avrupa nü sanatında ressamlar ve seyirci-sahipler erkekti, nesne olarak işlenen kişilerse çoğunlukla kadın. bu ters ilişki kültürümüze öylesine sinmistir ki bugün bile sayısız kadının bilincine biçim vermektedir. kadınlar kendilerine karşı, erkeklerin onlara karşı davrandığı biçimde davranmaktadır. kadınlar da, erkeklerin onların karşılarında yaptıklarını yapıp kendi dişiliklerini seyretmektedirler.
modern sanatta nü türü önemini bir ölçüde yitirmiştir. sanatçıların kendileri de bu önemden kuşkulanmaya başlamışlardır artık. birçok bakımdan olduğu gibi manet bu bakımdan da bir dönüm noktası sayılır. manet'nin olympia'sı titian'ınkiyle karşılaştırırsak manet'nin geleneksel yerine oturtulmuş olan kadının resminde bu yere belli bir baskaldirmayla karşı çıktığını görürüz.
ideal kadın imgesi bozulmuştur. ne var ki onun yerine konan şey -yirminci yüzyılın başındaki öncü resmin değişmez kadını olan- yosmanın gerçekliği nden öte bir şey değildir. (toulouse-lautrec, picasso, rouault, alman dışavurumculuğu, vb.) gelenek akademik resimde de sürdürülmüştür.
kenneth clark, gainsborough'un resmi üzerine şunları yazıyor:
ressamlığa ilk başladığı sırada gördüklerinden aldığı zevk yüzünden gainsborough, resimlerine Bay ve bayan Andrews'u oturttuğu mısır tarlasına benzer çok duyarlı bir şekilde yansıttığı doğa gorunuleri koymuştur.
bugüne kadar yapılan 6 referandumun sadece bir tanesine 'hayır' dedi bu toplum. 1988 referandumu yerel seçimlerle ilgili bir konuyu kapsıyordu ve reddedildi. en yakın 2010 referandumuna yetmez ama evetlerle, liberal ihanetlerle 'evet' denildi. umarım bu referanduma gidilirken verilen değişiklik teklifini de anayasa komisyonunun kabul ettiği maddeleri de okur oyveren. bilinçli bir şekilde referanduma gitmek ülke kaderini belirleyecektir.
evet mi hayır mı çıkacak, hala muamma.
03.06.17, edit: amk.
aylin nazliaka'nin kendini kelepçelemesiyle yükselen tansiyon sonrası çıkan olaylar. hastaneye götürülen bile varmış. hatta şafak pavey'in takma kolu bile çıkmış. vay öküzler. kadınlar bari yapmasın.
pavey, “Gözleri dönmüş şekilde hepimize saldırdılar. Bu saldırı Anayasa geçtikten sonra bizlere yapacaklarının ayak izlerini gösteriyor. Ben kürsünün oradaydım. AKP Antalya milletvekili Gökçen Özdoğan Enç önce vurmak istedi. Araya HDP vekili Burcu Çelik Özkan girdi. Onun saçlarını çektiler. Enç, beni itti, yere düştüm. Diğer vekili saçından sürüklediler. Gözleri dönmüş gibi hepimize saldırdılar. Zaten görüntülerde de bunları göreceksiniz” diye konuştu.
yok başa gelen şunu yaptı, Ruslar kötüdür.
yok belli bir kesim eline silah aldı, kürtler ölsün.
yok bazıları kırsal, Türkler vahşidir.
yok soykırım, Ermeniler haindir.
yok iktidar soykırım yaptırdı, almanlar beterdir.
sadece ırk da değil ya.
şu sosyalist namaz kılmaz, moskova'ya gitsin.
şu namaz kılar dindar, arabistan'a yallah.
yine ırklara bağlanır gerçi.
yapmayın çocuklar, bütün genellemeler yanlıştır.
"italya'nın Venedik kentinde eski yapıların ağırlıklarına dayanamayacağı gerekçesiyle çiftlerin sevgilerinin sembolü olarak köprülere asma kilitler takmalarına karşı bir kampanya başlatıldı."
(Asma kilitlere karşı kampanyayı başlatan yazar Alberto Toso Fei Gazette del Sud'a yaptığı açıklamada "insanlara bunun tatlı bir jest ya da duyguların güzel bir ifadesi olmadığını, aksine çok banal bir şey olduğunu anlatmak önemli" dedi.) bu adam yazar işte.
Hastanın vücudundaki normal ya da anormal patolojik alanların 3 boyutlu görüntülenmesi amacıyla yapılır.
Radyoaktif madde(pozitron ışıması yapan, flor-18 ile isaretlenmis fdg molekülü)hastaya damar yolundan enjekte edilir.
Verilen radyoaktif madde tüm vücuda yayıldıktan sonra, pet görüntüleri cihaz eşliğinde elde edilir.