sümeyye erdoğan ın açıklamasıyla patatese bağlayan, nutku tutulmuş trolldür. şu anda muhtemelen hayır, hayır, öyle demedi işte diye bağırarak evde koşturuyor, ablacığının kucağında gözyaşlarına boğuluyordur.
busunuz olm işte, sahibiniz bile size troll diyor.
türkiye cumhuriyeti devleti orman ve su işler bakanı veyse eroğlu nun akıllara durgunluk veren demecinden bir cümledir. ibret almak isteyenler tam halini aşağıdaki linkten okuyabilir.
şeytana tapan kişilerin aslında tanrı ya da dolaylı yoldan inanıyor olmaları gerçeğidir. bu kişiler tanrı nın varlığını kabul ediyor, tanıyor ancak hükümlerine uymuyorlardır.
sözlükte ortalama her an 500 civarı yazar olduğunu düşünürsek, herkes günde 1 ukte doldursa, bir aya sözlükte ukte kalmaz şerefsizim. takıntı oldu ulan.
yalnız latince şeyler var, onları doktorlara bırakıyoruz. ukte dolduracağım diye saçmalamamakta fayda var.
feryat figan ortalığa saldıranlara sakin olmalarını salık vermeniz gereken durumlardır.
örneğin bundan 91 sene önce bağırta bağırta kurulmuş olan türkiye cumhuriyeti devleti nin halen aslanlar gibi ayakta olduğu gerçeğidir.
adnan menderes döneminden akp dönemine değin yapılan her türlü saldırıya rağmen dimdik ayakta kalma durumudur.
bağırsanız da çağırsanız, üstünüze benzin döküp kendinizi yaksanız da, her fırsatta kötülediğiniz ve iki ayyaş dediğiniz insanların kurallarına göre yaşamak zorunda olduğunuz gerçeğidir.
değiştirmeye çalışıp, elinizden ancak bu kadarı geldiği gerçeği sizi delirtse de,
içinizde patlayan hezeyanlar sizi abuk sabuk konuşmaya itse de,
bu ülkenin güvenilir bütün kurumlarını tarumar etmeye çalışsanız da,
halkı din, ırk gibi her türlü konuda ikiye bölmeye çabasında olsanız da,
çalıp çırpıp ayakkabı kutularına doldursanız da,
sırf namaz kılıyorlar diye bunlara göz yumsanız da,
bu ülkede 91 yıldır bizim kurallarımız geçerli, en az bir 91 yıl daha bizim kurallarımız geçerli olacak.
müslümanlığını adabıyla yaşayanlara, kuran daki hükümleri kimsenin tesiri altında kalmadan uygulayanlara, hadislere değil kitaba inananlara, sadece allah ına kulluk edenlere saygı göstermektir.
ancak kendi inancını diretmeye çalışıp, fikrine katılmayanlara saygısızlık yapanlara aynı şekilde yanıt verilmelidir.
böyle buyurdu zerdüşt.
ilkokul çağlarında yaptığımız eylemdir.
o zamanlar şimdiki gibi değil, büyükçekmece bile yazlık mekan olarak geçiyor. denize giriliyor rahat rahat. it kopuk yok şimdiki gibi.
ilkokul çağında bir velet olarak denizde en büyük lüksünüz bakkaldan aldığınız plastik top. şimdiki gibi kumandalı deniz araçları filan hak getire. tek tük var ama türkiye de yok. almancılar getiriyor, sadece de kendileri oynuyor, kimseyle paylaşmıyor.
sokaktan bulduğunuz çuval parçası veya ince bir havlu gerekiyor ağ niyetine. bir tane kova, yarısı su dolu olacak. bir tane, mümkünse aynı boyda, arkadaş. aynı boyda olmayınca sorun oluyor çünkü, senkronize olamıyorsun.
havluyu ince kenarlarından karşılıklı tutup, gerdirip, yere diklemesine bir şekilde denizin dibini tarayarak gelirsiniz. su pırıl pırıl, ufak balıklar gelir o ağın içine. kıyıya yaklaştıkça arkadaşınızla aranızdaki mesafeyi daraltıp havlunun az biraz bollaşmasını sağlarsınız ki balık aradan kaçmasın. en sonunda kıyıya varıp yere paralel tutarsınız havluyu, sular süzülür, balıklar içinde kalır.
balık dediysek 3-4 santimlik şirinler. kovaya atıp, bir tur daha yaparsınız, bir tur daha, bir tur daha derken güneş sırtınızı ıstakoz kıvamına getirmeye başlar. oyun biter, balıklar salınır, bakkaldan alınma plastik top kapılır, yüzmeye başlanır.
top oynarken, top arada almancının teknesine çarpar.
acı gerçektir.
akp sinden chp sine, mhp sinden bdp sine hepsinin bir gizli ajandası, bir içten hesaplı tarafı vardır. kimi iktidarda soyuyordur, kimi belediyesinde. kimi bürokraside torpilini işletiyordur, kimi beldesinde.
muhalefetteyken atıp tutanlar iktidara geldiğinde aynı tas aynı hamam mantığında devam eder. sadece şekli değiştirir, ana fikir aynı kalır.
sözlük yazarlarının bir çoğunun yaşı tutmaz, ama özal ı, demirel i, inönü jr ı, ecevit i, erbakan ı hatırlarım. tarzlarını da hatırlarım. daha eskisini bilmem.
ama kesin olarak bildiğim ve gördüğüm şudur ki, istisnalar kaideyi bozmamakla beraber, evren döneminden bu yana bu memlekette dürüst politikacı yoktur. tamamı kokuşmuştur.
başlık altına troller gelecektir eminim, erdoğan şöyle über süper, kılıçdaroğlu şöyle minnoş, devlet bahçeli şöyle efendi diyecektir. desinler efendim, desinler. neticeyi değiştirmez. ne midir netice?
düzen değişir, düzülen değişmez.
iş bilmez bir yazar silinmeye mahkum bir başlık açar. 9 kusurlu hareketten birini içeren bu başlığa entry girer başka bir yazar. el emeği göz nurudur.
ancak çok geçmeden bu başlık moderatörlerin hışmına uğrar. faydası yoktur, silinecektir o başlık.
ve işte o anda sizin o evladınız gibi sevdiğiniz entryniz de silinir gider. kurunun yanında yaş da yanmıştır.
önce beyaz bir ışık görür, sonra o ibareyi. "silindi".
hüşu içinde göklere yükselir, zira sözlük alemindeki misyonunu tamamlamıştır. bir kelebeğin bile ömründen kısa olan hayatına hiç bir şey sığdıramadan gider, başlığı açan iş bilmez yazara lanet ede ede.
alemin kapısında sorgu moderatörü kendisine ahiret sorularını sorar, hiç birini bilemez entrycik. ne gördü ki. arafa gider, önünde arkasında 2 - 3 tane daha entry vardır. sürü psikolojisi içinde girerler içeri.