Düşünmek; birini ve ya bir nesneyi.
Hep kendine götürür insanı. Hep gerçeğe yaklaştırır insanı.
Düşünün biraz. Ne olur durup düşünün biraz.
Neler oluyor etrafınızda, kim nerde ne yapıyor.
Anneniz, babanız ne kadar da değişmiş, yaşlanmış.
Kardeşiniz ne kadar da büyümüş.
Bir zaman önce kavga ettiğiniz, şakalaştığınız kardeşiniz.
Ne kadar da büyümüş şimdi.
Nasıl görmezsiniz bu gibi değişkenleri.
Görün ve büyüyün biraz daha.
Görün ülkenizi, geleceğinizi.
Susmayın yine yıllarca yaptığınız gibi.
Değişimle birlikte yok olmayın dünyanızda.
--spoiler--
birgün fırına ekmek almaya gittim. o günlerdede acayip dalgınım. kız arkadaşımdan ayrılmışım finallere giriyorum sürekli. dünyayla pek bi ilgim yok. ama annemi kıramam ekmek alınacak dediyse alırım. neyse mal bir halde gittim fırına. aldım ekmeklerimi. verdim paramı. üstünü de aldım. keşke almaz olaydım. kasiyer bütün bozuk paralarını bana verdi sanki. 5 kuruşlar 10 kuruşlar en büyük para 25 kuruş felan. bir avuç bozuk param oldu. bir elimde ekmekler bir elimde bozuk paralarım evin yolunu tutacam. fırının kapısıda insan görünce açılan kapılardan. ben bir insan olduğumdan açıldı kapı. tam geçecem. elimdeki paralar aniden yere düştü. tam eğildim, yerdeki paralarımı topluyorum. eğildim dediysem bildiğin domaldım lan. kapı kapandı birden amk. kafam dışarda kaldı vucudum içerde. tam bir iffet sahnesi. elimle fotosele işaretler felan yapıyorum yok. çalışanlardan biri gelecek dur abi sana bi geçiriyim de çık diyecek diye ödüm kopuyor. tamamen savunmasızım. neyseki birileri yardım etti de götü kurtardım. paraların çoğunuda toplamadım. giderkende kapıya şöyle tripli tiripli bi bakış attım. ama sallamadı beni yavşak.
--spoiler--
edit: itü sözlükte yazmıştım bu olayı, çalıntı değildir.
a4 genişliğinde yani 21 22 cm genişliğinde olan rulo kağıtlar vardır.
biraz araştırma sonucunda rahatca bulabilirsiniz. bu rolo kağıtın üzerine '' seni seviyorum '' yazacağız ve her harf 25 30 cm boyunca olacak ve kalın olacak hani içini boyayarak doldurursunuz artık yazının. yani rulo açıldığında yukarıdan başlayarak aşağıya doğru seni seviyorum yazısı okunacak. 30*13 = 390 cm gel biz onu 450 cm alalım harflerin arasında boşlukda olacak illa ki. roloya seni seviyorum u yazdıkdan sonra geriye detay kaldı. kağıtta boş bulduğun yere renkli kalemlerle felan küçük küçük aşk sözleri felan yazıyosunuz. fakat baya bir emek gerektiriyor bunlar. rolonun da içine bir gül koyun veya gül yaprakları koyun. herşey tamam olunca kızın karşısına çıkıyorsunuz.
roloyu tam karşısından ayaklarına doğru bir açıyorsunuz her yer gül yaprağı her yer romantizim her yer aşk kokuyor. kız seni seviyorum yazısınıda görünce iyice mest oluyor. orda bayılabilir zevkten dikkat etmek lazım, kız kafasını bir yerlere çarpmasın yazıktır. benim eyarlamam bu kadar kalın sağlıcakla.
gurubun kurucularından baran akın dj lik yaparken burak keskin prodüksiyonla takım arkadaşına eşlik eder. müzikleri burak keskin yapar ve mekanlarda baran akın çalar.
burak keskin dokuz eylül üniversitesi kimya bölümü öğrencisidir.
burak bizim evimizde yaşardır resmen. tüm zamanı müzikle geçerdi.
sandalyede oturup sabahtan akşama kadar yemek bile yemeden müzikle uğraşırdı.
sandalyede yaşayan adam diye çok dalga geçmişizdir.
şimdilerde catwork ile ününe ün katarak ilerliyor.
ilerleyen yıllarda türkiye'de adından sıkca söz ettirebilecek bir oluşum catwork.
mustafa cecelinin sitesinde yapılan mix yarışmasında birinci gelen parçaları:
bunca insana yazık olmuş fakat iyi şeyler bunlar. Yönetilemediğimizin daha çok farkına vardıran olaylar bunlar. bardak dolmaya başlıyor. bu olay da bir damlaydı. bir süre daha böyle olaylar devam eder. sonra o bardak bir gün taşar.
ordaki yazarların zaten çoğu ekşide uluda itüde yazan adamlar.
sözlük formatlarından sıkılmışlardır birazda.
üstteki enrty upupuzun birşey. adamın aklında şu geçiyor.'' Özet geç amk ''
bunu yazsa silinecek ama söylemek istiyor. burda inci giriyor işin içine.
dilediğin gibi yardırabiliyor o üsttekine ki zevk verici bir durumdur.
her ne kadar boş insanlar çok olsa bile ortada görülmesi gereken
bir yaratıcılık vardır.
lan ben küçükken bez ayakkabım vardı hep onu kafaya takardım.
fakiriz biz derdim ayağıma baktıkca. aslında öyle değilmiş yada öyleymiş.
hala takıntılıyım.
hayatıma girmiş en komik en eğlenceli dizi.
kimisi anlamaz saçma der ama neler kaybettiklerini bir bilseler
pişman olacaklar, utanacaklar söylediklerinden.
Hem çok kişide bilmesin olm sonra boku çıkıyor.
Edit: eksileyin lan, leyla mecnunu övgüm haftanın en kötülerine
girse bile överim sonuna kadar.