az önce "baby" diye bir şarkısının klibini izledim. şçyle bir baktım da, hindistan yapımı kliplerden hiç bir farkı yok. velet dans etmeye çalışarak kızı tavlamaya çalışıyor falan. ulan 2011 deyiz. kaldı mı böyle klipler sözlük.
kaybedince. kaybedince anlaşılıyor meğer ne güzelmiş o anlar, beraber geçirilen. o ortam ne güzelmiş, hayat aslında buymuş dersin aşkın kollarındayken. sonra gün gelir göt gibi kalırsın ortada. bir aptallık, şaşkınlık vardır yüzünde. şok olursun. bir anda amaçsız olur hayat. işte o an anlarsın. çünkü daha önce hissetmediğin bir duygudur bu.
bu yazıyı bir gün okuyacağını biliyorum. sözlük yüzünden patlak verdi evet, burası benim mezarım artık. o yüzden burdan sesleniyorum sana. çünkü madem beni dinlemiyorsun, bari oku.
beni kaybetmekten korkardın. üzgün bir şekilde sorardın:
- ya bir gün sıkılır bırakırsan beni?
+ asla!
senden sıkılır mıyım ben be! sen bendin. ben de sendim. insan kendisinden sıkılır mı? kendimi kendimden nasıl ayırabilirim söyler misin? kaybetmeken korkarken şimdi beni nasıl çöpe atarsın? nasıl vazgeçersin?
sabahları kim arayacak beni "kalk okula geç kalcaksın yine" diye?
kiminle silent hill oynarım ben? kimin ellerini tutacağım nefret ettiğim romantik filmlerde? kiminle güleceğim how i met your mother izlerken?
sakın! sakın bana deme "git onlarla izle. bulursun sen birilerini" diye.
başkaları umrumda mı sandın senden sonra? hayatıma girdin, kanıma girdin, kalbime girdin. sen benim tedavisi olmayan hastalığımsın, iyileşmek isteyen kim? deli gibi istiyorum şu an seni yanımda. sikmişim herşeyi, bana ne yahu, anlamıyor musun sikimde değil hiçbir şey sen olmayınca.
acılar verdim sana inkar edemem. ama bil ki beni sensiz bırakırsan sana verdiğim acıların on katını vermiş olacaksın bana. hak mı şimdi bu?
rüyamda senin kanser olduğunu görmüştüm, sonra ailen bir bebek daha yapıyordu. planımıza göre sen öldükten sonra o çocuğun bedenine sen sahip olcaktın. reerkarnasyon gibi. o küçük kız çocuğu kardeşin aynı sana benzeyecekti ve biz tekrar beraber olcaktık. güzel bir çözüm bulmuştuk bu çaresiz duruma. sonra sen ölüyordun ve ben o küçük kız çocuğuyla konuşuyordum. "aslında sen ölen ablansın, hatırladın mı beni aşkım" diyordum ona. hatırlamıyordu ama anlıyordu beni. 20
sene beklemem gerekecekti büyümen için. sonra ağlamaya başladım. uyandım sonra. kendimi tutamdım ve oturdum bir saat boyunca hüngür hüngür tekrar ağladım. hatırladın mı bu olayı?
o rüyaydı. şimdi gerçekte ne çare bulayım ben bu duruma. seninle ayrı olmam ölümün kadar köü benim için. anla ki bu rüyadan ne kadar acı çekerim sensiz olunca.
hayatım boyunca... şu an nasılsam bundan böyle bu şekilde olacağımı biliyorsun değil mi? içim daralıyor "aşkım". hiçbir şey istemiyorum. çektiğim hava batıyor ciğerime. iki kelimeyi zor getiriyorum bir araya. bir saat oldu şunu yazmaya başlayalı. ah bir öyle bir teknoloji olsa da dokunup kalbime, beynime anlayabilsen ne hissettiğimi, neler demek istediğimi.
seni ölümüne seviyorum ben. o sıcacık kokun, çocuksu gülüşün, içimi kıpırdatan sesin. benim hayatım bunlarla güzel. benim bataklığımda biten tek çiçeksin sen, tek güzel şeysin.
ne yapayım ben şimdi? bütün yaşam şevkim gitti. dünyanın bütün güzelliklerini, milyon dolarları, vitoria secret mankenlerini getirseler önüme. ya bunlar sana eşit mi sandın? kendini onlarla nasıl kıyaslarsın? senin değerin paha biçilemez ki...
hayatımın kadını sensin. güldürme beni allah aşkına senden nasıl vazgeçerim? hayatımın kadınından!
özür dilerim aşkım. aslında seni üzmeyi hiç istemedim. gözlerinden düşen tek bir damla gözyaşı bile içimi paramparça ederken ne olur bu kadar ağlama. ağlarken sesini duymak kadar acı veremez bana hiçbir şey. yaptığım tüm kötülükler, yaşattığım tüm acılar için özür dilerim. ama bil ki seni canımdan çok seviyorum. *
Bana geceleri verin,
Gündüzler sizin olsun.
Kendime olan nefretim
Kadere kızar,
Suratıma tükürür.
Nereden bileceksin ki
Kanatları koparılmış kuş musun sen?
Uçamadan nasıl özgürüm derim?
Rutubet doldursun odamı.
Ah, sen uslanmayan adam!
Kadın yollarında ölü ver emi..!
Tutsak mı edecekmiş beni yargılar?
Hah, der geçer götümle gülerim.
Taktım şeytanı koluma,
En kadim dostum benim…
Şerefe!
Sağlığına içiyorum şeytan.
Kadın tadı olsun şarabımda.
Aman, uzak olsunlar ruhumdan!
Bedenimde yaşarım onları ben.
Her kadın kadın mıdır ki gözlerde?
Benim çıkıntım senin girintinse,
Bu mudur ki aramızdaki fark?
Kaburgamın kemiği küsmüş bana,
Makyajı akar, ağlamış yüzyıllarca.
O kadar tatlı ki!
O da bilmez ne istediğini,
Bana kusar huzursuzluğunu.
Sen ne anasının gözüsün,
Gafil avladın beni yine.
Zehirlemişsin kanımı kanınla.
Hadi gel,
Küsme sarıl bana,
Filmi başa sarma zamanı…
Elmamıza kaldığımız yerden devam edelim.
O ağacın altında tekrar sevişelim.
daha önce de söylemiştim sözlük. ben bir götüm. götlerin en önde gideniyim hatta. aklımı sikeyim, ben daha kendime ne diyeyim? ben bir bok yedim sanırım, bilmiyorum nasıl oldu ama oldu. katakulliye geldim. birazdan kendimi öldüreceğim.