özlenecek bir eylemdir. bu tıpkı çocukluğumuzdaki banyoları, tatlıları, dondurmaları özlemek gibi bir şeydir. tabii herkes çocukluk yaşamıştır. fakat herkes dolma kalemin, çocukluk gibi tadına varamadığı için, bu özlem herkes için değildir.
son nesil yazarların yaptığı iştir. diğer sosyal alanlarda yaşadıkları handikapların acısını çıkarmak açısından sözlüğü kullanmak neticesinde, içlerindeki olgunlaşmamış meyvaları çürütmek eylemi. kargaşa yerine, fikire fikirle karşılık verecek insanların gelmesi için dua ediyor haliyle insan. bu tatmin oluşlar için, cinsellik ve milliyetçilik içeren başıklara dokunulmaması gerektiği zira bulaşıcı bir hastalık gibi zihni yorduğu rahatlıkla söylenebilir.
sabah sabah üretildiğini öğreneceğim son şey olmasını istediğim eşya. üretilmiş ama. tabii bunun sözlük için bir önemi yok. zira sözlükte van gogh hakkında yazılanlara bakınca her şey açıklığa kavuşuyor.
yalnızlıktan yahut bir kanadı kırılmış birliktelikten, denizden ve denizin hayvanları; ağzı köpüklü dalgalarından, rüzgardan veya rüzgarın maktulleri yapraklardan ayrılmayan gözlerin, ellerin bıraktığı her şey. bir zanaattır hüzün ve o zanaatten arda kalmış tortulardır ayrıca. hüznün en küçük zerresi dahi zayi edilmez. bu fark edilmez insan tarafından o ayrı. her güzel şey gibi, hüzünde en çok insana yakışandır. bir elbise belki.. ve bu elbise, bir bedenin teninden daha aşikardır çoğu zaman. işte yapılacak kadavra, bu elbiseyedir. yani hüzne.
Ensar hanımlarının ilklerinden. Kocası ile birlikte Mekke’ye gelerek ikinci Akabe görüşmesinde hz. peygamber'e biat eden bir hanım sahâbî. Ümmü Bişr adıyla da anılır.
Hz. Peygamber'in savaşlarda strateji uzmanlığı yapan sahabi. bedir'de ve hayber'de ordunun harb meydanına yerleşmesinde ve karargahın belirlenmesi konularında fikirlerini çekinmeden söyleyen ve fikirleri kabul gören zat.
Kral Baudouin Stadyumu'nun 1946'da sahip olduğu isim. belçika'da dır. 1985'te liverpool ile juventus arasında yapılan bir maç sırasında liverpool taraftarının italyanlara saldırması sonucu bir duvar çökmesi yaşanmış ve kırka yakın insan ölmüştür. bu olay heysel faciası olarak tarihe geçmiştir.
kendi kendini rahatlatma sözüdür. yaşadıkları acılar içinde katmerlenmiştir ve korku hep bir adım ötesindedir. ya aşık olursam? ya evde yoksan? da bunun tam zıttı versiyonu.
