büyük sorunlara yol açmaktadır. bu toplum bu konuyu bu kadar tabulaştırmamış olsa, insanlar cinselliği bir ayıp olarak görmekten vazgeçse, isteyen herkes cinselliğini rahat bir biçimde yaşasa, (bkz: mahalle baskısı) denen şey olmasa buna bağlı olarak anadolu’da yaygın görülen bastırılmış cinsellik dürtüsünden hiç bahsetmiyor olurduk.
tabi bunun din ile de alakası var bakireliğe verilen gereksiz önem insanlara cinselliğini rahatça yaşatmıyor bu da bastırılmış cinsellik dürtüsünü ortaya çıkarıyor.
girdimi okuyup cevap vermiş olan tüm yazarlara öncelikle teşekkür ediyorum ama unuttukları bir nokta var herkes köy hayatı yeşil alan vb şeylerden haz almaz bu noktada dikkat edilmesi gereken senin hayat tercihindir. köy hayatı gibi sakin sessiz bir yaşam mı tercih edeceksin yoksa dünyanın merkez kentlerinden birinde hızlı bir yaşam mı bu bir tercih meselesi örneklere baktığımızda da istanbul los angeles new york paris vb kentlerin nüfüsundan bu tercihin ne yönde olduğunu anlayacağınızı düşünüyorum.
istanbul orta doğu ve balkanlar’da siyaset,eğlence,kültür,turizm,ekonomi,bilim vb etkenler bakımından açık ara en yaşanılabilir ve refah seviyesi yüksek kenttir.
toplu taşımadan söz edilmiş şehirde 2019 sonunda bildiğim kadarıyla metro ağı oldukça büyüyor sizde pendik’te oturup taksimde çalışmayıverin artık başka bir şehirde bunu yapana akıllı gözüyle bakmazlar da pek.
son olarak bazı yazarlar sonradan istanbula gelenler böyle düşünür iması yapmış sanıyorum, doğma büyüme şişlideyim.
bir kere istanbulda yaşamaya başladıktan sonra çok zor olan eylem, kusura bakmayın sevgili yazar arkadaşlarım cidden trollükte yapmıyorum bu şehirin sunduğu imkanlar dünyada çok az şehirde var bunu amerika’da 4 şehir görmüş biri olarak söylüyorum.