damakta mükemmel bir tat bırakan, yoğun bir aromaya sahip amerikan birasıdır.
bir perşembe günü "gideyim de şöyle güzel birkaç bira alayım" diye çıkıp en yakın migrosa atmıştım kendimi. uzun süredir içtiğim fix biram olan hoegaardaen'dan birkaç tane alıp sepete attım, dolapdaki diğer biralara bakarken birden yüzüme güldü "al beni, iç beni, diğerleri biraysa bana lütfen bira deme" diyordu adeta.. 2 tane aldım sepete attım, eve gelip hemen buzluğa yığdım biraları.. yeterince soğuduğunu düşündükten sonra hemen açtım içmeye başladım.. yıllardır hoegaardaen gibi hafif bir bira içen birisi olarak birkaç yudum aldıktan sorna "bu ne aq buna mı verdim ben o kadar parayı" dedim kendi kendime.. neyse aldık bir kere yarım bırakmak olmaz diyerekten devam ettim içmeye. aradan 10-15 dakika geçti "fena değilmiş lan aslında" diyerek ikinci şişeyi de açtım. biranın tadını yeni yeni alıyordum.. tadı gerçekten güzel gelmeye başlamıştı.. ikinci şişe çok çabuk bitmişti.. üçüncüsünü içmem gerekiyordu bu bira yıllardır aradığım ve bulamadığım bir şeydi gibiydi.. hemen saate baktım 23.30.. migros çoktan kapanmıştı.. bunun üzerine hoegaardaen'ları açmadım bile.. sabah olduğunda yaptığım ilk şey tekrar migrosa gidip 2 tane daha almak olmuştu..
türkiye'de üretimini efes pilsen yapmaktadır. Büyük Migros ve Carrefourlardan kolayca temin edilebilmekte, küçük tekellerde bulmak gayet zordur.
+oğlum gelde şu saati duvara as.
-tamam baba hemen geliyorum.(duvar saati elden kayar ve yere düşer)
+ulan seni okutan öğretmenin ben taa mnakoyayım.
ne zaman bir işi yapamasam babam başlar eski öğretmenlerime küfretmeye.abi ne alakası var ki öğretmenle,okul okutmakla.ama adam sonuçta baba diyemezsinki "baba,bu işin öğretmenle ne alakası var" diye. susarsın,küçülür gidersin karşısında,yere bakar halının desenlerini sayarsın.
kız çocuklarını diri diri gömdülerse nasıl nesillerinin devamını sağladılar. bu zamana kadar nasıl geldiler.çoktan soyları tükenmiş olması gerekiyordu diye sorgulanması gereken hatadır.
öncelikle şunu unutmayın ygs tamamen bilgi sınavı değil, yorum ağırlıklı bir sınavıdır. (özellikle sözelciler için)
-sınava daha çok vakit var demeyin,ne kadar erken başlarsanız o kadar iyidir
-günün belli saatinde çalışacam diye kendinizi şartlanmayın,canınız ne zaman isterse o zaman çalışın. ama çalışın.
-düzenli sorun çözün.
-çözemiyorum,sıkılıyorum demeyin 1 hafta kendinizi zorlayın.
-soru çözme ritmini tutturun. ritmi yakaladıktan sonra gerisi gelir,sürekli çözesiniz gelir
-kırtasiyeye sık sık ugrayın.bir gidişte 8-10 kitap değil 1-2 kitap alın,çok alırsanız çözesiniz gelmez.
-soru bankasını bitirmeden yenisini almayın
-yapamadığınız soruları kontrol edin,etmezseniz bir işe yaramaz.aynı yanlışları tekrar eder durursunuz
-takıldığınız yerde konuya hakim olan bir arkadaşınıza yada hocanıza sorun. anlattırın.
-sık sık konu tekrarı yapmaya çalışın.