmün her türlüsü Kötü kardeşler
    Hiçbiri insana göre değil
    Ağaç dikmek, sabahları uyanmak iyi
    iyi hayvanlara bakmak, çiçekleri sulamak
    Rahatsalar, uyuyan insanların soluğunu dinlemek iyi
    iyi hürlüğü düşünmek
    Yaşamak onun için
    Bütün gün çalışmak onun için iyi
    Bütün çocukların uyuyuşu uyanışı iyi
    Zulmün her türlüsü kötü.
    4 ...
  20. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1180.
  21. https://galeri.uludagsozluk.com/r/906531/+

    suyu bir araç diye kullanan gemiye yaklaşık olarak otuz bin kişi bindi
    ormanlar bölgesinden on bin, yağışlı topraklardan sekiz ve tuz göllerinden on beş bindi
    dolunay, salkımsöğüt, elverişli rüzgar, şişe mantarı, yoğun uykusunda şehir, deniz ve gemi
    herkes tanık, işte bir daha söylüyorum, gördüm usul ve karanlık, yemin bile ederim.
    o da bindi.
    4 ...
  22. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1177.
  23. https://galeri.uludagsozluk.com/r/905992/+

    Deniz durgun göl gibi, gitgide genişliyor
    Sular kayalıklarda nurdan izler işliyor,
    Engine sarkan gökler baştan başa yıldızlı.
    Şimdi göğsümde kalbim çarpıyor hızlı hızlı.

    Bilemem nasıl oldu geldi ki öyle bir an
    Yenilmez bir haz duyup denize atılmaktan
    Kurtulmak ne kolaymış faniliğimden dedim
    Doğruldum atılırken bir dakika titredim

    Bir dakika sonsuzluk doldu taştı gönlümden
    Bir dakika bir ömrü kurtarmıştı ölümden.
    5 ...
  24. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1165.
  25. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1147.
  26. https://galeri.uludagsozluk.com/r/902455/+

    "kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı.
    dünya değişiyor dostlarım, günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz.
    günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. bizim için değil ama çocuklar için kötü olacak. biz kuşları çiçekleri çok gördük. sizin için kötü olacak."
    5 ...
  27. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1105.
  28. https://galeri.uludagsozluk.com/r/896642/+

    "Bir kent değil burası, bir acenta dizisi,
    Bir işhanı, bir umumi mümessizlik belki,
    Büyük mağazalar, bahçeliğe özenen süpermarketler
    Tutulmamak üzere verilmiş bir söz gibi."
    7 ...
  29. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1090.
  30. https://galeri.uludagsozluk.com/r/895735/+

    bu kadar ses çıkarabilir rüzgar
    ancak bu kadar soğuk olabilir yaşam
    biliyorum, ayaklarım ısınınca uyuyacağım
    dolunay biriktirip,
    dolunay eksiltiyorum yaşamımdan
    biliyorum toplayıp tüm dolunaylarımı
    gideceğim buradan.
    5 ...
  31. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1090.
  32. https://galeri.uludagsozluk.com/r/895240/+

    Oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavi
    Gelişi güzel mi güzel bir ocak
    Suların ortasında sevgili öfkemle benim
    Yanacak bahar erişinceye değin
    Soğuktan morarmış kanatlarını
    ısıtsın diye martılar
    Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin.
    13 ...
  33. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1051.
  34. https://galeri.uludagsozluk.com/r/893643/+

    Bu sağır bu anlamsız bu ağır düzlükte
    Dur diyor ayaklarım, dinlen, bekle.
    Her şey her şey terk etmiş seni
    Bir taşın bir kumun gölgesi bile
    Göğü baş aşağı tutan mananın hükmüyle; söyle
    Derinden yankıyıp yüzeye,
    yüzeyden derine
    Bir z sesi olsun yeter, bana ondan söyle.
    6 ...
  35. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    1013.
  36. https://galeri.uludagsozluk.com/r/891472/+

    işim gücüm budur benim
    Gökyüzünü boyarım her sabah
    Hepiniz uykudayken.
    Uyanır bakarsınız ki mavi.

    Deniz yırtılır kimi zaman
    Bilmezsiniz kim diker;
    Ben dikerim.

    Dalga geçerim kimi zaman da
    O da benim vazifem;
    Bir baş düşünürüm başımda
    Bir mide düşünürüm midemde
    Bir ayak düşünürüm ayağımda
    Ne halt edeceğimi bilemem.
    17 ...
  37. sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

    974.
  38. https://galeri.uludagsozluk.com/r/886015/+

    değişen gözlerimizdir
    bir aşk bittikten sonraki gibi
    kırılan ışıkta görülen
    başkalığın rengi
    ya da içinden geçtiğimiz zamanın
    geçilmezliği,
    karanlıkta hepsi birdir. *

    (bkz: no filter yes ışık kırılması)
    3 ...
  39. odalar ve sofalar

    2.
  40. https://galeri.uludagsozluk.com/r/893647/+

    Evler, bir nara benzer,
    Nar tanesi, sofalar,
    Akşam, yol gibi gezer;
    Sükûn, su gibi odalar.

    Odada bir pancurun
    Sofadadır güneşi;
    Camlarda yanan korun
    Düşer içime eşi.

    Odada yığın yığın
    Gölgenin salkımları;
    Sofada yalnızlığın
    Duyulur adımları.

    Oda, içinden duyar
    Oluktan düşenleri;
    Sofa, geceyi oyar,
    Dinler merdivenleri.

    Toplar odam kuş gibi
    Sofamın lâflarını.
    Birer bibloymuş gibi
    Süsler boş raflarını.

    Beni duvar boyunca
    Bir kum gibi ufalar
    Odam uyku dolunca
    Uyumayan sofalar.
    3 ...
  41. © 2025 uludağ sözlük