hayatında huzur arayan, az ile yetinen, yeşili doğayı denizi temiz havayı seven, sebzeyle, otla arası iyi olan mizahtan anlayan ve seven, büyük şehir, kalabalık, metropol nimetlerini hiç umursamayan insanların derhal gidip şöyle denize karşı bir ev alıp, birkaç dönümde fındık bahçesi satın alıp, memur ise tayinini alıp yerleşmesi gereken ve ömrün geri kalanının daha huzurlu ve daha uzun geçirileceği bir yerdir.
olmaz efendim. Çünkü siyasetin temeli siyasi idelojilerdir. Siyasi ideolojilerde, ideolojilerden oluşur. Yani fikirlerin düzenli yapılandırılmış hali olan ideolojiler olmadan, nasıl bir yönetim kültürü oluşabilir ki?. Bu kültür tamamıyle bir ideolojiden gelir ve onun temelinde yatan fikirlerin sistemlendirilmiş kurallarına göre şekillenir. Aksi, yani ideolojisiz siyaset ise tamamen kaypakça, işine geldiği biçimde, kendisinin ve yandaşlarının öznel çıkarları uğruna kurgulanmış bir yönetim anlayışını doğurur . Hele bir de ideolojilerden pay(oy) kapma uğruna göstermelik ideoloji paylaşımları yokmudur, işte bu en kaypakçasıdır.
güzel kız, bol bira votka, kızlı erkekli şahane bir ortam olunca hemen alınmak istenen istenen afyondur. Yoksa ayağında harley kıçında levis kahrolsun kapitalizm emperyalizm diye bağırma çelişkisi başka hangi afyonla yaratılabilirki?
olay şu adam duble yollar yapar, seyahati cazip hale getirir, inasanlar araba alır, yol güzel diye eskisinden fazla seyahat eder, benzin de sürekli artar ve haliyle daha fazla benzin satılır sonuç olarak devlet daha fazla kazanır, zengin daha fazla kazanır, yandaş daha fazla kazanır. Ama enayi halk; he he yollar çok güzel oldu der ve ne yazıkki kazık toptan ona girer.
adı üstünde ülkeyiz ve marşımızda olcak vatandaşlarda okuyacak. özgürlükle bağdaştırmanın manası yok. ama laf sokcaksınızya amk her şeyle bağdaştırırsınız.
hele ki yanyana aynı işi yapıyorsan ve sürekli yediğin içtiğin bir giden kankan ise aranıza ekilen bu nifak tohumu çok canını sıkar. Kardeşim der mutlu olursun ama aynı zamanda adama karşı sorumlu olmakta seni deli eder, nasıl yapcanı kara kara düşünürsün işin içinden çıkamazsın.
Kazanamasaydık o dedenle konuşamazdın olm. Kesin bi iç savaşta, ayaklanmada ya da işgalcilerin soykırımına maruz kalmış gebermişti. Otomatikman sende olmazdın ve bu başlığı açamazdın.
akrabalık derecesi ile doğru orantılı olarak koyma katsayısı yükselir. Dede nine hala vs ise çok fazla koyar, ama teyzenin görümcesinin kocası filansa s..e takılmaz bidaha da gidilmez olur biter. yapcak bişe yok çıkar dünyası.
aslında pkk ya terörist demeyen zihniyette bir sorun vardır. Delikanlı olun teröristiz deyin öle demokrasi ayağıda yapmayın siz kim demokrasi kim. pkk altında ki kürt meselesini tanımıyoruz arkadaş önce bu terörist örgütten ve uzantılarından sıyrılın. Demokratik ortamda muhatap alınmayıda pkk nın başarısı olarak gören zihniyetede yazık olsun.
önemli olan niyet olduğundan Türkçe olarak da yapılmasının bi mahsuru olmasa gerek. Edilen dualar sonuçta aynı şeyi ifade eder. Bir dönem inönü tarafından ezanda uygulanmıştır.
(bkz: türkçe ezan)
kendisine zıt olanların yaptıklarını baz alarak yapılan bir çıkarsamadır. Ancak kendisine zıt olanlara zıt olanlarda bu tarz davranışlarda bulunurlar. Önemli olan kendini her kesime kabul ettirebilmektir. Çevremde zıt kutupların arkadaşlık edebildiklerini görmekteyim, önemli olan insanlıktır, akıllılıktır ve kişiliktir.
kendi birinci derece akrabalarından bu şekilde görüp, her kadını aynı sanan ve yalnızca bu tarz kadınlarla beraber olabilen, kendisine fazla gelen zeki, mantıklı, idealist, sanatçı kadınları tanıyamadığı için bu şekilde yazabilen ve düşünebilen zayıf bir erkek modelidir. Hoş anlattığı tarzda bir kadından bile darbe yemiş anlaşılan ki böyle döktürmüş amk.
Her kesimin söz hakkının olması gerekir ve mecliste ki dengede ancak her kesimin temsilcisinin olması ile sağlanır. Bu açıdan bakılınca ülke için olumsuz bir durumdur.
plazanın bizim katta ki iki kabinli wcsinde yan kabinde sıkça karşılaştığım (su sesi gelmeyince anlıyorum tabi)ve iğrendiğim insandır. Yüzünü göremedeğimden yabancı çalışanlardan birisidir diye umuyorum hep.