Ben aşka aşığım. Çok seviyorum, çok. Bazen neye aşık olduğumu bile bilmem. Ben aslında aşk sarhoşuyum.
Markete ya da restorana girerken kız arkadaşın önden girer ve sen onun kıçına bakarsın. Ve kendi kendine, "Hayatında gördüğün en güzel kıç bu değil mi? o kıç bana ait ve çok güzel," dersin. Sanki senin kurtarıcın gibidir. Ama bir kıç seni kurtarmayacaktır. Ne faydası olacak ki sana? Polisten mi saklayacak? Kendini kötü hissettiğinde senin yerine patronundan izin mi alacak sanki?
tanrı beni ilk başta sana kul yaptı, sonra
keyfine el koymayı kurmamı yasak etti.
ya da özlem duymamı hesaplı zamanlara;
kölenim ya, boş vaktin olsun diye bekletti.
ah, bırak katlanayım, el pençe divan; değer,
senin özgürlüğünün tutuklu yokluğuna;
her mihnete sabreder, her azara baş eğer,
incittin diye hiç suç yüklemez bile sana.
sen nerede olursan ol, yetkin, güçlü, özgürsün;
hakimsin dilediğin gibi kendi vaktine;
canın neyi isterse varsın o keyif sürsün,
kendine suç işlersen kendin bağışla yine.
beklemek cehennemdir, ama beklerim seni,
iyi kötü demeden, suçlamadan keyfini.