bi yandan ders çalışırken, ardı sıra muhabbet edesi gelip mesajlar mesajlar yazmak, ama birden yorgunluk çökmek, aaa bi de bakmışsın tv karşısında kucakta laptop, yanı başında elektrikli radyatör ile kendini bulmak.
dişlerin aralarının açıldığının hissedildiği, insanın ağzından nefes almaya teşvik eden diş hekimi icraatı *. beyazlatma kombosuyla beraber yapıldığında sürekli aynaya bakası geliyor insanın...
salonda dikiş diken annenin dikiş iğnesini dik bir şekilde yere düşürmesinin ardından, gidip nokta atışı yapar gibi üstüne basmam sonucunda, kemiğe saplanan iğnenin alınması ile kalan ameliyat izim. *
o topuklu ayakkabılarla fıtı fıtı gezerken, bir anda arnavut kaldırımına denk gelmiş kızdır. devam ederse o topuklar, taşların aralarına gire gire çizik içinde kalacak, bilek burkulma durumu söz konusu olacaktır. bu durumda mantıklı bir şey yapmış olması muhtemeldir.
genel olarak hocanın "önüne bak" uyarısı sonrasında gerçekleşen hadisedir. kopya çekenler boş bulunup, acaba bana mı dedi diye hocaya baktıkları anda yakayı ele vermişlerdir. geçmiş olsundur.
çocuğa karşı hafiften bir hoşlantı içindedir. hayır dese şimdi hem çocuğu üzecek hem kaybedecektir; ama evet de denmez ki pat diye azcık naz yapmalı.. hmm bilemedi ki şimdi yazık kızcağız. ergen sonuçta. *
ilk 3 albümünün tadını sonrakiler pek verememiştir; ancak yine de dinlemekten bıkılmayan gruplardandır. özellikle canlı performanslarına hayran olunur. şöyle ki konserin sonrasındaki 2 gün ses kısıklığı yaşatır insana. gelseler, hiç düşünmeden konserlerine yine gidilesidir.
şarkının sözleri girene kadar dj bıdı bıdı konuşmasa, daha güzel mix kaset kayıtlarımız olurdu dediğimiz yıllardı. ta ki karanfil sokakta karışık kast yaptıklarını öğrenene kadar.
teyzemin uykuya daldığı andaki yegane amacıdır. hem nefes alırken hem nefes verirken çıkarır o horlamanın dayanılmaz beyin sarsıntısı yaratacak sesini. bir de gider yazlıkta merdiven boşluğunda yatar serin diye. canım benim ya