Uzun zaman sonra sözlüğe girmeme neden olan hakem. Alex'e gosterdigi karttan sonra iyice aptallaşti, bu kararini baska oyuncularla telafi etmeye calisti ve en sonunda bize kahkahalarla küfretme firsati verdi. Git ve biraz futbolla ilgilen, Alex'in dirsek atacak bi oyuncu olmadigini öğren liseli Aytekin.
üniversitesini değiştirmek isteyen hayalperest öğrencinin "notlarımı sene sonunda yüksek tutup evime yakın bi yere geçicem arkadaş. olmaz bu iş böyle" diye devam eden isyan cümlesidir. okula ilk geldiğiniz zamanlarda %90lık bölümden bu isyanı duyabilirsiniz; ama senenin ortasına gelindiğinde hepsi "inşallah bu dersi verebilirim" dualarına başlamıştır.
saatlerce pes oynanır. barça, madrid, manu, chelsea, inter alınır. artık sıkılan iki oyuncu "çok güçlü olmayanlarla mı oynasak ya" derler ve bu iki takım akla gelir.
kimsenin bahsetmediği adam. hatta en büyük liverpool diye bağırdı, maçı 4 1 kazandıklarını zannetti, maç bitişi timsah yürüyüşü yaptı, "ne? 2 2 mi?" diye bağırdı, hakem haklı beyler diye pankart açtı, şampiyon olduğunu sandı blablabla
neler yapmıştı başka ya hatırlayan var mı? yoksa onu hatırlamıyo musunuz? hani o bokunu çıkardıklarınızdan işte bu da.
"kör olduğu halde yazar olan ne kadar çok yazar varmış" dedim arkadaş. tamam abi, olabilir. 2 kere boşa sevindik. belki 22 kere daha olcak. ama alayında bi mantığı olması lazım dimi? sen bu resmi buraya koyup, alay etme amacıyla kendini rezil edebiliyosan sadece dalga geçmek için, sana helal olsun. abartmamak lazım. teyzeye yazık abi. inşallah sizin başınıza gelmez böyle bişey.
not: kadın annem değildir.
alexin kullandığı penaltıları izlememiş bir yazarın düşüncesi. alex'in attığı herhangi 3 penaltıyı izleseydi, bu başlığı açma cesaretini kendinde bulamazdı.
bazı şeyler vardır ki ona dokunamazsın. üstelik dokunmayı bile aklından geçiremezsin. bunların da bazıları her aklı başında olan insanın bildiği şeylerdir. ilgi çekmek için saçmalıkları buraya yazmanın lüzmu yok.
Gelen ilginç tezahüratın önünde yapılması zor olan işlerden birisidir. Futbolcularla yapılan röportajlarda "5 dakkadan sonra seyirci sesi sanki gelmez." cümlesi çok duyulsa da konsantre olmak oldukça zordur. Ayrıca bazı tipler de vardır ki kendini sokakta sanıp artistik yapmaya, kız düşürmeye çalışır. (bkz: Caner Erkin) vahim bir durum.
2 3 sene öncesine kadar bakkaldan 50 kuruşa aldığımız sosyete meybuzu. vişnelisi efsanedir ve maç sonrası en az cigara kadar iyi gider. şu yaşımda onu ağzıma alırsam kendimi Bakırköy'de bulabilirim, o yüzden sadece canım çok çekerse, evin en ücra köşesinde, kimsecikler yokken tüketirim.
sopayı hak etmiştir. zamanı gelince "Atatürk'e sövme lan! o olmasa sen olmazdın!" diyip saygı duruşunda gerekenden farklı bi ton şey düşünerek bu şekilde bir saygı(!) gösterir.
