Consumerism (tüketim çılgınlığı) illetine kapılmış kesimin zırvasıdır. Karşısındaki insandan kültür seviyesiyle ya da özel herhangi bir yeteneğiyle yukarı çıkamayıp bu durumun altında kalan "parası çok aklı b.k" insan müsvettelerinin ne kadar düşebileceği bir kez daha gözler önüne serildi. Evet bu memlekette iphone alacak kadar parası olmayan insanlar var; siz onların cebiyle alay edin. Onlar da size g...yle gülüyor. *
Üsküdar'da gezinirken yağmur bastırdıysa MFÖ dinlemenin vaktidir zira bu hareketinizle beraber şarkı ve istanbul bütünleşir; şarkıyı yaşar, istanbul'u dinlersiniz ya da istanbul'u yaşar, şarkıyı dinlersiniz. *
Sayın başbakan sayesinde demokrasiyi 100 metre geçtik, tekel bayiinden sola dönüp "ileri demokrasi"yi bulduk(!) Daha ne yapsın da bu zat-ı muhterem, millete yaransın? Tabiki erken cumhuriyet dönemi "çok partili sürece geçiş"teki samimiyetsiz tavır(!) da tartışmaya açıktır.
"Saydın mı da konuşuyorsun?" ve "Hala milletin bel altında ne arıyorsun, kendininki korusan ne olur önce?" gibi pek çok soruyu akıllarda bırakır. Halâ ne zorumuz var birbirimizden, anlamak zor.
Edit: Akşama eksi gelir kesin, "yobazlar iş başında 3"
Edit: Yıldırım gibi geldi eksi, nereden geldiğini anlayamadım.
Orospuluk kurumunun ilk çağda bile ne kadar hürmet gördüğünü; Sayın Demirel'in vakti zamanında "Kerhaneleri kapatalım da halk bizi mi s...in?" açıklamasını yaparak bu sektöre gösterdiği önemi vurguladığını düşünürsek, evet hakikaten orospuluk mesleğinin ve genel bağlamda kurumunun teröristlikten daha şerefli, haysiyetli olduğunu söyleyebilirim.
Sanayi Devrimi sonrası sorumlulukları azalan ve özgüveni yok olmaya yüz tutan kitleleri avutmak için söylenen tatavalardan biridir. Herkesin özel olduğu bir dünyada kimse özel değildir. *
islam'ın yaygın olduğu coğrafyanın insanları başkaldırı zihniyetine oldukça uzak. Dinin emrettiği; haksızlığa, yolsuzluğa dur diyebilmek esasına da her zaman uydukları söylenemez. Bu sebeplerden Orta Doğu ve Asya Müslümanlarının bu duruma somut bir tepki koyabileceğini zannetmiyorum. Bir iki toplantı yapılır, bu yapılan eylem "kınanır", bıçak kemiğe dayanır.*
Muhtemelen sevgilisi tarafından boynuzlanmış ve çikolata, arkadaş tesellisi, alışveriş üçlüsüyle avutulan/avunan bir kadının anlık öfke söylemidir. Hayatının "ikinci beyaz atlı prensi"ni bulduğunda tüm bu düşüncelerini susturur, aynı münferit hayatına devam eder. Telaşa gerek yok.
Maziyle kafayı bozmuş bir nesildir. Kırk kere anlatıca geri gelecek kafasıyla anlatır dururlar, Osmanlı şöyle harikaydı böyle mükemmeldi; fevkaladenin fevkindeydi. Yahu arkadaşım, siz embesil misiniz? Sürekli eskiyi konuşup avunacağınıza çalışın, üretin; hep birlikte daha olumlu bir yol izleyelim memleketçe ilerleyelim. "işte şimdi Osmanlı olsaydı böyle mi olurdu?" Yok hocam adam kafayı bozmuş, ille 1000 yıl önceki olayla avunacak. Embesilliğin dibine vuran övünülecek neslimiz, buyrun zatı muhteremler, hep birlikte gurur duyalım.