istanbul'u yarma projesidir. kendi tankımızı yaptık, ay'a çıktık, kendi uydumuzu fırlattık, kendi helikopterimizi yaptık, yoksulluğu bitirdik. bunların hepsi, tek tek çılgın proje olurdu da, küresel ısınmanın buzulları erittiği bir zamanda yük gemilerine yol açmak için ormanları söküp kanal yapmak olmazdı.
sanatçıların biyografilerini okurken karşımıza sık sık çıkan tesadüf. müziğe genelde küçük yaşlarda ilgi duymaya başlıyorlar. nedense sonradan müziğe ilgi duyan, müziğe yatkınlığı olduğu sonradan anlaşılan yok. hep küçük yaşlarda başlıyorlar ve bizim bundan yıllar sonra haberimiz oluyor.
biraz önce hakkında yaptığım google taramasından sonra ilginç bilgilere ulaştım. birlikte bakalım:
"1984 yılında trabzonun tonya ilçesinde doğdu. cifçilikle geçimini sağlayan 23 kişilik bir ailenin 22. çocuğudur. ilk ve orta öğrenimini doğduğu ilçede tamamladı. beşikdüzü atatürk lisesini bitirdi. müziğe olan ilgisi daha küçük yaşlarda başladı. lise yıllarında, okuldaki öğretmenlerinin desteğiyle trabzonda yapılan çeşitli yarışmalarda birçok birincilikler aldı. aynı zamanda yöresinde yapılan çeşitli etkinliklerde görev aldı.
2004 yılında atvde arif sağın hazırladığı anadolu ateşi bu toprağın sesi adlı yarışma elemelerine başvurdu. elemeleri kazandıktan sonra on altı hafta yarıştı. yarışmayı ikinci olarak bitirdi. yarışmada okuduğu eserlerden seçilmiş ilk albümü çıktı. bu yarışmanın ilk üçe kalanlarıyla ortak bir albüm çıkardı. yarışma bittikten bir yıl sonra da zifin çiçeği adlı ikinci solo albümünü ve 2009 yılında da azize adlı albümünü müzikseverlerin beğenisine sundu. 2008 yılında trtnin kendi bünyesindeki sanatçılarla beraber hazırladığı türkülerle süper gece adlı programla bir yıl boyunca sizlerle beraber oldu. boş zamanını kitap okuyarak, masa tenisi ve voleybol oynayarak değerlendiriyor."
sevgiline bir bardak su hediye edemeyeceğin içindir ki, elmas daha değerlidir. istersen daha sağlam bir cevap alabilmek için sevgiline yüz görümlüğü olarak bir adet pet su tak. eğer dağ başında susuz kalmışsan işler değişir.
ne kadar kontrol edilirse edilsin iki gün sonra zaten kendiliğinden yamuluyordu o plastik toplar. bakkal amcalar da yapardı bu işlemi. avuç içleriyle iki yanından topa sertçe vururlardı ardından da sigaralarının külünü siler, bunu alın derlerdi. akabinde 10-15 çocuk topu alan kişinin peşinden koşmaya başlardı.