ilk aşamada ne kadar güzel görünse de; sonuç olarak berbat birşeydir. ilk başta görürsünüz mutlu olursunuz "acaba o da beni düşünüyor mu ?" diye düşünürsünüz. fakat o uyku sersemliği saatler ilereledikçe yerini mantığa bırakır. ve mantık der ki ; "seni düşündüğünü sanıyorsan bi ara bakayım seni düşünüyor mu ? ben baştan söyleyeyim tersleneceksin boşuna deneme." der ve sizde dünyanın belkide en boktan ruh halinde eve geri döner yatğınıza yatar yeni bir rüyaya dalarsınız. yine O'nu görürseniz en baştan aynı olaylar olur bu üst üste gelirse psikolojiniz mahvolur, bitersiniz, hayatı sadece maddiyat için yaşıyormuş gibi hissedersiniz.
"kızlar tipime, karakterime gelmiyor bari mp3 çalarıma gelsin" diye düşünen tiptir. fakat farketmemektedir daha çok "şaklaban, hıyar, mal, gerizekalı, ezik, özenti... " gibi yakıştırmalar hem kızlar hem erkekler tarafından yakıştırılmaktadır.
özellikle scarface filmindeki tony montana'nın filmde kullandığı fuck sözcüklerinin "düzmek" olarak türkçeye çevrilmesi üzerine, çoğu özentinin ağzına "düzerim şimdi seni" lafı dolanmıştır.bu lafı söylediklerinde bi bok sanarlar kendilerini. tatmin olurlar...
bir de bunların hiç bir bok olmayan fakat bu kendini bi bir bok sanan kişinin yanında dolaşıp "belki bende bir bok olurum" diyen tipleride vardır onlar da ezik olarak adlandırılır.
bazı durumlarda benimde bir erkek olarak kullandığım söz. nedenide şudur :
-kız isen bi sorun olunca ağla direk acıyıp çare bulsunlar. fakat erkeksen ağlarsan rezil olursun (ki erkek ağlayamaz zaten) ağlamayıp dimdik durursan "bu çocuk dayanır" der geçiştiriler.
-kız isen kendini berbat hissederken ağlarsın rahatlarsın fakat erkeğin gözünden gözyaşı gelemez rahatlayamaz tüm duygular içinde yer bitirir erkeği.
-kız isen(biraz da güzelsen) istediğin herşeyi yaptırabilirsin. fakat erkeksen aşkına kavuşmak için istenilen herşeyi yapmak zorundasın(kızlar aşktan ölse bile istenileni yapmaz).
velhasıl kızların hayat şartları erkeklerden daha kolaydır.
not: erkekliğimden gayet memnunum. iyi ki de erkek doğmuşum. yaşasın !
gerçekten sevenlerin hayattaki en büyük korkusudur. ölümden bile daha korkutucudur.* hatta öyle bir an gelir, öyle bir moraliniz bozuktur ki ; sevgiliyi aileye tercih edersiniz... ve sizin hayatınızda ki en anlamlı; sizi yaşatan şeyi kaybetmek istemezsiniz dolayısıyla çok doğal bir korkudur aslında. her an yanında olup her an koruyup-kollamak istersiniz...
kız-erkek ayrımı çok fazla yapılmaktadır. kızlar bize karşı istedikelerini yapıp ortada gezerken biz hiçbirşey yapamıyoruz. bir kaç örnek vermek gerekirse:
-vurma o kız !(fakat bu olay öncesinde kızdan bir tokat yemişsinizdir)
-erkekler ağlamaz ! ( duygusuzmuyuz biz amına koyim)
-kadınlar her zaman haklıdır ! (hassiktir lan ! )
eğer bir aileyle birlikte yaşıyorsanız kesinlikle yapmamanız gereken davranıştır. lakin eğer izlerken uyuyakalırsanız eve bir aile büyüğü geldiği zaman işiniz yaş demektir.
-MAZLUM ! BU NE LAN !
+ba..ba...baba..şeyy...yani...ben açmadım.
-HASSiKTiR LAN ORDAN !
"bu ne biçim erkek lan" dediğim adamın oynadığı reklamdır.
kardeşim sen domuz musun ? dişisini kıskanmayan tek varlık domuzdur da ondan diyorum.
evet bu sadece bir reklamdır. fakat şu söz söylemek istediğim şeyi anlatır; " eski ayıplar gelenek oldu."
sevgili misin pezevenk mi belli değil !
Türkiye'yi gaza getirmek için söylenmiş sözdür. kendi görüşüm yanlış bir sözdür. her ne kadar dünyanın en büyük 3. ordusuna sahip olsakta Atatürk'ün de dediği gibi "istikbal göklerdedir !". malesef piyadelerimiz ne kadar vatan sevgisi taşısa da havadan yağan bombalara karşı elleri kolları bağlı. nükleer bomba olayına hiç girmiyorum o zaten Türkiye için bir felaket olur...
çok kötü bir açılış yaptığını düşündüğüm sözlük. temadan zaten kaybediyor. bide "taze limon, limoncu geldi, ortaya karışık, limonata..." gibi aşırı abartı sözcüklerle son derece laubalileşen ve sözlük formatında adeta dilbilgisi dersi verilen sözlük.
benim gibi insanların haftasonu sabah kalkıp o sersem halde adam gibi birşeyler izlemek isterken sürekli karşılaştığımız programalardır. genelde "şu şurda yakalandı !" şeklinde haberler olur lakin o kişi aslında yakalanmamıştır. yakalatmıştır. kendilerini yakalatınca haliyle ertesi gün bir sabah programına daha çıkıp biraz daha para kazanabilirler.
ayrıca; kendilerini hiç ilgilendirmemesine rağmen çoğu ev hanımının soluksuz izlediği programlardır. evdeki tüm sorumluluklarını bırakıp onları izlerler.
-anne karnım acıktı bana birşeyler hazırlar mısın ?
-dur deniz akkaya'ya tecavüz etmişler napacan yemeği otur izle bak nasıl tecavüz ediyor.
ya seni ne ilgilendiriyor kardeşim ! bak çocuğun acıkmış ona yemek hazırlasana !ya sanane kardeşim elin kadınının amından ! bırak kim sikerse siksin !
hayatımda izlediğim en iyi filmin başkarakteridir. hayatımda izlediğim en iyi film olmasının nedeni izlememden yaklaşık 1 ay geçmesine rağmen hala etkisinde kalmamdır.
kendisi çulsuz biriyken yavaş yavaş suç alemine atılır. tabii bu o kadar kolay değildir bir arkadaşını gözünün önünde elektrikli testereyle doğramışlardır ve o testere tony'nin de yüzüne doğrultulduğunda onun söylediği laf cesaretini ve kimseye yalvarmayacağını göstermiştir; " go to fuck yourself !" .
tam zirveye ulaşmışken kokain satıcılarının lordu olan sosa'nın bir adamının bir kadın ve bir çocuğu öldürmek istemesi üzerine tony bu adamın beynine 2 mermi geçirmiştir lakin bu onun sonunu hazırlamıştır. tony'nin bunu yapması sosa'nın tüm planlarını bozmuştur ve tony'nin evine bir ordu yollamıştır. fakat kahramanımız hepsinin birden hakkından gelmekteyken, küfürler savurup hepsini indirirken arkadan adamın teki gelir ve domdom kurşununu tony'ye değdirir.
lakin eğer tony silahı aşağı düştüğünde yeni bir silah almak için arkadaki dolaba gitseydi arkadan gelen adamı görüp onun da hakkından gelirdi fakat o, ona ateş eden adamların önünde durup onlarla taşak geçmeyi tercih etti kan beynine sıçramıştı çünkü.
ayrıca kokain satıcılarının lordu, bir orduya sahip bir adama. "tüm adamlarını yollasan ne yazar benim toplarım yeter" diyebilecek kadar da cesur bir adamdır.
ulaşılamayan prenses olduklarını zannederler. zor kadını oynayayım derken ellerindekileri de kaybederler. her zaman kendi hayallerindeki kişiyi beklerler fakat onların beklediği tarzdaki kişiler onlar gibi değilde genelde hanım kızlarla ilgilenmektedirler.
genelde kelimeleri kısaltarak yazarlar. böyle yazmanın net aleminde "vayy be kısaltarak yazıyor bu baya zamandır net kullanıyor demek." diye karşılandığını sanarlar. fakat uzun süredir net kullanan aklı başında kişiler kelimeleri kısaltmaz tersine sözlük formatında da olduğu gibi hiç bir imla-yazım hatası yapmadan yazmaya çalışırlar.
bu kişilerin kelimeleri kısaltmalarının diğer bir nedeni ise; klavye hızlarına güvenmemeleridir. ama ne kadar güvenmese de normal yazması gerekir çünkü önceden de belirttiğim gibi uzun süredir net kullanan kişiler bu şahıslarla dalga geçmektedirler(kısaltmalarından dolayı).
koşarak uzaklaşılması gerek kızlardır. pembe giymenin güzel olduğunu, herkesin pembe giyen kızlara bayıldığını zannederler. birde tabii bu rengi seven bana göre zevksiz kişilerde vardır. bu kadar saçma bir renk neden sevilmektedir anlamıyorum. bir hediye aldığınızda bile dikkat çekmek için midir nedir bilmiyorum ama "bunun pembesi yok muydu ?" der ve " hay sana hediye alan aklımı...." diyesiniz gelir.
birde şımarıklıkları var tabii. eğer bu kişi bir akrabanız ise siz sevgilinizin resmine bakıp iç geçirirken "ben daha güzelim." der ve sizin o kelimeden anladığınız "gel beni boğazla." cümlesidir. lakin bunlar aşktan filan da anlamazlar. herşeyi güzelliğe bağlarlar. başında dediğim gibi koşarak uzaklaşılması gereken kızlardır. (bkz: tikky kızlar)
hiç bir şekilde başarıya ulaşacağını düşünmediğim sözlüktür. henüz yapım aşamasındadır. girip yöneticilerin tavırlarına filan baktığımda şöyle bir şey sezdim : "bu sözlük en iyi sözlük olacak, bizden iyisi yok." tamam böyle düşünebilirler fakat daha henüz 150 kişi yazar olmayı istemiş bunların yarısı zaten olmayacaklar bir süre sonra bırakacaklar ve buna rağmen dedikleri şey şu :" her yazarı kabul etmeyeceğiz deneme sürüşüne alacağız herkesi." 80 küsür üyeyidemi deneme sürüşüne alacaksınız ? o sözlük orada da belirttiğim gibi 1 hafta dayanmaz. ekşisözlük ilk açıldığında isteyen üye oluyordu ve hiçbir deneme sürüşüne tabi tutulmadılar fakat hepsinden habersiz 860 üyenin ilk senede 550sini uçurdular. böyle bir şey olmalıydı daha site açılmadan o kadar çok kural koyulmuş ki insan kuralları okuyunca "bi yorum yapmak için bu kadar kasacak mıyım ?" diyor. hani belli bir yere gelmiş bir sözlük olsa eyvallah tabii ki belli kurallar olacak ama bu sözlük daha açılmamış bile...
çok zor bir dakikadr. ağlamak, haykırmak, önüne gelenle kavga etmek ve bir çok kötü eylemi yapma isteği uyandırır.
(bkz: Allah kimseye yaşatmasın o bir dakikayı)