sadece "van minut" demesini bilen bir basbakanin boylesine komplike bir yaziyi yazip yollamis olma ihtimalini zayif buluyorum.
kesin buzuktaslarina soyle talimat vermistir:
basbakan: egemen, acil yalamamiz gerekiyor. *: hayirdir basbakanim neyi. basbakan: isler karisiyor, secimler yaklasti, tek basina iktidar zor gorunuyor, en azindan secimi kazansak bari... egemen bagis: e ne yapalim basbakanim siz tak diye soyleyin ben sak diye yapayim.
basbakan: bir amerikan gazetesine diyorum, reklam falan versek, ben bir amerikan askerinin sirtini sivazlarken fotografim olsa, bence abd yonetimine karsi cok sicak bir hareket olur!
egemen bagis: affiniza siginiyorum basbakanim ama, abd de satin aldigimiz ya da yandaslarimiza peskes cekip borumuzu otturebildigimiz bir gazete yok. lakin soyle bir sey yapabiliriz. guncel konulardan bir yazi hazirlariz editore mektup hesabi, *swh~ ~, icin de irak, kurt, turkmen geciririz, baris demokrasi falan deriz. en sonunu da saglamina bir yalama faaliyetiyle baglariz. nasi fikir?
basbakan: hay aklinla bin yasa egemen, ver o alninin acilmaya baslayan yerinden opeyim. sorolops!!!!
egemen bagis: eksik olmayin basbakanim, ama basbakanim, herseyi yapariz, mektubu yollariz da sonunda bizi bir kac problem bekliyor. hadi bizim medyayi gec, onlar zaten asirlik uykusundan uyanip da bu mektupla ilgili laf soyleyecek kapasitede degiller, sayenizde o got de kalmadi kimsede. ancaaaak, sozluk diye bir sey var hic duydunuz mu daha once?
basbakan: hahaha, duymaz olur muyum ya, her aksam okuyoruz yatmadan once hayrunnisayla!. sey emineyle. cok guluyoruz, hele davos zirvesinden sonra beni bir tasaga sarmislar ki, okumaya doyamadik. hele morgece diye bir yazar var cok kral yaziyor, her yazisinda beni itin gotune sokuyor ama, uslubu iyi kizamiyorum da kerataya. sozlukle ilgili mesele ne, ne demeye calisiyorsun?
egemen bagis: ya basbakanim, iste beni en cok sozluk korkutuyor. satin alip kapatamiyorsunuz, kankaniza peskes cekip, yalama yazarlari dolduramiyorsunuz, basinda fehmi koru da yok. herkes herseyi yaziyor. saatli bomba gibi birsey valla. cekiniyorum. montaj elemani diye bir firlama var, kimse yazmasa o kesin yazar bu konuda.
ilhan selcukla, mustafa balbay la falan ugrasacagimiza bununla mi ugrassak naapsak. ben diyorum ki salalim ustune vergi memurlarini, ugrassin dursun. ne dersin basbakanim?
egemen bagis: 1 nci nesil ben. ama basbakanim siz gelene kadar sozlugun tadi tuzu yoktu serefsizim. her yerde soyluyorum gene soyliyim, besinci nesil geldi sozluk dirildi. bir seye benzedi. valla!!!1 **
ingiltere nin en iyi ikinci yuksek lisans ve master okuludur. adinin turkiyede cok bilinmiyor olusu onu, onemsiz bir universite yapmaz, zira mezunlari bir hayli tasaklidir.
ingiliz kadinlarinin (yani 12 yasindan itibaren hepsinin *) sahip oldugu meme turudur. ingiliz memesi ve digerleri kavrami da bu mefhumla birlikte anilir. sadece benim tespitim degil, kamuoyuna malolmus bir tespittir bu. ingiliz memesi diye birsey var arkadaslar. ki goren gordugu dakika anlar ne oldugunu. o yuzden tasvir e girip de er kisileri, harekete gecirmek istemiyorum *.
sol frame e her gelisinde bir entry girip giyabinda hurmetlerimi belirtmek zorunda hissettigim profesor.
ulkenin ihtiyaci olan insan tipi. allahina kadar basarili, akilli, hazir cevap, kendi alaninda dunyanin en iyileri arasinda.
her alanda her sektorde, boyle insanlara ihtiyacimiz var. keske daha cok sayida insan bu kadar basarili, turkiye ye yon verebilecek capta bilgili, yetenekli olsa.
ing. ulusal sigorta numarasi. ingilterede 16 yasini doldurmus her gence devlet tarafindan yollanir. bir gocmen olarak bunu almak isterseniz de, turlu eziyetler cekersiniz.
ha bir de buna sahip olunca vergi odemeye baslarsiniz. cok lazimmis gibi.
akm de taksimde bir bulusma mekanidir. ancak akm de bulusan insanla burger king in onunde bulusan insan arasinda bir takim bariz farklar vardir. anladin sen onu.
basaksehir de tirtikli-damarli vibrator de yok zannimca. yoksa bir insan bu denli ne diye basaksehir in tasini topragini sozluge tasima geregi duyar degil mi.
basaksehir de gorulen ilk zenci ve onun turbanli kadinlarin imgeleminde actigi derin yaralar konusu, bir tez olarak yazilmalidir diye dusunuyorum.
erkekle ayni asansore bile binmeyen tiplerin, bacaklarini ayira ayira yuruyen ( zenciyim, evet mal da bende yuruyusu) zencileri gordugunde, neler yaptigini gormek isterdim. lakin o zamanlar bildigimiz tek zenci van gobbel di. zenci gorunce onun turbanlilar uzerindeki etkilerini dusunebilecek dus gucune sahip deildik. gidi gunler ey.
basaksehir de bir suru olmak kaydiyla istanbul un cesitli yerlerinde subeleri bulunan bir hipermarket. ucuzluguyla falan degil (ki zaten degildir) nedense sirf turbanli kasiyer calistirmasiyla bilinir (ozellikle basaksehirde).
chav denilen insan taslaginin disi versiyonlarina, chavette denir. konuyla alakali olarak pickey basligi da incelenebilir.
ama ille de dunya gozuyle olmeden once gorulmelidir bunlar. telasa gerek yok, nesillerinin tukenmesi gibi bir tehlike yok. 9 yasinda, sikismeye, 12 yasinda da bebek arabasi itmeye * basladiklari icin, nufuslari feci bir sekilde artiyor.
mesaj atarak varligini hissettiren, chavlardan belli ki pek cekmis yazar. bir sure britanya havasi teneffus etmis, muhtemelen chicken and chips ten fena bir gobek yaparak vatana donmustur.
gecici issizligini, gym e yazilarak firsata cevirmesini salik veriyorum nacizane.