Böyle bir şey varmış sözlük.
Cok iyi cok guzel her seyiyle tam bir erkek goruyorsun istekli de.. fakat sende herhangi bir sehvet uyandirmiyor, zevk almiyorsun ya da tatmin olamiyorsun.. hep bi şey eksik adını koyamıyosun..
tamamen sana zit toxic biri geliyo aman diyosun sabahlar olmasin cayir cayir yanalim.. swh bu isin tiple onla bunla sunla hicbir alakasi yok.. tarifi de yok.. öyle işte.
ben de bir ikizler kadını olarak en sevdiğim kombinasyonlardan biri.
çünkü kendisi gibi hava olan ikizler, kovanın ihtiyaçlarını bilip cevap vermekte zorlanmıyor, aynı şekilde kova da gereksiz kıskançlıklarla ikizler yormuyor. kişisel alanlarına müdahale etmezler, körler sağırlar birbirini ağırlar ilişkisi. kova erkeğini elde etmek isteyen kadınlara tavsiyem kovalar inanılmaz analizcilerdir, senin taktığın küpeden ayağına giydiğin ayakkabının markasına kadar bir olaya yaklaşım tarzından insanlar hakkında konuşmana oturup kalkmana kadar her şeyini didik didik ederler. sonrada seni çözdüğünü sanır ve köşesine yaslanırlar, evet genelde böyle olur çözerler karşısındaki insanı 1-2 buluşmada ve sıkılırlar. ama ikizler kadını onların ne yapmak istediklerini saniyesinde farkedip manipule edicek kadar zeki kadınlardır malesef, kafası karışan ve sıradaki avını çözemeyen kova takılı kalır. olay basit olarak budur. ikiside romantizm ve duygusallık için ölmez sabit kafaları yoktur yeni şeyler denemekten korkmazlar her anlamıyla eğlenceli bi ilişki, ikisi de değişken olduğu için ihtiyaç durumunda ikizler başa geçip gemiye yön verir, bazense kova geçer, ciddiyet zamanı kova ikizlerden daha hırslı ve çalışkandır, neyse uzatmıyım as a conclusion tıngır mıngır yürütürler. denedik gördük, güzel.
olgun bir ikizler kadını kendini frenlemeyi biliyorsa ve olgun bir başak erkeği hayatın tadını çıkarmasını biliyorsa ikisi ortak paydada buluşabilirler. çünkü ikiside entelektüel birikime önem veren konuşmayı ve paylaşmayı seven insanlardır. yine de ben bu ilişkiyi biriaz zorlama görürüm çünkü ikizler ne kadar olgunlaşırsa olgunlaşsın ruhu bi yerde çocuktur içinde bulunan 3-4 tane kadından birisi entelektüel ve başağa uyumlu diye kalanlarından vazgeçmek isteyemecektir. uyum sağlayan ve Alttan alan ikizler olmalıdır, çünkü başak erkeği yanlış gidicek durumlar karşısında kendini değiştirme çeki düzen verme olayından yoksundur, kafayı değiştiremez sabittir, kafa değişmediği için eylemlerde değişmez. ayrıyetten ikizler fıkır fıkır cıvıl cıvıl bi kadındır gezmek tozmak daldan dala konmak keşfetmek ister başak ise evde oturmaktan hoşlanır ha oturmasa bile öyle damdan dama atlayacak ne enerjisi ne de mentalitesi vardır. bu ilişkiye puanım 5/10
The rhythms weave in the lyrics,
Filling the inner life with meaning.
And the soul yet again doesn't understand what happened to it,
But I can feel how it's singing.
I can feel that it's intoxicated with an unearthly vision.
The simple vision of my girl.
I can feel how the poem sends me your gaze,
Guided by the stars.
That shade of sunshine covers the cracks on your lips,
The quiet harmony of your smile.
I'm rough around the edges, your psycho and your musician,
You're rays of sunshine in my Antarctica.
Too bad that I don't have the strength to say it all out loud,
That it's easier to put to a melody.
All these emotions are here in the song of my love.
Chorus:
Hold my hand tighter.
Don't doubt it - I'm with you,
Because I feel so good and at ease with you.
This feeling is so unusual.
And we're somewhere far away,
Somewhere above the ground, somewhere up high,
High, high, high above the sky.
There, where there's another galaxy.
There, where there's the angel constellation.
It shines in your eyes,
That beautiful angel constellation.
We speed up the hands of time in the biorhythms,
People hurry home.
I look in your closed eyes.
I can see how gently they sleep.
You're busy with those same problems,
You're busy with the routine as always.
Tried by that everyday routine,
But all this fuss is nothing for us.
Honey, remember how many times,
How many days, how many times,
We welcomed the summer just the two of us.
How many warm phrases, time at the bottom.
For as long as I've known us, I remember our strong love.
I remember every moment, every ray of sunshine,
The one that brushed the strands of your hair in the morning,
I remember every look, I remember how your soul
Touched my heart down to its very core.
başlığının açılmamış olmasına şaşırdığım azeri asıllı kazak şarkıcıdır, kulaklıkla bitişik yaşama sebebi. değişik şeyler hissettiriyor bana ne hissettiğimi anlamadığım içinde yazıya dökemiyorum, öyle bir şey.
bir hafta boyunca gerçek kimliklerine dair hiçbir şey bilmeden birbirleriyle vakit geçirirler yalnız tek bir kuralları vardır, bu geçirilen bir haftadan sonra birbirlerini bir daha hiç görmeyeceklerdir. O bir hafta o kadar renkli ve eğlenceli geçer ki esas kız oğlanı tekrar bulmak için yola koyulur, adam günlük hayatın ritmine kapılmış beyaz yakalıdır düzenli bi hayatı vardır, adada geçirdikleri zamanda danslar eden cıvıl cıvıl olan o adamın yerine sıradan biri gelmiştir. Kız hayal kırıklığına uğrar ama tam da bu noktada hikaye başlar.
okudugum bilmem kaçıncı dan brown' kitabı hatta bir kitap alacak olsam önce dan brown'un var mı yeni bi şeyleri ona bakıyorum, sonra başka kitaplara göz atıyorum. kurgu olarak çok başarılı bu adam, olayın geçtiği tarihi yerleri o kadar güzel betimliyor ki kahramanlarla birlikte geziyorsunuz sanki, landon' çıkarken la sagra familia basamaklarından sanki ben de çıkıyormuş gibi hissettim, tüm o yapıları çok güzel oturttum kafamda bi kere. krokiyi çıkartırım kafadan direk bindikleri helikopterin gittiği yönü bile az çok tahmin edebiliyorum, birazda isyanya'yı la sagra familia'yı görmüş olmamın katkısı da var tabi swh biraz hava atiyim dedim, neyse efendim konu ''nerden geliyoruz nereye gidiyoruz'' ben vardığı sonucu beğendim açıkçası yok oluyoz lan işte, dinler yok oluyor çünkü la miller deneyin'de bahsedilen yapay big bang e-dalga simulasyonuyla ilerletildiğinde dna'ya benzer nükleotid parçaları ortaya çıkmış, ayrıca büyük kitaplarda bahsedilen diğer canlılardan üstün ve kutsal olduğu kabul edilen insan- human being- humankind yok oluyor işte, homo saphiens teknolojiyle sentez olmuş başka bir human being'e evriliyor ama bu işler öyle mi işliyor acaba len, teknoloji bir tool sonuçta bundan milyonlarca yıl önceki çekiç gibi hayatı kolaylaştıran bir şey insan çekici buldu tekerleği buldu diye bunlarla sentez bir tür oluşturmadı açıkçası teknoloji evet çok hızlı büyüyor özellikle 50 yıldır geçen sene kullandığımız telefonun bu sene yeni bir üst modeli oluyor, bunun sonu yapay zekaya kadar gidiyor işte sonunda bi robot çıkıcak tüm insanları patlatacak, öldürecek desen okeyde sentez tür ne biliyim dan brown baba ben de pek oturmadı açıkçası. yine de emeğine sağlık takipteyiz.
konu itibariyle vermek istediği mesaj ve sürükleyicilik zayıf olsa da, o zamanlardaki türkiye tablosuna bakmak istenilirse, izlenilmesi gereken 3-5 filmden biridir. ilginç olansa aradan nerdeyse yarım asır geçse bile türkiye hiç değişmemiş, hala adamın yoksa hiçbir iş halledemediğin ekonominin berbat enflasyonun ayyuka çıktığı bir dönemdeyiz. bu serverden bi şekilde çıkacaz mecbur ikinci rönesans türkiye'den kaçan aydınların etkisiyle olacak galiba.
Gelirler bana anlatırlar, anlatırlar, anlatırlar ve giderler. Ben anlatmaya başladığımda elleriyle oynayacak bir şeyler aramalarından gözleriyle etrafı süzmelerinden rahatsız olurum ve anlatmam hiçbir şey, dinlerim sadece.