hormanal bir bozukluktan dolayı yuz cehresinde,yanaklarından cenesine kadar olan kısımda normaldan daha fazla kıllanma görülen kızlardır.bu hormonal bozukluktan ötürü insanların alaylarına maruz kalmı$lardır..aman diyeyim.
bu hormonların ne yapacagı belli olmaz..
büyük şehirlere nazaran daha az nüfusa hitap eden şehirlerdir. bu şehirlerin en sevdiğim yanlarından biri telefonların ilk üç hanesi kullanılmaması. atıyorum telefonunuz 518 29 10 gibi bir şeyse direk 29 10 dersiniz. güzeldir.
diger dillere ve almanca'ya nazaran daha kolay olan bir dili ogrenmektir..
ingilizce'yi ogrendiginiz zaman cogu dillerin temelini almı$ sayılırsınız,zira hepsi ingilizce den turemi$ gibidir..
oğuz atay'ın yazmış olduğu tutunamayanlar isimli tuğla kitabı bitiremeyip, kitabın son sayfasına giden yolda tükenmiş, bitmiş insanlardır. inat edip son sayfaya kadar okurlar. bir tılsım ararcasına ama nafiledir.
kulagın salgısı olan kıvamındaki sarı sıvımsıyı yalamak suretiyle yemektir. tabi öncesinde (bkz: #2319973) belirtmişiz. biz böyle yazınca kötü ama recep ivedik filmde yapınca ha ha ha, hi hi hi dimi lan. ulan az degilsiniz.
aşık memo'nun konuk olarak katılacağı, acun'un saçmalığı ve ibo şov rezaleti gibi programlarla aynı gün ve saatte yayımlanacak olan, milyonları ekrana kilitleyecek program.
yemekteyiz programının yarışmacısı olan kişi. yemek yemeyenlere zorla yedirmesiyle bilinir. yemek esnasında gak guk edenlerin kafalarının pekmezini akıtıp yanında da oturup kebap yer. bazen mutfakta yemek yapan hatunları, diğer konuklardan önce gelip sıkıştırır. olmadı bardak alıcam ayağına sürter. öyle pis bir insandır.sofrada burnunu karıştırır masanın altına sürer. bir ayağında çorap vardır, diğerinde yoktur.
hastanelerde randevularından erken gelmiş veya türlü sebeplerden ötürü beklemek zorunda kalmış beklerken de ister istemez gelip gideni seyrederek sıranın nasıl evrimleştiğini gören teyzelerdir. bu teyzelerden öğrenilir her şey. danışma gibidirler. kan nereden verilir, doktor ne zaman gelir, ne zaman gider. öncekim geldi. hepsini ayarlarlar. bazı hastalıklar hakkında yorum bile yaparlar. sonra doktorun kapısı açılır. kapıdan çıkan kişiye gerekli açıklamayı yapar bu teyzeler; "önce bu bayan geldi. sonra siyah saçlı toplu hanım geldi. ama bunlardan önce gelen biri daha vardı tahlili almaya kadar gitti şimdi gelir." gibi gibi.. mükemmeldir bu teyzeler. neden oradadırlar. neden kendini bu denli paralamaktadırlar anlasılmaz..
genellikle ailesinden ayrı şehirlerde üniversite okuyan gençlerimizde rastlanılan bir olay. bayram olsun, kısa vadeli tatiller olsun her seyahat öncesinde canta hazırlanırken "hacı ben şu kitapları da alayım belki bakarım." denir ve doldurulur bir sürü kitap. amma velakin bir sayfasına bile bakılmadan tekrar getirilir kitaplar. olsun. kitaplar gezmiş görmüş, hava almıştır. bir sonraki seferki çalışmalarınızda sizin kıyağınızı unutmayacaklar. deneyin ve görün. daha iyi öğretiyorlar bilgileri.
universitede sıkca rastladıgımız adamlardır bunlar. fi tarihinde biri bunlardan birine laf olsun diye is teklifinde bulunmus bunlar da olayı gercek zannetmis ve onune gelene aynı sozu soyleyenlerdir. diyalogları soyle akar genelde;
-aga sen hic calısmıyorsun. ne yapıcaksın okul bittikten sonra ki. neye guveniyorsun.
+olm benim isim hazır. simdi gel basla diyorlar 2 bine, erken baslarsam erken bıkarım diye baslamıyorum. yoksa okul bitsin isim hazır dedigim gibi.
devlet dairelerinde, hastanelerde sıkca rastlanan bir tablodur. muskul duruma dustugun zaman en karaktersiz adamın bile kendini agırdan satması, kendini kıymete bindirmesi halidir.
genelde hararetli sevisme ve ejakulasyon anında farkedilen anlamsız kasıntıdır. bir bakarsınız zalımın ışıltıları kıvrım kıvrım olmuş, kasılmış, büzülmüş. sonrasında rahatlama saglandıgından yüzünüzden itibaren yayılan rehavet duygusuyla kasıntı da gevsemeye baslar. ve islem tamamlanmıs olur.
bir cesit pilav. anadoluda sünnet edilen cocugun pipisinden koparılan parcanın dev kazanda pisirilen pilavın icine atılmasıyla yapılır. daha sonra bu pilav misafirlere ikram edilir. kapcuk kimin tabagından cıkarsa o sunnet olan cocuga yukluce para vermek durumunda kalır.
bir sonraki secimler icin on hazırlıklarına basladıgım, parti programı, ekonomik paket, enerji politikarı, dıs siyasette izlenecek rota gibi kavramlar üzerine halen ugraslarımızın devam ettigi neseli mi neseli dadından yinmez yepyeni gıcır gıcır bir parti.
sofben, kombi tarzı seyler olmadıgından ve dolayısıyla ha babam banyo sefasi surulemediginde yıkanmaya karar verdikten sonra banyo odun ile yakılır. aradan yarım saat kadar gectikten sonra banyo kıvamına gelmistir ve yıkanılmaya musaittir. sıcacıktır. hamam gibidir. aradan yıllar gecse de sobalı banyoda yıkanmanın tadını hic bir kombi, sofben, elektrikli ısıtıcı verememistir. baskadır.
genellikle sacların kafanın ust kısmında ortalarda bir yerde girdap seklinde yapıya sahip fractal icerisinde dagıtılmıs gibi durmasından mutevellit insanın aklına sonsuz döngü müsün nesin sen arkadasım gibi cumleler getirten absurd yapı.
genelde sobanın yandıgı odadan kimse ayrılmak istemez. tuvalete bile gitmek istemez insan bazı zamanlar. ama oyle anlar vardır ki odadan cıkıp baska bir odaya gitmek lazım gelir. iste o anda yerinizden dogrulur, once sobanın yanına gidip yeterli ısıyı vucudunuza depo edersiniz. hemen akabinde hızlı adımlarla kendinizi odadan dısarı atarsınız. o sırada odadan biri kapıyı kapatmanız icin arkanızdan bagırır. ve sonra gireceginiz odanın kapısını acarsınız. genelde kapalıdır zaten bu kapılar da. alacagınızı alır sonra tekrar sobanın yandıgın odaya geldiginizde ferah bir nefes alıp ayagınızın altını sobaya yakın tutarak ısıtırsınız. bambaskadır o anın gerginligi. hayatımızın kısa filmlerinden biridir.