mükemmeldir. rupaulun yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği yarışma.
şimdi efendim. drag kavramı çok eski, özellikle 1990larda çok popüler olmuş bir kavramdır ve travestilik ve transseksüellik ile çok karıştırılmaktadır.
draglar genellikle eşcinsel kişilerdir. açıklamak gerekirse de erkeklerin postmodern kadın kıyafetleri giyerek aşırı makyaj ve saç şekilleriyle yaptıkları olaydır. bunu yapan kişi drag olur. bu işte profesyonelleşirse ona "drag queen" denir.
drag racete draglar her hafta onlara verilen ödevleri yerine getirmek ve temalara uygun kıyafet tasarlamak zorunda.
4. sezon mükemmel ama 3. sezondaki ortam daha hoştu bence. tavsiye edilir. çok da iyidir.
iki gün önce yaptırdım. zaten bir kaç aydır istiyordum da kısmet olmamıştı.
efendimm. yapılışı çok basit. yaklaşık 1 dakika filan sürüyor. dil makasa benzer bir aletle tutuluyor. bir tür iğne dilin altından ya da üstünden geçiriliyor. birkaç saniye öyle kalıyorsunuz. daha sonra piercing dildeki iğneye takılıyor ve iğnenin dilden çıkarılmasıyla birlikte piercing dile yerleşiyor. daha sonra da altının topu takılıyor. oldu da bitti. ilk delmede uzun barlı bir piercing takılıyor. çünkü deldirdikten sonra dil bir müddet şişiyor.
ben deldirdim, pek acıdığı söylenemez. sadece psikolojik. cidden bak. *
dilim şuan şiş ve nedense beyaz. yemek yiyemiyorum.
yiyebildiğim, daha doğrusu içebildiğim şeyler;
iki gündür yediğim şeyleri sayayım.
çorba, süt, sütlü ekmek, yoğurt, milkshake, dondurma, cicibebe (sütle eritildiğinde mama gibi bir şey oluyor.)
bunların hepsini tabi ki pipetle içebiliyorum.
deldirmeden önce 55.6 kiloydum, şuan 55.4 kiloyum. şaşırdım açıkçası.
çok konuşmamanız gerekiyor. ama ben tabi geveze bir insanım. peltek bir şekilde konuşabiliyorsunuz. aslında normal da konuşuluyor fakat bu dilinizin acımasını sağlıyor. sigara içmemeniz gerekiyor ama ben dayanamadım bir gün sonra tek tük sigara içmeye başladım. zaten sigara sadece iyileşme sürecini yavaşlatıyor.
evde ise bambaşka durumlar olabilir. zira benim ailemin haberi yoktu deldirdiğimden. annem öğrenince ağladı filan. babam da dün sordu ne var ağzında diye, şeker dedim. bakalım neler olacak...
ama çok eğlenceli ve sempatik bir piercing türü. etraftan çok garip tepkiler alıyorum.
tavsiye ederim.
fiyatları ise değişiyor. ben hijyenik bir yerde normal fiyatı 80 iken 40a yaptırdım. *
nefret edilir bu adamdan. zamanında star gazetesinin bilmem neyiydi. ne ırkçı gezete olmuştu o zamanlar o ya. öyk. hiçbir yazsını okumam faşist, ırkçı, milliyetçi, ayrımcı pisliğin. seveni de sevmem. olmuyo. sevemiyorum.
iyidir güzeldir. türkiye'de yakında olacak gibidir. genç bile kalındı olm zaten.
genellikle "göt korkusu" olarak bilinir fakat işin derinlerinde "insan öldürmek istemiyorum"dur. sadece milliyetçi düşüncenin yeni moda at gözlüklü nefret söylemidir o korku.
insanların hala sapkınlık olarak görmesi, günah ya da din dışı demesi beni bu insanları "gerizekalı" olarak adlandırmaya itiyor. "sanane arkadaşım, isterse anüsüne, isterse başka bir yerine sokar" da dedirtebilir.
"ibne tabiri ise sizin kadar miğde bulandırıcı olamaz." dememek için kendimi zor tutuyorum bilhassa.
bir eşcinsel olarak, insanların beni nasıl gördüğü umurumda değil. istersen ibne de bana, istersen oğlancı de.
ama sen kalkıp koskoca eşcinselliğe laf edemezsin, ettirmem.
bilmem kaç yıldır eziliyoruz, nefret söylemlerine maruz kalıyoruz, bunları "homofobi" diye adlandırınca götümüzden uydurmuş oluyoruz ama sırf homofobik toplum "bunlar sapkın" dediği için öldürülünce, öldürenler bazı kesimler tarafından kahraman ediliyor. insanın aklına şu soru geliyor tabi "ulan ben ibneysem? bu ne?"
nefret söylemi okudukça susmak istiyorum ama nereye kadar "AYOL"?
her eşcinsel aynı değildir. her eşcinsel kırıtmaz, makyaj yapmaz, bar köşelerinde blowjob yapmaz ya da gidip kimseye sulanmaz. ulan asıl örnektir neil patrick harris. ama şöyle bir durum da vardır ki, bu size feminen eşcinselleri de ezme ve yerden yere vurma hakkı vermez.
dünya sağlık örgütü tam 22 yıl önce kaldırmıştır eşcinselliği hastalık kategorisinden. ve dikkat homofobiklik hastalık kategorisindedir ve tedavisi vardır.
kendinize çeki düzen verin demek kalır bana homofobiklere. kaç yaşında insanlarsınız, sırf dininize, törenize, geleneğinize, SiZE ter diye bir şeyi ötekileştiremez, iğrenç laflar kullanamazsınız. hadi iyi entryler.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürkü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla, 19 Mayıs Stadyumunda düzenlenen törene soğuk algınlığı nedeniyle katılamadı.
şahit olduğum şeydir.
ablam/abim güzelce giyinir, tercihen, vuran dalga parmak arasını zorlamasın diye şerit terlik giyilir.
güzelcene yüzülür. son hareket de ayağı yerden 60 derecelik açıyla kaldırıp suyu süzmektir.
1. sezon mükemmeldi, 2. sezon bozdu diyordum ki, şu 2. sezonun son iki bölümü tabiri caizse ortalığın bir taraflarına..
haydi bakalım sezon finali de gelsin de quinn'in planını öğrenek.
buyrun konuyu aşmış birinin yaptığı gif; http://25.media.tumblr.com/tumblr_lle7epeu9E1qbc0rko1_500.gif
gecelere akıp akıp duran charlie abimizin yerine ashton kutcher gelince izleneceği sanılan dizi.
tamam, bir kaç bölüm bakarız, baktın ashton abes duruyor, zapı yerler yeminle.
bir de utanmadan "en son babalar duyar'ın telif hakları zaten bizde." diyor twitter'dan. sizdeyse yapmak zorunda mısın arkadaşım?
(bkz: vur terlikle ağzına)