istanbul üniversitesi öğrencileri bu sabah şehrin pek çok yerine para görünümlü broşürler bırakmışlar. Broşürün içinde Metroda Bacaklarını Açma, Sokakta Laf Atma, Trafikte Rahatsız Etme ki bir gün değil her gün kadınlar günü olsun yazıyor.
Açıkçası ilginç bir çalışma olmuş. Markalar gibi televizyon kalitesinde reklam olmasa da dikkat çekmiş.
afrin harekatının saha kısmı başarıyla tamamlandı. Şimdi sıra uluslararası kamuoyunun algısını istediğimiz yönde şekillendirmekte. Bunun için dünya kamuoyunda pr yapacak iyi bir stratejiye ihtiyacımız var.
sektörde real time marketing olarak geçse bile güzel dilimize çevrilmiş hali bu şekildedir. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte çokça duymaya başladığımız bir terimdir.
Markaların anlık olaylara yaptığı akılcı göndermeler ile hedef kitlesine ulaşması ve onların dikkatini olumlu yönde üzerine çekmesi mantığına dayanır.
Bu yöntem sosyal medya üzerinden doğru şekilde uygulanıldığında reklam bütçenizden muazzam derecede tasarruf etmenize olanak sağlar. Sosyal medya iki ana temel üzerine kurulmuştur. Bunlardan biri beğenmek diğeri ise paylaşmaktır. Sizlerin ürettiği pazarlama içeriği gerçekten başarılı ise hedef kitleniz bunu beğenecek dahası kendi arkadaş listesi ile paylaşacaktır. Buda markanızın imajının güçlenmesine ve ücretsiz olarak tanıtımınızın bizzat müşterileriniz tarafından yapılmasını sağlayacaktır.
ilk önce bu sınavın amacının YGS sınavı ile farklı olduğunu bilmek daha doğrusu kavramak gerekir.
YGS hız ve dikkat ölçerken bu sınav bilgiyi ölçer. Yani bilmiyorsanız pek şansınız yok demektir.
Bunun yanısıra YGS sonrası herhangi bir sebeple çalışmayı bırakmış veya gevşetmişseniz derhal tekrar asılmanız gerekir.
Bol bol test çözmek ve sadece eksik olunan alanlarda konu çalışmaya devam etmek daha makul olacaktır.
Mümkünse sınav heyecanınızı azaltacak bazı yöntemler bulun kendinizce. Zaten bir defa sınav girdiniz bunun dünyanın sonu olmadığını da gördünüz bunuda öyle düşünün.
Ygs/lys adaylarının en çok zorlandığı konudur. Tıpkı araba almak gibidir kafanda bir yayınevi belirlersin ve tam alıcaksın hop x yayınevi daha iyi çıkışı gelir tam ona yönelirsin kitap alma yaprak test al denir tam ona yönelirsin boşver sen testi önce güzel konu çalış derler. Bu ülkede üniversiteli olmak bu kadar mı zor be.
malumunuz ygs sınavı hızla yaklaşıyor ve kitap okuma oranı dünya le yarışamayan gençliğimiz bu sorular sebebiyle her sene mağdur oluyor peki çözüm ne derseniz :
Evet belki elimizde bir sihirli değnek yok ama her işte olduğu gibi bu işte de bir kaç ufak püf noktaya dikkat ederek beklediğimizin üzerinde bir başarı elde edebiliriz.
Öncelikle belirtmeliyim ki eğer bu zamana kadar okumayı sevmemişseniz şuandan itibaren çok radikal bir değişiklik beklemek hata olur. Gazete olur, makale olur roman olur yada şiir olur farketmez bunları okuyan ve anlamaya çalışan kişi sizin önünüzde demektir.
ilk yöntem bugünden itibaren okumaya başlamaktır. Bunu yaparken sevdiğiniz şeylerden başlayın. Yani dünya klasikleri sizi sıkıyorsa okumayın gidip fantastik seri kitaplar okuyun, gazete okuyun. Yok ben internetten 4 satırdan uzun yazı görünce okumuş gibi yapıp geçerim derseniz sınav sonuçlarının açıklandığı gün çok ağlarsınız.
ikinci yöntem soruya konsantre olabilmektir. Yani sınava başladınız ve dikkatinizi hemen sınava odaklayamıyorsunuz hala heyecanlı, hala titriyor hala ya yapamazsam düşüncesi ile cebelleşiyorsunuz. O zaman durun biraz sakinleşin. Bu düşünce 5/10 dakika içinde silinip gidiyor rahat olun. Bu süre zarfında boş durmamak ve ygs sınavında 1 dakikanın bile önemi olduğunu unutmadan en kolay yapabileceğiniz alanı açıp oradan başlıyorsunuz. Bu genelde din olur çünkü az çok herkesin yapabileceği seviyede sorarlar. Gerçi 2016 ygs din soruları imam alımı soruları gibiydi ama olsun.
ilk beş dakika atlatılıp sizler yeterince sakinleştiğiniz de dönün paragraflara ve olabildiğince konsantre bir şekilde okuyun soruları. Başka hiç bir şeye odaklanmayın. Bırakın sınavdan çıkınca kime ne söyleyeceğinizi o zaman düşünürsünüz. Soruları doğru okuyun.
Sık yapılan hatalar vardır. Soruda hangisidir ile hangisi değildir arasındaki farka dikkat edin. Evet hız önemli ama yanlış cevapladıktan sonra pek bir kıymeti kalmıyor bunun.
Eksik okumak, yanlış okumak, yavaş okumak gibi durumlar sizin baş düşmanınız. Elinizden geldiğince bu durumlara düşmemek için çalışıp çabalayın emin olun tek bir soru sizi hayalleriniz için binlerin önüne geçirecek.
Üçüncü olarak yapmanız gereken soğukkanlılığınızı sınav boyunca korumak ve elinizden geldiğince karar vermeye odaklanmak. Eğer heyecan katsayınız normalin üstüne çıkarsa emekleriniz yalan olur. Bunun sebebi ygs sınavının bilgi değil dikkat ve hızı ölçmesidir. Soruyu okudunuz anlamadınız sonra başa dönüp paragrafı tekrar okudunuz ve yine anlamadınız işte o zaman kararınızı verin ya anladığınız kadarıyla bir cevap verin yada geçin gidin. Geriye döndüğünüzde mutlaka o soruyu doğru cevaplarsınız klişesine girmek istemiyorum çünkü bunun bir garantisi yok.
böyle bir dönemde bile bile lades olmaktır. atanamayan öğretmenler, eğitim fakültelerinin eğitim durumu, işsizlik ve gelecek kaygısı gibi durumlar tavan yapmışken neden insan öğretmen olmak ister ki, ygs adayı genç arkadaşlar iyi düşünün sonunda bu mesleği gerçekten sevebilecekseniz sözüm yok :
Milli eğitim bakanının kısa süre önce açıkladığı müfredat değişikliği bazı adaylarda acaba ygs sınavını ya da lys sınavını da etkiler mi diye sıkıntı oluşturdu. Normalde böyle bir durum olmaması gerekirken yakın zamanda öğretmenliğe başarı sırası, açık uçlu soru, bazı bölümlerin lys sınavıyla alması gibi radikal değişiklikler insanı şüpheye sürüklemiyor değil.
Konu ile alakalı üniversite adaylarını ilgilendiren bakanın açıklaması ve bilgilendirme yazısı :
kesinlikle artık önemi kalmayan bir etkidir. Belki bundan 30 sene önce olsa sırf biri istanbul üniversitesi diploması sahibi diye iş bulabilirken bugün diplomanın yanına +3 özellik daha ekleyemeyen iş bulamıyor.
Belki boğaziçi gibi 1-2 istisnai okulda durum hala budur ama çok değil 3-5 sene içerisinde onlarda bu vasıfsızlık kampanyasından nasibini alacaklardır.
yöntemleri. bir çok kişi blog yazmaya başlıyor ancak kısa sürede bırakıyor bunun en temek sebebi yazmaktan değil okunmamaktan sıkılması. Bunu ortadan kaldırmanın tek yolu hit arttırmak.
en önemli mevzulardan biridir. en az sınava çalışmak kadar önemlidir. Öyle bir sınava girelim sonuç ne çıkarsa ona göre seçeriz demekle bir şey olunmaz. unutmayın rotası olmayan gemiye hiç bir rüzgar yardım edemez.
Sürekli olarak medya ve iktidar erklerinin işbiliği sonucu uygulanan durum.
Ne zaman birilerinin başı sıkışsa hemen sansasyonel bir açıklama toplumun hassa bir noktasını kaşıma ve medyanında bunu dile pelesenk etmesi durumu var.
Bu bazen cumhuriyetin ilk yılları bazen türban bazen özel hayat ve yatak odası bazen ecdad vurgusu ile gerçekleşiyor.
insanlar terörü, işsizliği, mültecileri, yurt dışı imajını tartışacağına diploma tartışıyor kadın yarım mıdır onu tartışıyor.
Buda birilerinin ekmeğine tereyağ sürüyor.
Sahi 3 hafta önce bir başbakan vardı gören oldu mu onu?
ilginç bir gerçektir. Son dönemde ise iyice ayyuka çıkmıştır.
diyebilirsiniz ki sanki bundan önce çok mu farklıydı diye ama unutmayın ki insanımız hiç bir zaman tv-telefon-sosyal medya şeytan üçgenine bu kadar kapılmamıştı.
Farkında mısınız bilmem ama tek derdi 2-3 like fazla almak olan ergenler ve tek derdi sms oylamasında kim elenecek diye düşünen yetişkinler doldu ülke.
Bir kere mola yerinde otobüsü kaçırma klişesi her türkün aşina olduğu bir durum sanırım otobüse binip mola yerinde tuvalete giren herkes bu korkuyu yaşamıştır
Bunun yanında finalin milli duygulara vurucu bir şekilde yaklaşması da yüzümüzü güldürmüştür.