başak burcu kadınından, organizasyon ve catering şirketi yöneticisi olur. mükemmel de olur. varsa etrafınızda başak burcu tüm organizasyonlarınızda gönül rahatlığıyla görev verebilirsiniz. hakkından fazlasını verirler işlerine.
ve sonrasında hissedilen vicdan azabı... paha biçilemez. bazen o kadar yoğundur ki; o, inkar, pazarlık zart zurt aşamalarını hiç yaşamazsınız bile. direk çakar adama.
13-14 nisan 2013 tarihlerinde adana'da yapılacak olan kongredir.
sadece diş hekimliği öğrencilerinin katılabileceği bir programdır.
bilimsel program için katılım gösterenlerin yanında, (içki içip eğlenmek için) sadece galaya katılanların sayısı da oldukça yüksektir. eğlenceli bir kongre olacaktır hep beraber görecez.
giden sevgilinin arkasından çamur atmaya çalışan erkek gibi değildir. adamdır. gerçekten ama gerçekten sevmiştir. beraberken uğruna canını vermeyi düşünüp ayrıldıktan sonra fikri değişmemiştir. yine olsa yine canını verir.
'yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar. ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar. ve sırf dardı diye kafalar, düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik, ''sarılmak yakar bizi'' deyip aşkı hep uzaktan sevdik. '
başucundan ayıramamaktır.
okumak için uykusuz kalmaktır.
gün içinde kitabı okumadığın halde o kitabı yaşamaktır.
bir an önce tamamını okumak istemek bir yana aslında hiç bitmesini istememektir. ikilem arasında kalmaktır.
bittiğinde kolay kolay yeni bir kitap okuyamamaktır.
kimi zaman havanın kapanıklığından, kimi zaman ise sadece güvende hissetmek için siyah tercih edilebilir. belki de ruh halinizi yansıtır siyah. tüm renkleri içine soğuran fakat hiçbirini yansıtmayan bir renktir siyah. belki de hayatın tüm sıkıntılarını derinliklerimize ittiğimiz zamanlarda bizi en iyi siyah anlatıyordur. siyah gerçekten bu anlamda bir yaşam tarzı olabilir işte.
yemin ederim bazılarının beynini s.ksem bile dinmeyecek sinirim. ne göt kafalılar var bu dünyada lan.(bu göt kafalılardan bazılarının fenerbahçe taraftarının olduğunu görmek beni her ne kadar kahretse de ne yazık ki bu böyle) her şeyi geçtim bari futbola dokunmayın. o parmaklarınız müsait....
sakince...
yedeklerimizin böyle bir fırsatla, böyle bir maçta oynaması onların deneyim edinmeleri için çok yerinde oldu. olsun , tecrübe edinsinler, yenilseler de olur bu böyle böyle. asıl kadroya teşekkür edilmeli ki skor korkusu olmadan yedeklerin böyle bir maça çıkabilmelerine olanak sağladıkları için.
her konuşulanın kendileriyle ilgili olmasını isterler. ne olursa olsun konu dönüp dolaşıp yine laf onlara gelir. bayılırlar övülmeye. ve insanların onları övmeleri için on takla atarlar. fakat çok ustadırlar. asla açık vermezler.
yaptıkları her konuda en iyi olmak isterler. çok garanticidirler. işlerini asla şansa ya da başka birinin inisiyatifine bırakmazlar.
mükemmel arkadaştırlar. fakat yanınızda, kendinin bu kadar övülmesini isteyen ve kendinden bahseden birini barındırmak ister misiniz orası sizin tercihiniz? bazen bu konuda katlanılması zor olabiliyorlar. fakat siz kovmayana kadar gitmezler sadıktırlar. dediğim gibi tek problemleri fazla beğenilmek istemeleri bu konuda çok katıdırlar.
26 yıldır boyundan aşağısı tutmayan ramon'un hayatını sonlandırmak istemesini konu alan film.
filmde yürek burkan bir çok replik vardır.
-neden bu kadar çok gülümsüyorsun ramon?
^^eğer kaçamıyorsan ve tamamen başkalarına bağımlıysan gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun.
-sıgara içiyor musun ramon?
^^arada bir. belki beni öldürür diye.
halimize şükrettiren film.
not: göz yaşlarının pıtır pıtır aktığı filmlerden bir tanesi. ötenaziyi o kadar yalın anlatabilinmiş olması (yani duygu sömürüsü yapılmadan ) izleyiciler açısından çok büyük fırsat. izleyin... gebertirim izleyin!
iki ucu keskin bıçak olan ötenazi konusunda, hiçbir zaman bir anlaşma sağlanılanamaz. dinin, hukukun, sosyal çevrenin ve kişinin özgürlük haklarının çatışmasına en güzel örnektir belki de ötenazi.
bireyin, kendi isteğiyle hayatının sonlandırılması işlemi; kendilerince onurlu ölüm'dür.
açıkçası ötenazi hukuki olarak yasallık kazanmalı. en azından belirli sınırlar çerçevesinde.
birey kendi hayatına son verecek gücü olsa zaten; adı intihar olurdu, ötenazi diye bir kavram var olmazdı.
bundan sonra devreye inanç giriyor tabi. allah ın varlığına inanırsan zaten böyle bir durumu da kabullenirsin bu da benim sınavım dersin. ya inanmıyorsa peki adam, zorla yaşatamazsın ya bu onun tercihi. sosyal çevreye gelince tabi ki ailesi arkadaşları asla istemezler böyle bir durumun gerçekleşmesini. fakat o bireyin gözlerinin önünde her saniye ölmesine nasıl müsaade edecekler. çok istiyorsa ben ses çıkarmam arkadaş.
(bkz: mar adentro) *
ne diyor ramon'un babası:
-insanın çocuğunun ölmesinden daha kötü bir şey varsa, o da onun ölmek istemesidir.
adam haklı ben çocuğumun böyle bir durumda ölmek istemesine üzülürdüm kahrolurdum. ben onu her haliyle severdim çünki yatalak olsun ya da ne bileyim sadece nefes alsın yeter ben onu yaşardım. ama ya o bu durumu istemiyorsa her geçen saniye kendini daha da çaresiz hissediyorsa ve gönülden can-ı gönülden yaşamının sonlandırılmasını istiyorsa. kendim için onun böyle acı çekmesine göz yumamazdım herhalde.
ötenazi yapılır ya da yapılmaz. herkesin görüşü ayrıdır ki sadece bir kaç ülkede tamamen yasal. bir çoğunda kısmen yasal. ülkemizde ise yasak. ne denir ki!. umarım kimse böyle kararlar almak zorunda kalmaz.
not: filmden kısa bir kesit. ramon'un sonunda hedefine ulaşması. belki de ilk defa gerçekten mutlu.