çok yüksek bir makamda oturan bir şakirttir kendileri.
onu destekleyen şakirtler de ona katılmaktadır, ama bi' sorum olacak çave min, hamas askeri üslerden ziyade sivilleri hedef alıyor, bütün israilliler orospu çocuğu mu afedersin de ölmeyi hak ediyorlar?
prim ve ucuz şuku peşinde koşmaktır. tabii, siyaset meydanı derken, tipik siyaset meydanı işte.
birisi asalım keselim der, birisi biz asıp keselim der falan, birisi muhalefetin, birisi iktidarın çanak yalayıcılığını yapar. evet, bir çatışma çıkıyor ve ortada büyük bir zaiyat var.
peki, akan kanı durdurmak için bu güne kadar ne yaptın pek sevgili orospu çocuğu? hiç bir şey. 'asalım keselim' demek ve facebook'tan, sözlükten veya herhangi bir sikimtrak forumdan kopyaladığın süslü iletileri burada paylaşıp şuku peşinde koşmak dışında hiç bir bok yapmadın, veya diğerleri; diğerleri derken, kürt mücadelesini savunanlar; ne zaman ortaya düzgün bir çözüm atıp, 'bitsin bu savaş, şunu şunu yaparsak kimse ölmez' dediniz? madem o kadar sosyalistsiniz; mahir çayan'ın kızıldere'deki sözlerini hatırlayın 'erleri bırakın, rütbeliler gelsin' demişti mahir o gün.
kafanızda bir şeyler çınladı mı?
veya siz bordo klavyeliler, ne zaman ortaya demokratik bir yol sundunuz, ne zaman iki tarafın da memnun olacağı bir şey söylediniz, ucuz klavye milliyetçiliği ve balon vatanseverlikle ortalığı banallikler denizine sürüklediniz resmen. neyse, daha fazla bir şey söylememe gerek yok, siz birbirinizi yemeye devam edin, sanalda asın kesin, kürtleri keselim deyin, türkleri keselim deyin, bakarsın negatif etki yapar da bu topraklarda yaşayan tüm halklar beraberce kaynaşır falan, ehe.
kana susamışlıkla, şiddete karşı şiddetle hiç bir bok çözülmez.
insanın içini ısıtır, kış gününde, çocukken yaktığımız sobalar gibi.
sevgili ile tartışırken, ateşli bir şekilde dudaklarına yapışmak, yolda yürürken onu kolundan nazikçe tutup öpmek, öperken, kollarını sizin belinize bir meleğin kanatları misali dolaması... evet, bunlar hayatı güzel kılan şeylerden.
en son ne demişti o; 'kerem, üşüyorum' yanımdaki el örgüsü, gri hırkayı örttüm omuzlarına, ondan sonra da, omuzlarından sarıldım ona, sanki ısıtırmışçasına, ısıtmaya çalışırmışçasına... kıvırcık saçları beline kadar endam eden o sevgili, size de sarılırsa bu hareketten sonra, inanın; hayatınız ne kadar siktiri boktan olursa olsun, hala umut vardır.