--spoiler--
Herkesin bildiği bir gerçek var: Çalışkanlık erdemli olmanın değişmez ölçülerinden biridir. Bu anlamda Yedigey Jangeldin - onu tanıyanların taktıkları adla Boranlı Yedigey - gerçekten çalışkan; hamarat bir adamdır. Boranlı Yedigey, hani nasıl derler, dünyamıın yükünü omuzlarında taşıyan kişilerden biridir. Üstelik yaşadığı çağa, tasavvur edilebileceğinden daha fazla bağlıdır. işte bu yüzden onun başlıca özelliği çağının, kendi döneminin adamı olmasıdır.
Romanda dokunduğum sorunlara yaklaşırken, Boranlı Yedigey'in bu özelliği dolayısıyla dünyayı onun yaşantısı, eski bir savaşçı ve demiryolu işçisinin yaşantısı açısından görmek benim için önemliydi. Gücümün elverdiği ölçüde ben de bunu yapmaya çalıştım. Boranlı Yedigey örneği, benim, başlıca inceleme konusu emekçi insan olan toplumsal gerçekçiliğin temel ilkeleri karşısındaki tavrımı, bakış açımı vurgular.
Gene de 'emekçi insan' kavramını soyutluk derecesine vardırma; yalnızca 'doğanın yalın varlığı'dır, hamaratça tarlasını sürer ya da hayvanını otlatır, diye 'emekçi insan'ı yüceltme çabası içinde değilim. Ardı arası kesilmeyen yaşam kavgası içinde emekçi insan ancak bir kişilik (şahsiyet) olduğu, içsel bir değer taşıdığı, akıp giden zamanı, kendi zamanını bilincinde yoğunlaştırdığı oranda benim için önem kazanır, bana ilginç gelir. Boranlı Yedigey'i çağının dünya düzeninin ortasına, beni heyecanlandıran sorunların merkezine bu yüzden yerleştirmeye çalıştım.
Boranlı Yedigey yalnızca yaratılışı gereği ve uğraşının türü dolayısıyla çalışkan bir insan değildir. Onun bedeni işlerken kafası da boş durmaz, bir şeyler yapmaya çalışır. Böyle kişiler durmadan kendilerine sorular sorarlar. Boranlı Yedigey'e ters yapıdaki insanların, böyle sorulara hazır yanıtları vardır; bu yüzden bir iş yaparlarken - bunu iyi yapsalar bile - tembel tembel yaparlar, yaşarlarken hep tüketirler, bir şeyler harcarlar. (...)
--spoiler--
aceleci sevişme tarzıdır. bunda türk kadınının etkisi büyüktür. adam çalışmış didinmiş, nazlar niyazlar içerisinde türk kadınını avucuna almıştır. yatağa girdiklerinde, kız kaçıp gidecek, vazgeçecek diye korkar türk erkeği. ön sevişme bu yüzden hızla geçer gider, hemen içeri girmek ister, girdiğinde kadının kaçışı olmayacaktır çünkü. hızla sevişir, çünkü zorla, emek harcayarak elde etmiştir sonunda bu bedeni.o ilk seferde 6-7 atar zaten! sonra rutin sex hayatına dönünce bu ilişki, adam sıkılır, zira o ilk elde etme hedefinde olduğu gibi, kadının dırdırlarını çekmek için gerekli motivasyon araçları yoktur adamın.
tabi bu bir senaryo. diğer senaryoda ise, sosyal yaşantısı aktif, kendine nispeten dikkat eden, biraz parası olup, dilini kullanabilen bir erkek, avrupa'lı rakipleriyle boy ölçüşebilecek performansta da sevişebilir.
sözlükçü kardeşlerimizin ufak tefek uzmanlık alanlarından veya belki de hobilerinden kazanç sağlayabileceklerini düşündüğüm, üyeleri arasında olduğum ama daha iş teklifi almadığım web sitesi.**
ilişiksizlik, temas edilmeyen nesnelerle olmayan "ilişki" üzerinden tanımlanıp, nesnesine göre anlam ifade edeceğinden, nispi değerlere haizdir. bütüncül ve de mutlak değeri olmayan kavramlardandır.
akşamları kurduğu rakı sofrasının yerine hacıdan getirdiği zem zem suyu ve hurma sofrası kuran insandır.tavsiye edilmez alışkın olmadığı için hazımsızlık veya mide bulantısı yapabilir. nadir de olsa çarpıntılara ve yaşı ilerlemiş büyüklerimizde kalp krizine neden olabilir.*