Bizim sevgimizin de nefretimizin de öfkemizinde bir ayarı yok. Hiçbirini beceremeyen bir hale büründük ki sevgimize bile şiddet elini değdiriyoruz. Üstteki yazarın gereksiz bağdaştırmasından münezzeh söylüyorum bunu.
Sadece merak ettiğim bu nefret ne ara ağzını açıp ben açım, susadım diyemeyecek canlılara kadar indi. Ne derdiniz var ne istiyorsunuz anlamış değilim. Hiçbir hayvan yaşamasın mı nedir yani?
"O kadar zamandır takip ediyor ki hamilton'un arka kanadını akşam kara kalem çizer"
"Fin malı valtteri bottas"
Russel yarış dışı kaldığında tahliye aracına bindiğinde: "muhtemelen kendi arabasından daha hızlı şekilde garaja dönecek"
Ve benim için en güzeli, hangi yarış hatırlamıyorum kimi'nin lastiği kopup araçtan ayrılmıştı. Serhan acar'ın söylediği bir cümleye yarım saat gülmüştüm. "alfa romeo'nun kopan lastiği araçtan daha hızlı gidiyor sevgili seyirciler".
Henüz başlayamadım bu atraksiyona. Kpss belasını atlattık şükür de beklenilen yerlerden bir türlü alım açılmadı. Zaten mülakat da şu an "aga bizim bi halaoğlu var çok kral çocuk valla, alsak mı onu buraya" demenin kibarcası olmuş vaziyette.
Bu adam futbol dünyasının en gudubet en uğursuz adamı falan. Bir haftada 3 kupa kaybetmişliği var zaten iki senedir de sporting cp tarafından taşşak oğlanı yapılmış durumda. Bunu alacağınıza 2 kilo domates 1 kilo tavuk ve biber alın mangal yapın o motivasyonla maçlara çıkın.
Kafanı kaldırıyorsun gördüğün tek şey bir mutluluk yanılsaması. Bir senaryo var ortada ve sahne almak için yapman gereken şeyler seni senlikten çıkaran şeyler. Biraz özsaygın varsa kendine hayır deyip perdenin arkasına geçiyorsun. Herkes spot ışıklarının altında en güzel maskelerini takıp gülücükler saçıyor çevresine. Alkışlar çiçekler belki konfetiler.. Hiçbiri hiçbir zaman senin için olmayacaktı zaten bunun farkındasın. Bu yüzden bu oyunda sen oynamıyorsun. Özsaygın nelere mal oldu asla bilemeyeceksin ama en değerli şeyini yani kendini kaybetmemenin verdiği vicdani huzurla başını yastığa koyacaksın.
Sonra bu farkındalık kendini bir lanete çevirecek. O sözdeki gibi "yerinde duran biri geriye gidiyordur". O zaman kendine şunu soracaksın; seçilimli yalnızlığımla mutlu muyum?
Tuchel inadının kurbanı oldu biraz. Kante çok geç oyuna dahil oldu ki chelsea o girene kadar gol atmasına rağmen ışık vaat etmiyordu. Ayrıca hudson-odoi tamamen evlat kontenjanından şans buluyor bu konuda da kesinkes emin oldum. Halı saha takımıma almam o kadar diyorum.
insanın doğduğu büyüdüğü yere karşı aidiyet hissetmesi ve bundan hoşlanması gayet doğal. Fakat sen kimliğini seviyorsun diye başka birinin kimliğine el uzatamazsın. Günümüz milliyetçiliği ırkçlıktan farksız. O yüzden milliyetçilik demek istemiyorum. Her türlüsü hastalık neyi savunduğu da gram sikimde değil.
Bazen bir konunun ortasından laps diye dalmak etkili oluyor. Öyle uzun uzun hazırlık konuşmaları ve şizofrenik diyaloglar kasmaya gerek yok, tadında spontanelik ve doğaçlama iyidir.
Zaman zaman yaşıyorum bu olayı. Aynayla pek anlaşabillen biri değilim ancak saatler oyun kutusuna atılan jeton gibi takır takır giderken ve ben kendime git gide uzaklaşırken arada bir kazayla göz göze geliyorum aynadaki benle. Ağzımdan çıkan ilk cümle de napıyosun sen oluyor. Olayın ne birader senin neden hiçbir şeyin kıymeti senin yanında yok. Verimli bir konuşma olduğu söylenemez ama söylenmesi gerekenler söylendiği için belli bir süre bunun bilincinde hareket edebiliyorum. Bazen insana en hakiki gerçekleri yine kendisi söylüyor.
Ben brentford tarzı sistem takımlarına karşı bir fetişe sahibim ya. Gole kadar brentford öyle bir baskı yaptı ki ben evde oturduğum yerde ayağımdaki topu kaybettim. Golü yediler ama olsun oyunu güzel oynuyorlar.
Allah'ın bence daha önemli işleri vardır. Düşünsene bir yaratıcı var, meleklerle falan otururken canı sıkılıp diyor ki "dur lan şu türk lirasının bi içinden geçeyim keyfimiz yerine gelsin".
Talihsiz bir olaya imza atmış. Ben sanatını ve müziğini beğenmem ancak eyleminin arkasındaki fikri az çok anlıyorum. Bir kadın hakları savunuculuğu treni geçiyor yıllardır, kendisi de bu trenden en önlere bilet almış gibi görünüyor. Samimi olduğunu düşünmüyorum. Etek giyerek ya da sin-kaflı pankart açarak kadın haklarını savunmuş olmuyorsunuz sadece "-muş gibi" yapmış oluyorsunuz. Ama güzel reklam.
ilk olarak kapanma sadece islama özgü bir davranış değil, hak din olarak geçen dinlerin neredeyse bütününde buna benzer ibadetler mevcut. Dolayısıyla islamcıların bu kapanma ve türban ağlaklığından artık bana gına geldi. Bir tane daha bu olaydan gündem yaratma görürsem "benim türbanlı bacıma helehelelele yaptılar" cümlesindeki helehelelele eylemini gerçekleştiren kişi olcam.
ikincisi, bu olayı zaten günümüzde savunan bir zümre yok. Nasıl ki almanlar soykırım yapan nazileri yıllar sonra aforoz ettiyse, bu olayı yapan kişiler de gerekli uzaklaştırmaları madden veya manen aldılar. Dolayısıyla götünüz sıkışınca başörtüsü üzerinden suni gündem oluşturma çabalarınızı artık yemiyoruz. Başka bir şey bulun.
Aynen, keşke bu lafı söyleyen şahıslar söylemlerinde ciddi olsalar. Öyle boşa ölümüne reis demekle olmaz, siz bi ölün bakalım önce sonra ne kadar arkasındasınız bu sözünüzün görelim.
Ne güzel düzen la, 20 sene ülkenin amına koy bütün nimetlerinden tüm imkanlarından milletin kafasına basa basa yararlan sonra gençlik yaşayamamış bir gün yüzü görememiş çocuklar laf edince zibidi de terörist de. Hasiktirin oradan iki yüzlü şerefsizler sizi.