uludağ da aktif yazarlık yaparken ve ortam kalabalıkken pek sıcak bakmadığım sözlüktü, dile kolay burada neredeyse 10 yıl vakit geçirmiştim. sonra giderek sönükleşti, tenhalaştı. kimse de kalmadı zaten. online sayısı da buna delil niteliğinde. benim zamanımda 1k online olurdu, şimdi 10 da birine inmiş nerdeyse.
ekşi de hesap açmıştım bu süreçte, yine de pek sarmadığı için buradan bir zirvede tanıştığım arkadaşıma vermiştim hesabı, aslında uludan kopmak pek mantıklı gelmiyordu, görünmez bir bağ kurmuştum dile kolay senelerce burada aktiftim; fakat zaman geçtikçe buranın bittiğini geç de olsa fark ettiğimde ekşi'de tekrar bir yazarlık profili oluşturmaya yöneldim.
bu senenin başlarında hesap onaylandı ve fark ettiğim şey herhangi bir sosyal platform ile duygusal bağ kurmanın zırvalık olduğuydu.
burayı halen övenleri anlamıyorum, bu kasaba çoktan terk edildi, bakıyorum da ilgi çekici hiçbir şey de yok. kişisel fikrim bunu diyenlerin ekşi'den şutladığının ya da hesaplarının onaylanmadığının acısını bu şekilde çıkardıkları yönünde.
ekşi über süper bir ortam değil ama ülke gündeminde herkesin kafasını çevirdiği bir yer, ciddi alırsınız almazsınız ama buradaki her olay bir şekilde başka mecralara sirayet ediyor. dışardakilerinin epey ciddiye aldığı ve takip ettiği bir yer, fazlasıyla da kalabalık hem de.
ha ben uludaki zamanları özlüyor muyum, pek de özlemiyorum aslında. o zamanki fikir ve tavırlarıma göz atınca aslında şu anki benliğimden oldukça uzaklaşmış olduğunu görüyorum, o hallerimi hiç sevmeyeceğim.
bunu dememin sebebi de yaşlanıyorum sanırım, 20 li yaşların başındaydım buraya geldiğimde, şimdi şairin dediği gibi yolun yarısına geldim nerdeyse.
güle güle uludağ, iyisiyle kötüsüyle bana meşgale yarattın, insanlar tanımama vesile oldun. hatıraların var ama gül dalında güzel eskideki halinle hatırlayacağım seni.
ha şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, sözlüğün bitmesindeki temel meselenin yönetim şekli ve format anlayışı yüzünden insanları kendinden soğutan yazar profillerine iltimas geçilmesiydi. o dönemde laikçi kız başlıkları, abartı cinsellik, abazanlık seviyesinde tiksinç şeyler, insanları provoke eden tipler yüzünden insanları kendinden uzaklaştırdılar. yani ekşi'ye gömerken azıcık da iğneyi kendine batırması gerekiyor ulu daki arkadaşların. şahsen samimiyete okeyim fakat kalite olarak boktan bir konumdadır benim gözümde.
vay be laik kız, cinsellik, yarak, am diye diye siktiler, sonra da siktirip gittiler orospu çocukları. gerçi yönetim de iplemedi alsın şimdi süs diye koysun kenara.
ulan uludağ 10 küsür yılımı senle geçirdim, yıllar boyu nickler değişti ama başlıklar hep aynıydı.
10 senede 1 arpa boyu yol almamış sözlük, başlığa bak.
arkadaşlar spor salona giden birisi olarak söylüyorum, gerçi siz sığır trollere bir etkisi olmayacak zihniyet sakat olduğu için; ama yine de söyleyeyim.
her gittiğinizde gördüğünüz taytlı bir anlam ifade etmiyor üst düzey bir dalyarak değilseniz. zaten ortama uygun olduğu için en fazla yarım saniye bakıp geçiyorsunuz sonra her şey normale dönüyor.
ekşi ye üye olduktan sonra burada geçirdiğim zaman acıdım. keşke daha önce kayıt oluştursaydım, buraya gelip yazılanlara bakıyorum da bir avuç sığıra meze olmuş, svish deyip geçiyorum. umarım bir süre sonra kapanır.
uzun bir aranın ardından tekrardan merhaba, malum orası onaylanınca burayı salmıştım. bu 3 aylık izinden sonra izlenimlerimi sıralayayım;
ekşi sözlük homojen bir yapıda değil, yani ekşici diye kastedilen bir fenotip modeli artık çok eskide kaldı. her türden fikre bir karşıt görüş ya da alternatif mevcut. nutellayı bırakmışlar gibi görünüyor. karşıt bir görüş bildir biraz da sert çıktıysanız mesaj kutunuzun şenlendirilmesi işten bile değil.
diğer yandan çaylaklardan karı kız ortamlarını rahatlıkla yapabiliyorsunuz, birisi geçende evine çağırdı gitmedim ben gerçi ehehe. tırstım ama fake değildi onu biliyorum.
evli barklı olup da kendini sözlüğe atan çok insan var, evliliklerinin temeli ise mutsuzluk. kaç kadın dinlediysem ya boşanmak üzere ya da boşanmışlar. milletin kafası fena atmış durumda. karı kız kovalamıyor olmama rağmen yazar statüsü diye bir gerçek var. sırf yazarsanız diye kızların alakasız entrylerden mesaj attıkları oluyor, kutu kola gibi zkim var diye makarasına yazdığım entry e bile yürüyen oldu, manyak mısın deyip geri çevirdim. uludağ ın flört süreci epey yormuştu çünkü beni. zaten pandemi var, bu yaştan sonra da sexting yapacak halim yok. en iyisi ignore lamak.
burasının ne kadar sığ ve boş olduğunu görmüş oldum, hayat orada lan resmen. boşluktan kastım kimsenin olmadığı gerçeği, 3 5 yazarın ekseninden ibaretmiş burası onu fark ettim iyice.
bol bol dert dinledim diyebilirim, sağolsun hanım kızları bayağı üzmüşler. sosyal medya psikologu oldum iyice. ve bunu yaparken ilk mesajı da kendileri atıyorlar. millet dert ortağı arıyor ve bayağı bunalım modunda.
mizah kastığınız zaman mesajlar gelip güldüm ettim tarzı şeyler sık sık karşınıza çıkıyor, gerçi bundan 10 sene önce burası kalabalıkken de aynı tarz mesajlar alırdım, bu farklı hissetirmedi.
ayrıca belirteyim siyasi muhabbetlere pek girmedim, ama onun haricinde türkiye nin özeti gibi her telden adam var, bu nasıl mallık diye kitlenip kaldığım entrylere de şahit oldum ama kendimi sakinleştirmeye gidiyorum, her biriyle ayrı dalga geçmek için ciddi bir mesai harcamak gerekiyor.
edit: aşağıdaki malları da ciddiye almayın, en başta dediğim gibi her tipten insan var. yazım tarzınız da hangi kafada insanlarla karşı karşıya geleceğinizi belirliyor. yoksa ekşici fetöcü, pkk lı falan diye zırvalamaya gerek yok. sanki burası farklı bok. burada da neler okudum yıllar boyunca. bir sikime de toz kondurursanız incileriniz dökülmez merak etmeyin. bizim millet mal, ekşici ler ulucular diye kendilerince taraf olmayı seçiyorlar.
kim siker senin benim yazarlığımı arkadaşım. üst bir kimlikmiş gibi derbi kafasına evirmeyin. gerçi malsanız evirebilirsiniz, devam.