mueddib
0 (düz adam)
sekizinci nesil silik 1 takipçi 1.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    syslog

    1.
  1. unix ve linux sunucularda sistem veya üzerinde koşan yazılımlar tarafından üretilen ve /var/log dizini altında tutulan mesajlar bütünü.

    (bkz: rsyslog)
    0 ...
  2. rsyslog

    1.
  3. unix ve linux sunucularda üretilen syslog mesajlarını merkezi bir yerde toparlamak adına geliştirilmişse de şu anda artık default syslog yazılımı olarak yer edinen yazılım. debian ve türevlerinde default gelir.

    http://rsyslog.com
    0 ...
  4. nagios

    1.
  5. muhteşem bir monitoring yazılımı. anlatmakla olmaz.

    http://www.nagios.org
    0 ...
  6. cacti

    2.
  7. monitoring yaptığı makinlara fazladan yük bindirmediği için kullanmamakta fayda var. fakat genel yaklaşım bu ve buna benzer nagios, rsyslog ve tripwire gibi logging and monitoring araçlarını farklı bir sunucu üzerine kurmak ve adını da monitoring server koymak yönündedir.

    bugüne kadar yapılmış en güzel open source yazılımlardan biridir. çalışmak için web sunucu, sql ve php desteğine ihtiyaç duyar. daha sonra ne kadar server, switch, router veya kısaca snmp destekli alet varsa cacti'nin arayüzünden eklenir ve kolayca muhteşem ve gelişmiş bir gözlemleme yapılır.

    bu bir, nagios iki. çok müthiş plugin desteği var. buradan da asıl işin sistem kurulumunda, yönetiminde değil gözlemlenmesinde olduğunu anlıyoruz.

    http://docs.cacti.net/plugins
    0 ...
  8. mrtg

    1.
  9. rrdtool

    2.
  10. mrtg ve cacti'nin temel yapı taşı, monitoring ile uğraşanların da göz bebeği olan tool. kısaca snmp ile sağladığı verileri grafiğe dökebilme işinde grafiğin çizilmesi kısmını halleder bu hayvan.

    http://oss.oetiker.ch/rrdtool/
    0 ...
  11. high availability

    2.
  12. aslında sürekli olarak erişilen bir sistemin, sürekli olarak erişilebilir olduğunu garantilemek adına geliştirilen teknolojiler de high availability kapsamına girerler. diyelim ki sürekli kullanılan ve yüksek trafik alan bir web sitesine sahipsiniz ve bu siteye erişiminin high availability seviyesinde sağlanması gerekiyor. işte bu durumda o sistemin cevap ve tepki veremeyeceği durumları gözeterek high-availability cluster bir yapı geliştirirsiniz. yani web sitenizin farklı bir lokasyonda ikinci bir yedeği bulunur ve web sitenizin trafiğini karşılayan sunuculardan birisi down olduğunda diğeri anında tüm trafiği üzerine alır. bu açıdan baktığınızda high availability kavramı bir seviyedir ve bu seviyede çalışan, bu seviyede çalışmayan sistemler birbirinden ayrılırlar.

    bir başka faydası da şudur; bu mantıkla google, yahoo, facebook ve youtube gibi sitelere tüm trafiği dolduracak ddos saldırılar düzenlenerek erişim hizmeti aksatılamaz. çünkü google yapısını ele alırsak gerçekten de high availability kavramına haiz oluruz, bir işi yapan bir sunucu veya sunucu ailesi yoktur. siz saldırıyı ohio'da bulunan www sunucusuna düzenlersiniz bu defa irlanda'da bulunan cluster www sunucusu anında isteklere cevap vermeye başlar.

    bir de bunun için cluster file systems veya hadoop gibi yapılar geliştirilmiştir.
    1 ...
  13. blurb

    4.
  14. kendi kitabınızın kapağını hazırlamanızda yardımcı olan bir web sitesi.

    http://www.blurb.com
    0 ...
  15. apt get install

    4.
  16. eğer root yetkilerine sahip değilseniz sizden root hakları ile çalışmak adına sudo isteyecektir, rahat olun. bir de bundan daha mübarek bir diğer komut apt-get install moo komutudur.
    0 ...
  17. ssg

    504.
  18. şimdi bir defa kesinlikle çok iyi bir yazılımcıdır ve iyi bir insandır nokta. neden insanların bu adamda iyi niyet aradığını anlayamıyorum ortada bir iyi niyet kötü niyet arayışı yok ki. tamam anladık; ssg çok iyi bir insan bana sorsanız top 5 yazılımcıdan da biri.

    ama sorun nedir tam olarak?

    adalet.

    lütfen kendinize şunu sorun öncelikle ki doğru sonuca varalım:

    "ssg adil bir insan mıdır?"

    şimdi buradan devam edelim. kesinlikle adil bir insan değildir. aslında şu an yaşanan kan kaybının da son yaşanan olaylarla gerçekleştiğini düşünüyor olabilir veya siz böyle düşünüyor olabilirsiniz. oysa ki bu yılların biriktirdiği ve artık cana tak eden pek çok haksızlığın ve adaletsizliğin bir eseridir. her durumda kaybeden de yıllarca o sözlüğe emek vermiş yazarlar olmuştur. şirketleşme adı altında bir yazarı bile hiçe saymak ve adaleti yerinde kılamamak gibi bir yanlışa düşe düşe bugünlere gelinmiş ve sonucunda insanlara koca bir illallah dedirtmiştir. yaşanan kan kaybı yıllarca biriken haksızlıkların ve adaletsizliklerin bir sonucudur.

    ve evet ssg çok iyi bir insandır. fakat şunu tekrar düşünün isterseniz; kesinlikle adaletli bir insan değildir ve bir süredir kesinlikle adil davranmamıştır. tam aksine yıllar içerisinde pek çok kişinin hakkını yemiş, patronize bir tavır takınarak şirketleştirdiği ekşi sözlük yapısının en değerli kısmı olan yazarlarına birer işçi birer çalışan muamelesi yapmış durmuştur. bir daha söylüyorum; kendisinin veya şirketinin birer işçisi olarak gördüğü insanlara asla adil davranmamıştır.

    mesele tam olarak da budur, saygılar.

    son olarak; bu entry'e bazı sözlüklerde de rastlıyor olacaksınız ama bir problem yok, hepsi de benim.
    4 ...
  19. anonymous

    53.
  20. biraz evvel türkiye ayağı resmi bir basın bildirisi yayınlamış olan oluşum.

    http://anonymoustr.livejournal.com
    0 ...
  21. müeddib

    3.
  22. yazoku

    1.
  23. yayın hayatına muhteşem bir giriş yapacak ve kısa sürede hak ettiği noktaya gelecek web platformu.

    http://www.yazoku.org
    0 ...
  24. yazoku org

    1.
  25. lunaspell

    3.
  26. birlikte omnia sevgisini paylaştığımız yazar.
    0 ...
  27. 11 mart 2011 japonya depremi

    54.
  28. haberlerde, japonya'dan bir türk vatandaşın, belediyeden bilgi geldi ve altı dakika içinde tsunami bu bölgeye gelecekmiş ona hazırlanıyoruz diyebildiği depremdir. nasıl bir haberleşme teknolojisi varsa artık adamlar resmen dünyaya ders veriyorlar. üzücü ve yıkıcı bir afet karşısında teknolojileri ile olsun, davranışları ile olsun, sakinlikleri ve işi bilirlikleri ile olsun resmen dünyaya büyük bir ders veriyorlar.
    1 ...
  29. japonya

    149.
  30. tüm dünyanın büyük bir gıpta ile baktığı ülke. sen kalk dünyanın en büyük depremlerinden birini yaşa ve insanlar japonya işini biliyor desinler. beklenenden az sayıda ölü ve yaraları çok hızlı sarması hususlarında dünyaya doğal afetler konusunda ders vereceklerini ümit ediyorum.
    5 ...
  31. recep tayyip erdoğan ın yere sağlam sıçması

    1.
  32. nasil yaptigini merak ettigim sicmadir. ben demiyorum kendisi diyor.



    (bkz: subhanallah kardesim ibretlik bir paylasim)
    0 ...
  33. recep tayyip erdoğan ın vizyon sahibi olması

    2.
  34. kesin bir çıkarı vardır. paraları çuval çuval götürmeden öyle vizyon sahibi olacakmış, hayatta inanmam.
    1 ...
  35. deniz gezmiş in sevilmeme nedenleri

    25.
  36. tüm nedenleri toplarsak şöyle bir sonuç elde edebiliriz.

    - atatürk'ü seviyor olması
    - türkiye'yi seviyor olması
    - türk halkı'nı seviyor olması
    - halkların bağımsızlığını savunuyor olması
    - halkların kardeşliğini ideoloji olarak benimsemiş olması
    - emperyalizm'e karşı olması
    - emperyalist uşaklarını sikmiş olması
    - türkiye'yi bölmek isteyen kişilerin götünü kesmiş olması
    - ülkücü, ocakcı sürüsünün eline vermiş olması
    - puştluk ve ibnelik genlerine işlemiş olanları denizin dibine gömmüş olması
    - sikilmiş adalet sistemine baş eğmemiş olması
    - kendisine terörist yakıştırması yapan bağnazların götünden kan alması
    - sağcı ve kıro tipli ciğeri beş para etmezlerin ciğerini sökmüş olması

    bu liste daha uzayıp gider. ama bence en önemli nedenler bunlardır.

    (bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)
    3 ...
  37. ertuğrul günay

    133.
  38. kendisi ile, bir sonbahar gecesi saat 01:30 gibi atatürk havalimanı'nın vip salonunda karşılaştığımız garip insan. garip çünkü koruması ile yaptığı aşağıdaki diyalogla aklımda kalmıştır.

    - çocuğum telefonumu getirir misin?
    + hemen bakanım

    (koruma görevlisi, vip kapısının önünde duran ve makam aracı olan mercedes'e gider. içinden telefonu alıp gelir)

    - arayan var mıymış?
    + tayyip bey'in baş danışmanı aramış efendim
    - eyvahlar olsun ne diyorsun? saat kaçta aramış?

    (ertuğrul bey telefonu alır ve alelacele menülerde dolaşır)

    - biz uçakta iken aramış * buradan yırttık sanırım
    + siz daha iyi bilirsiniz bakanım *

    bu diyaloğun ardından iki dakika gibi bir süre geçer ve başbakanın baş danışmanı tekrar arar. daha doğrusu, şahsen ben arayanın başbakanın baş danışmanı olduğunu düşünüyorum.

    garip olan neydi biliyor musunuz? ertuğrul bey telefona cevap vermeden önce ayağa kalkıp ceketinin ön düğmesini ilikledi. şimdi düşünün, baş danışmanının telefonu karşısında ceketinin ön düğmesini ilikleyen bir insan, başbakan aradığında veya yüz yüze geldiğinde nasıl davranır? düşünün çünkü bu düşüncenin sonucunda, recep tayyip erdoğan'ın, bu insanlara nasıl bir yaptırım uyguladığı sonucuna ulaşacaksınız.

    (bu entry'de bahsi geçen diyolaglar tam olarak böyle olmayabilir. yarım yamalak ve aklımda kalan şekliyle yazdım)
    4 ...
  39. cafer usta

    1.
  40. tam adı, cafer usta bolu dağı et lokantası. düzce yakınlarında, yolun iki tarafında da hizmet veren mükemmel bir et lokantasıdır.

    http://www.caferusta.com/
    0 ...
  41. kürşad tüzmen

    54.
  42. kendisi ile ilgili bir anımı paylaşmak isterim.

    ankara'da bulunduğum yıllarda, haftanın belirli günleri ve sabahın ilk ışıklarında, istanbul'a doğru yola çıkıyor ve aynı günün akşamı tekrar eve dönüyordum. benim için yorucu bir dönemdi ancak araba kullanmaktan zevk aldığım için bu seyahatler hoşuma da gidiyordu. hoşuma gitmeyen şeyler de oluyordu. işte bunlardan birisi de kürşad tüzmen ile paylaştığım anlardır.

    sabahın ilk ışıkları, arabada seyir halindeyim. sigaram elimde ve müziğin seyrine uyarak cafer usta'ya doğru yol alıyorum. hem yol boş hem de zaten süratliyim. işte tam bu sıralarda, dikiz aynasında parlak ışıklar görmem ve polis sirenlerini duymam arasında belki de saniyeler oynuyor ve yanımdan iki eskort aracı ile beraber bir makam aracının rüzgar gibi geçmesine şahit oluyorum. iyi bir şoförüm, daha önce makam aracı da kullandım ve takribi süratım 240 km sanırım ama buna rağmen bu eskort konvoyunun rüzgarını hissedebiliyorum.

    yine böyle bir seyahat halinde iken, birden yaklaşan bir ışık demetini yan aynadan görüp, sağa yanaşmaya kalmadan yanımdan rüzgar gibi geçmelerine şahit oldum. bu defa, yol üstünde bir petrolde mola verdiler. petrolde eskort araçlarını görünce bende aynı petrole daldım. eskort araçları bir köşede bekliyor, makam aracına yakıt alınıyordu ve ortada makam sahibi yoktu. kim olduğunu merak edip, makam şoförü olduğunu düşündüğüm ve gözüme kestirdiğim adamın yanına yaklaştım.

    aramızdaki diyalog aynen aşağıdaki gibidir.

    - merhaba patron
    + merhaba
    - bu kimin makam aracı? kaç seferdir denk geliyorum.
    + bakan kürşad tüzmen'in.
    - hadi ya, kaçtır denk geliyorum. hayırdır böyle?
    + bakanımız kürşad bey, hafta içi fırsatını buldukça her sabah 06:00 gibi kalkar.
    + spor ve sabah kahvaltısı için sapanca gölü'ne gider geliriz.
    - hadi canım şaka yapıyor olmalısın.
    + yoo neden şaka yapayım? (imalı bakışlar)
    - her sabah sadece bakan spor ve kahvaltısını yapsın diye ankara'dan sapanca'ya gidip geliyor musunuz?
    + bakanımızın başka bir planı yoksa evet. bakan oğlum o sağlıklı kalması gerekiyor.
    - vatandaş peki?
    + onu bakana soracaksın. bende senin gibi vatandaşım.
    - ne kadar yakıyor gidiş gelişte bu araçlar?
    + bir depo gidiş bir depo geliş. makine oğlum bunlar zaten standartın iki katı hızla gidiyoruz.

    (aklımda kalan diyalog bu şekilde, eksiği var fazlası yok)

    aramızdaki bu diyaloğun hemen ardından, kürşad tüzmen içeriden çıktı ve tüm herkes ciddi bir şekilde araçlarındaki yerini alarak petrolden ayrıldılar.

    arkadaşlar, burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. lütfen, bakanımızın her sabah spor ve kahvaltısını yaparak sağlığını koruması için, 1 mercedes, 2 ford focus ve 1 adet passat'tan oluşan konvoyun, 9 tane devlet memuru ile beraber, ankara'dan sapanca'ya gittiğini ve tekrar geri döndüğünü düşünün.

    aklınızda bir şeyler canlandı mı? işte benim aklımda da kürşad tüzmen bundan ibarettir. hiç aklımdan çıkaramıyorum.
    1 ...
  43. recep tayyip erdoğan

    5075.
  44. benim hayatımda iki farklı recep tayyip erdoğan vardır.

    henüz başbakan olmamıştı. ülkemizin doğu bölgesinde bulunan şehirlerden birine oy toplamak ümidi ile gelmiş ve parti binasında şehrin ileri gelenleri ve aşiret reisleri ile görüşmüştü. herkesin alınmadığı yemekli bir görüşme idi. yakın bir akrabamın akp il başkanı olmasından dolayı oradaydım. itiraf ediyorum, parti binasının önüne gelen partiye ait otobüsten inerken çevresinde durmuş ve parti kapılarının kapatılmasına yardımcı olmuştum.

    yemek masasında iken dile getirdiği aşağıdaki konuşma ile hayatımdaki birinci evresini tamamladı.

    "değerli arkadaşlarım, seçimlerde ilk iktidara gelişimizde istediklerimizi tam olarak yapamayabiliriz. bunun yerine halka isteklerimizi adapte edeceğiz. ikinci iktidara gelişimizde ise tohumlarını attığımız bu isteklerimizin önündeki engelleri yok edeceğiz. üçüncü iktidara geldiğimizde ise tüm isteklerimizi gerçekleştirmiş olacağız."

    (tam olarak yaptığı konuşma bu değildir. aklımda kalan kısmını, yine aklımda anlamlandırdığım şekli ile yazdım)

    başbakan oldu. yıllar sonra, ankara'da, havaalanının vip salonunda, görevim gereği bulunduğum için denk geldiğim aşağıdaki konuşmasına şahit oldum. bu da hayatımdaki ikinci evresidir.

    "arkadaşlar, şu an tek iktidar partisiyiz. yargı, asker, meclis, hukuk ve eğitimi isteklerimiz doğrultusunda kontrol edebiliyor ve gidişatlarına yön verebiliyoruz. artık engellerin ortadan kaldırılmasının ve akp iktidarının hedeflerinin gerçekleştirilmesinin zamanıdır. bizleri zorlu bir süreç ve yoğun bir mesai bekliyor. sonucunda, hedeflediğimiz bir ülkeye sahip olacağız."

    (bu konuşmada da tam olarak bunları söylemedi. söylediklerinden aklımda kalan kısmını, yine anlamlandırdığım şekli ile yazdım)

    sonuç olarak tek bir şey söyleyebilirim. bu adam partisi ile beraber üçüncü kez siyasi iktidarı elinde tutacak ve üçüncü kez koltuğunu koruyacaktır. ama o zaman, türkiye, hiçbir zaman eskisi gibi kalmayacaktır.

    ben o gözlerde bunu gördüm.
    5 ...
  45. kemal unakıtan

    253.
  46. maliye bakanı olduğu dönemde, kendisinin olmadığı bir saatte odasına teşrif ettiğim insan. öncelikle, masada duran ve değeri aldığım cevaba göre altmış beş milyar olan dolmakalemi hatırlatmak isterim. sonrasında, makam koltuğunun hemen arkasındaki duvarda duran ve tamamı saf altından yapılmış ve de duvara asılmış kocaman anahtarı hatırlatmak istiyorum. değerini sorduğumda trilyonlardan bahsedilmiş ve hemen oracıkta, daha sonradan hatırlayıp intihar etmemek için cevaben söylenen değerini unutmuştum. bir de çalışma masasının altında duran ve tüm masayı kaplayan özel bir camdan bahsetmek istiyorum. bu cama çıplak ayak ile otururken ayaklarınızla bastığınızda, vücudunuzdaki tüm stres ve gerginliği çektiğini söylediler. camın değeri aklımda, söylenene göre tam olarak iki buçuk trilyona mal olmuştu. hani bakan maaşları ve bu maaşlara yapılan zamlar eleştirilir ya o açıdan bunları anlattım.

    konuyu şuraya bağlayacağım. o sıralar küçük bir hesap yapmıştım. tüm bakanlık hayatı boyunca maaşını iki katı almış olduğunu varsaydım ve 16 maaş sistemine uygun bir şekilde (prim ekleyerek yani) hesapladım.

    saf altından yapılmış anahtarı, stres ve gerginliğini toplayan camı ve dolmakalemi satın alabilmesi için üç yüz küsür yıldan fazla çalışması gerekiyor.

    bu bilgiler ışığında kendisini göreve davet edebilirsiniz. çünkü henüz görev süresi bitmiş olmuyor.

    haklısınız, yeniden gelse bu defa da altından ev yaptıracak. sanırım en iyisi gelmemesi..
    3 ...
  47. başbakanı görünce yapılacaklar

    14.
  48. eğer ankara'da yaşıyor ve armada alış veriş merkezinin önünde eve gitmek için otobüs bekliyorsanız, bu umudunuzdan vazgeçin. mesela bir taksi çağırabilirsiniz. çünkü başbakan gelmeden bir saat önce polis gelir ve tüm trafiği durdurur. korumaları da durakta bekleyenlere "lütfen burada beklemeyin" der ve siz beklediğinizle kalırsınız. taksi çağırabilirsiniz çünkü armada'nın önündeki taksi durağına, tüm şoförleri akp üyesiymişcesine laf edilmez. devletin memurunun kullandığı otobüse güvenilmez ama taksi şoförüne güvenilir. bu işten de sadece taksi şoförü karlı çıkar.

    (taksi şoförlerini aşağılamıyorum ama durum bu)
    0 ...
  49. görükle katili

    3.
  50. kaçırdığı kızlardan birisi sema karakoca olan haysiyetsiz katil.
    0 ...
  51. özgür özkan

    4.
  52. çiğdem özkan

    1.
  53. özgür özkan ile evli olan ve http://www.cigdemozkan.net adresinin sahibi internet ünlüsü. özellikle aşağıdaki blog yazısı okunasıdır.

    http://www.cigdemozkan.ne...n-oldum-sorun-olmaz-di-mi
    0 ...
  54. hug an engineer day

    1.
  55. her yilin 14 mart tarihinde kutlanan muhendislerle kucaklasma gunu. bu gunde, en yakininizdaki muhendise sarilir, koklar ve opersiniz.
    1 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük