israftır. "sözlüğe girmeyeli sözlükte devrecilik mi başladı ne olduysa birinci nesil hesap kıymete binmiş. ikinci nesilim ve hiçbir artısını göremedim. birinci nesil olunca premium kullanıcı mı olunuyor. ek avantajlar mı sunuluyor yazarlara acaba." diye beni derin düşüncelere gark eden hezeyandır.
29 Temmuz 2013 çıkışlı bir James LaBrie albümüdür. Albümde yer alan parçalar aşağıda verilmiştir:
01. Agony
02. Undertow
03. Slight Of Hand
04. Back On The Ground
05. I Got You
06. Holding On
07. Lost In The Fire
08. Letting Go
09. Destined To Burn
10. Say You're Still Mine
11. Amnesia
12. I Will Not Break
13. Unraveling [European limited edition bonus]
14. Why [European limited edition bonus]
Galatasaray başında çıkıp kazandığı maç sonrası Türk futbolu ve futbolcusu hakkında çok değerli bilgiler paylaşmış Galatasaray kaleci antrenörüdür.
Cesare Prandelli'nin taktik ve fizik çalışmalarına ağırlık verdiğini ve Türkiye'de futbolcuların bu şekilde çalışmaktan hoşlanmadığından bahsetti. Türkiye'de daha çok futbolcularla özel olarak ilgilenilmesi ve motivasyon konuşmalarının başarıyı getirdiğini açıkladı.
Vicente Del Bosque, Jean Tigana, Roberto Mancini, Luis Aragones, Cesare Prandelli gibi rüştünü ispat etmiş hocaların Türkiye'de neden sıkıntı yaşadığına ışık tutmuş oldu.
Mobil arkadaşlık platformudur. Aşağıda uygulamanın yaygın kullanımı ile ilgili genel bilgi verilmektedir:
Erkeklerin çok büyük kısmının bir eşleşme yakalayabilmek için tüm hatunları sağa atması, hatunların her beğendiğiyle anında match olması sonucu hatun kişilerin match sayısı bir gecede 100'ü bulurken erkekler sürünmektedir. Ayrıca hatun kişilerin bu kadar kolay ve çok sayıda match elde edebilmeleri match'lerini bozuk para gibi harcayabilme lüksünü onlara vermektedir. Sonra hatunlar kezban oluyor. Arkadaş sen onu fiziksel görünümü, karakteri, zekası ve yeteneklerinden bağımsız olarak her şekilde beğeniyorsun, hatunun sana ihtiyacı kalmıyor. Çünkü senin gibi milyonlar var. Sonra hatun seni sallamayınca Kezban diyorsun. Ben kız olsam bu kadar rağbet görsem götüm marsa çıkan ilk canlı organizma olurdu.
hayatın sıkıntılı bir dönemindeyken başvurulması çok daha kolay olan zorunlu hizmettir. henüz başvuru sürecinde iken bilinçaltı askerlikle ilgili fikirler edinmeye başlar, ama asker adayımız bunu yalnızca bir başvuru sürecinden ibaret sanır. evet bekleyecektir ve sıraya girmek zorundadır. bunu okuyan potansiyel asker adaylarımızın aklına sıramatik, numaratör gibi teknolojik kelimeler gelmemelidir. zira askeriyede bu gibi düzenleme kolaylıklarına yer yoktur. orada sıralama daha basittir. kolları uzatır, kol mesafesi aralığı açılırsın, nerden geldiğin, kim olduğun, ne iş yaptığın ve kredi kartının önemi yoktur.
binbir eziyetle başvurursun gönüllüymüş gibi. binbir eziyetle sınav sırası bekler, sınavına girersin.* acemi birliğine teslim olmak için nizamiye önünde sıra beklersin. kıyafetin verilecektir sıra beklersin. koğuşun belirlenecektir sıra beklersin. ilk yemeğini yemeğe götürülürsün sıra beklersin. tıraş olacaksın sıra beklersin. telefon kullanacaksın sıra beklersin.* içtima olur sıraya girersin. sıra bozulmadan eğitim yapılır. aşı olmaya, evrak işlerini yaptırmaya sırayla gidersin.
acemi birliğini bitirip izin kağıdını alıp evine gitmek için bile sıraya girersin. havalanını kullanıyorsan uçağa binmek için bir dizi sıraya daha girersin.*
böylelikle acemi birliğinden askerliğin birinci şartının sıraya girmek olduğunu görebiliyoruz. Hiza ve istikamet önemlidir. Lütfen kolları uzatınız, ensede kaybolunuz ve en sağdaki arkadaşınızı görmeyiniz. aksi halde sırada bekleme süreci uzayacaktır.
askerliğin ikinci şartı bilmiyor olmak ve sorgulamama kabiliyetinin gelişmiş olmasıdır.
TSK'ya teslim olunduğu andan itibaren onların malısın, seni istedikleri gibi kullanabilirler. -askere gitmeden önce "the prisoner" dizisinin izlenmesi ve iron maiden'ın aynı isimli şarkısının dinlenmesi tarafımca tavsiye edilmektedir.- içeri girdiğin andan itibaren her şey garip gelecek ve ne yapacağını bilmiyor olduğundan otomatik olarak kendini TSK'nın kucağına bırakacaksın.*
üçüncü şart rutine dayanıklılıktır.
her gün aynı saatte kalktığına ve tıraşına yüzünün aynı yerinden başladığına aynı yerinde bitirdiğine tanık olacaksın. kendine şaşırma, kendine kızma, üzülme. bu olay TSK'nın kendinle barışıklık kendini kabullenme eğitiminin bir parçası.
dördüncü şart sayabilme yeteneğidir. dur hemen stres yapma. birer birer sayabiliyorsan sıkıntı yok.
şafak diye bir şey var. genelde nöbet kulübesinde yüzleşiyorsun. dışarıda güneşin batışıyla romantizm yaşıyan çiftlerin tam aksine nöbet kulübesinde yalnız ya da nöbetçi arkadaşınla birlikte güneşin doğuşunu bir sonraki şafağın özlemiyle yanıp tutuşarak kutlayacaksın. herkesin şafağı kendine, kimi tezkere için sayar kimi çarşı için.
emir alma konusunda obsesif olmak askerliğin beşinci şartıdır.
komutan tamam mı, anlaşıldı mı gibi tuzak sorular soracak, ancak cevap hep aynı. EMREDERSiNiZ KOMUTANIM.
şart # 6: selam alma verme yetkinliği
ne kadar komutan, o kadar selam. çok zor bir şey değil. koskoca albay bile selam vermeyi bilmiyor.
kendini defalarca tanıtmanın dayanılmaz hafifliği 7. harikamızı oluşturuyor.
tekmil verilecek. adam zaten beni tanıyor, daha sabah selam verdim diyemiyoruz. telefonu açarken bile "nizamiye piyade er abbas" diyoruz. bir rivayete göre karşınızdaki komutanın adını söyleyerek tekmil verince çift çarşı ödülü veriliyormuş.
ikili ilişkilerde üçüncü şarttaki kendinle barışık olma deyimi çok önemlidir. zira herkes birbirine şaka yapıyor olma ve takılma kisvesi altında yaptığın her şeyi eleştirecektir. kendi yaptığının bir mantığı olduğunu unutmayıp etrafındakileri sallamamalısın.
8. şartımız da şu an olduğu gibi çarşı izninin son saatinde olunduğu unutulup internet kafede vakit kaybedilmemesi yani ZAMAN YÖNETiMidir.
oyuncularin moral ve fizik durumlarinin sahaya yansitilmasi gercege yakindir.
Besiktas ve Galatasaray'in su an icinde bulundugu durumu bu oyun sayesinde bir nebze de olsa anlayabiliyorum.
Ust uste 3 mac kaybeden Besiktas'in Trabzonspor karsisinda attigi gole kadarki silik futbolunu bu moralsizligin getirdigi kendine guven eksikligine bagliyorum. Nitekim gol sonrasi Besiktas cok farkli oynadi.
Kisacasi ufku genisleten bir oyundur. Gercekcidir, ama tabii ki hayat football manager gibi load/save ve kazanan bir taktigin import edilmesi ile basariya imkan tanimiyor.
şahin gözleri ve sağlam refleks gerektirir. genellikle taksiler renkli camlıdır ve içerisi gözükmez. dolayısıyla gelen taksi dolu mu boş mu anlaşılmaz. taksi çok yakından geçtiğinde "boşmuş ya la" denir ve seyredilir. seyr-i sefa halindeyken arkadan gelen boş taksi kaçırılır. 15 dakika beklenir ki taksi gelsin.
içerisi gözüken taksilerde de şoförün yanındaki koltuğun arkasına oturarak incognito mode'a geçen müşteri ekolü hakimdir. bol bol eller havaya yapılır, ancak kendi kendinize koparsınız. taksi çeviremezsiniz. kültür fizik benzeri bu hareketleri iyice yapıp ısındıktan sonra bir taksi çevirilir ve güne zinde başlanır.
dokuzların "shire, baggins?" nidaları atmadan önce hele bir oturup soluklandıkları yerdir. baba tarafı antepli, ana tarafı brendibadesi'nden olan fredrick ustanın yeridir.