29 Temmuz 2013 çıkışlı bir James LaBrie albümüdür. Albümde yer alan parçalar aşağıda verilmiştir:
01. Agony
02. Undertow
03. Slight Of Hand
04. Back On The Ground
05. I Got You
06. Holding On
07. Lost In The Fire
08. Letting Go
09. Destined To Burn
10. Say You're Still Mine
11. Amnesia
12. I Will Not Break
13. Unraveling [European limited edition bonus]
14. Why [European limited edition bonus]
şahin gözleri ve sağlam refleks gerektirir. genellikle taksiler renkli camlıdır ve içerisi gözükmez. dolayısıyla gelen taksi dolu mu boş mu anlaşılmaz. taksi çok yakından geçtiğinde "boşmuş ya la" denir ve seyredilir. seyr-i sefa halindeyken arkadan gelen boş taksi kaçırılır. 15 dakika beklenir ki taksi gelsin.
içerisi gözüken taksilerde de şoförün yanındaki koltuğun arkasına oturarak incognito mode'a geçen müşteri ekolü hakimdir. bol bol eller havaya yapılır, ancak kendi kendinize koparsınız. taksi çeviremezsiniz. kültür fizik benzeri bu hareketleri iyice yapıp ısındıktan sonra bir taksi çevirilir ve güne zinde başlanır.
dokuzların "shire, baggins?" nidaları atmadan önce hele bir oturup soluklandıkları yerdir. baba tarafı antepli, ana tarafı brendibadesi'nden olan fredrick ustanın yeridir.
microsoft office word'ün en değerli butonlarındandır. yazı tipi, karakter boyutu, satır aralığı gibi şeyler bir kere ayarlanır. bir cümle yazılır. cümle seçilip format painter butonuna tıklanır ve copy paste sonrası gelen kısım seçilir. formatla bir daha uğraşılmaz. çok fena copy paste bağımlısı yaptığından sık kullanımı tavsiye edilmez.
Havanın değişken olmasından dolayı yüzde yüz isabetli tahminler yapamasa da en azından gün içinde olacak hava olaylarını çok büyük oranda tutturan hava tahmin programı. Programla birlikta gelen köy grafiğiyle anlık hava koşulları bilgisayarınıza geliyor. Kimi zaman insan havayı bırakıp köyü seyretmek istiyor. internet üzerinde rastladığım en isabetli hava tahmin programı.
öğrencilere çektirilen sağlam bir işkencedir. ingilizce'ye çeviri yapıyorsanız kısa cümle kurmanız istenmez. türkçe'ye çevirmeniz isteniyorsa da beşer satırlık cümleler arasında boğulursunuz.
everybody loves raymond'da raymond'ın eşini oynayan hanımın bir gün bir pizzacıda işe başlayıp pizzacının ismini değiştirmesiyle ortaya çıkmıştır. sonra işi bıraktırıldı tabi.
football manager'da oyuncuların yeteneklerinin görülmemesi seçeneği. bu seçenek seçildiğinde oyuncuların büyük çoğunluğunun yetenekleri görülemez ve bu yeteneklerin açılabilmesi için scoutlar gönderilir. scoutun becerisine göre oyuncu yeteneği öğrenme mevzusu 3 ziyaret kadar bile süre alabilmektedir. bütün oyuncuların oyunun başında çaylak bir menajer tarafından bilinmesi olanaksız olduğundan (ki en tecrübelisi bile herkesi bütün yeteneklerine 20 üstünden not verecek kadar tanıyamaz) seçili olması oyunu daha gerçekçi kılmaktadır. fakat çok saçmadır ki uğraşırsınız, göbeğiniz çatlar binlerce oyuncunun yeteneğini öğreneceğim diye ve kulüpten ayrılıp başka bir kulübe geçtiğinizde bütün emekleriniz boşa gider. yetenekleri baştan açmak zorunda kalırsınız. işin en kötü yanı bir önceki çalışılan kulüpteki oyuncuların da yetenekleri maskelenir. sanki menajer kendi oyuncusunu tanıyamayacakmış gibi. dolayısıyla kendi içinde saçma olduğundan gerçekçilik adına yapılan bu girişimden vaz geçilmeli ve her seferinde milyon tane adama scout göndereceğim diye kasılmamalıdır.
hiç bir anlam ifade etmeyen yorumlardır. zira yorum yapan insan istediği için normal bir insan dine bakış açısını değiştirmez. kendisinin dini görevlerini yerine getirip getirmemesi sadece kendisini ve Allah'ı ilgiledirir. Zaten Kur'an'da da sıklıkla Allah herkesin kendi yaptığı eylemlerden kendisinin sorumlu olduğunu defalarca belirtmiştir. sıklıkla karşılaşmış olduğum durum "bak namaz kılıyor ama tecavüz de ediyor, ben ondan daha müslüman'ım" geyiğidir. Kur'an'ı okursanız cennete girmenin o kadar da kolay olmadığını ve kazanılması gerektiğini göreceksiniz. az önce bahsetmiş olduğum konu da bununla doğrudan alakalı. tabi ki ben Allah'ın bir insan için vereceği karara hükmedemem fakat işin özü ne namaz kılmayıp sadece iyi olan bir insan ne de namaz kılıp haram yiyen insanın gerçek anlamda Allah'a karşı vazifesini yerine getirmiyor olduğudur. insanların anlayacağı dilden söyliyeyim. çok yetenekli ama karar verme konusunda beceriksiz olan bir oyuncu da yeteneksiz ama çok akıllı olan bir oyuncu da hiç bir zaman için dünyanın en iyi oyuncusu olmaya aday gösterilemez. uzatmadan bitiriyim herkes inanıyorsa kendi imanına bakmalı kendisini başkalarıyla karşılaştırmamalıdır. eksiklerini gidermeye bakmalı gerisini Allah'a bırakmalıdır.
yıllardır beşiktaş taraftarının çektiği işkencedir. bi tanesi (akın) çok yetenekli diye alındı yıllarca şans verildi o yaşta nasıl kıçını kaldıramadığı merak konusu. bi tanesi (toraman) her maç kalemizde en az bir gollük pozisyonun mimarı istikrarını nasıl koruyor hayret verici bi de bu adamı ikinci kaptan yaptılar e kim yaptı demirören. öbürü de işte kendi çapında devamlı kendini yere atan boş zamanlarımda kitap okumam diyen tribünlerle son zamanlarda devamlı zıtlaşan ibrahim üzülmez. he bu adamlar gönderilir mi gönderilmez. bu işkence devam eder.
tetris oynarken herkesin stratejisi farklıdır.bazıları sadece bir sütunu boşluk bırakarak diğer tarafları doldurur ve uzun çubuğu bekler.uzun çubukların üst üste gelmesi ise o bünyede müthiş bir haz ortaya çıkarır.
nba live serisinde dan poier ın ağzından anlatım yapılan son oyun. gerçi heralde zamanın şartlarından olucak kendisi fazla bi şey de anlatmamış. robinson gets the ball, to duncan, to robinson şeklinde süregelen bi anlatımı vardır.
(bkz: ölen adamın arkasından konuşmak)
(bkz: ayıp)
dos yordamıyla çalışan cm 2'den sonraki oyundur. 8 ligde mücadele etme seçenği vardır. sadece 3 lig seçilebilir zamanın ünlü taktiği sweeper cm 2'de olduğu gibi bu oyunda da revaştadır.
basketbolda eli sıcak olan oyuncuya amerikalıların taktığı ad. basketbolda elin sıcak olmasıysa oyuncunun üst üste şut sokmasına karşılık gelen bir deyimdir.
her dersi delicesine takip eden ders bittikten sonra dahi sınıftan çıkmayan, hocam o değil de bizim sunumlar vardı görev paylaşımı yapmadık diye uyuyan hocayı uyandıran,kendisi verilen ödevi yaptı diye hocam ödevleri verelim mi diye derste mevzuyu gündeme getiren, derste getiremese de kapı altından ödevi hocanın odasına atan, benim için önemli olan öğrenmek not ikinci planda diyen öğrencidir.