- en basit bir şeye bile gereğinden fazla sinirlenip o insandan nefret ediyorum.
- sosyal medya yüzünden insanların kendilerini daha aptal gösterdiklerini ve bunun farkında olmadıklarını, ya da farkında oldukları halde sırf herkes gibi olup kabul edilmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Bu artık pek de bizim elimizde değil sanırım.
- 2 gün boyunca sebepsizce depresif modda olup sonra yine sebepsizce aşırı mutlu oluyorum. Dengesizim.
Arnold Schwarzenegger'in oynadığı, dünyanın en kötü filmi olmaya aday ve çoğu sahnesinde beni germiş olan filmdir. Bir insanlık ayıbıdır. Bazı şeyleri düşünmeye itmiştir.
Şöyle söyleyeyim, dinlerken kendinizi önce mutlu, sonra mutsuz, sonra tekrar mutlu hissedersiniz. Öyle ki, sanki dinlerken hayallerinizi yaşatır size. Zararsız bir uyuşturucu gibidir. Sonra sözlerine dikkat edersiniz ve ne kadar zekice, mantıklı ve içten olduğunu anlarsınız. Öyle bir grup.
Vıcık vıcık aşk şarkılarından, aşk sözlerinden, aşk filmlerinden nefret ediyorum. Aşkım sözcüğünden de nefret ediyorum. Bu kadar yapay bir kelime daha olamaz. Aşkını yere göğe sığdıramayan herkese kanıtlanak zorundaymış gibi hisseden, sevgilisiyle siyam ikizi gibi dolaşan insanları gördükçe hayattan soğuyorum. Hepiniz çok yapmacıksınız.
Goce Smilevski tarafından yazılmış avrupa edebiyat ödülü sahibi farklı ve akıcı kitaptır. Yeni olmasından mıdır, hakkında neden entry yok anlamış değilim.
Kitabın ilgi çekici olmasının ilk maddesi gerçek bilgilerden yola çıkılarak yazılmış olmasıdır. Kitap freud un kız kardeşi adolfina freud un ağzından anlatılıyor ve kitabın her cümlesinde "oha lan oha adama bak laaan" oluyorsunuz. Hayret etmemek mümkün değil. Her cümlede ufkunuz kat kat artacak. Kısaca oldukça ilgi çekici bir kitap ve genel kültür bilginizi genişletecek türden. Kapak tasarımına bakılarak boş bir kitap gibi görünebilir ama alın okuyun pişman olmayacaksınız. Elinizden düşmeyeceğinden eminim.
Vine denilen uygulama sayesinde yavaş yavaş ünlenmeye başlayan, çoğu vine fenomeninden daha orijinal fikirleri olan, mimiklerini fazla iyi kullanan ve bayağı yetenekli bir kişidir. Vine'da sadece onu izliyorum bile diyebilirim. Son derece yetenekli abartmıyorum, adamda bir insanın sahip olamayacağı kadar çok yetenek var ve en önemlisi bunu kullanmayı biliyor. Çok da zeki olduğunu düşünüyorum bu yüzden. Bu adamın en sevdiğim yönü de hiçbir vine'ında küfür kullanmaması. işte kalite budur yaa. Kendisi ile arkadaş olmayı çok isterdim. ileride çok adı duyulacak bu çocuğun ben söyleyeyim.
Saç boyatan, lens takan insanları ne bileyim sevmiyorum. Ne gerek var? Ha tamam beyazlar içinse bir şey demiyorum. Bunun dışında bir de saçlarını saçmasapan renklere boyatmıyorlar mı... Allahım sinir oluyorum.
Lana del rey'in en iyi şarkısıdır. Şarkı mı çok güzel? Evet güzel şarkı ama sadece bu değil. Klibi kısa film tadındadır. Şarkıda daha doğrusu klipte anlatılan büyük aşkı, aldatmacaları, suikasti ard arda kaç kere izlemişimdir bilinmez. Klip çok güzel şarkı güzel sözler ayrı güzel. Şarkının farklı kısımlarında aynı sesin farklı tonları çok iyi hissettirilmiş sanki bazı yerlerde şarkıyı Lana değil de başkası söylüyormuş hissine kapılıyorsunuz. Kennedy suikasti ve Marilyn Monroe ile olan aşkının hikayesini bilip izlemek ayrı keyif verir.
Görünüş (dış görünüşe önem vermiyorum diyenlere inanmıyorum bi kere güzel/yakışıklı olana bakmak insanın doğasını gereği olan bir şeydir)
Siyasi görüş
Para
Kültür
Bunlar önemli şeyler.
Atatürk ün tek bir çılgın projesi vardı. O da o devirde o haldeyken Türkiye cumhuriyeti ni kurmaktı. Bu o devirde o kadar çılgın bir düşünceydi ki herkes olamaz gözüyle bakıyordu. Ama bu adam, bu kurtarıcı yılmadı ve çılgın projesini bütün emeğini vererek gerçekleştirdi. Her ağzı olan konuşmasa iyi olur.
Bilimsel verilere göre sadece 12 dakikaymış. Gerisi bizim kuruntumuzmuş. Hani bilmiyorum ama bence aşk acısı içten içe yaşanmalı. Yoksa etrafınız sürekli size tavsiye vermek isteyenlerle dolacak siz de bunalacaksınız her kes size onu hatırlatacak. Boşver daha gençsin hayatının en güzel yıllarını götü boklu birini özleyerek geçiremezsin. O kadar özel olsaydı bırakıp gitmezdi zaten. Tamam sev ama kendini daha çok sev kimsenin seni üzmeye hakkı yok bunu unutma. En önemlisi hayatını yaşa.
Şunu söylemeliyim ki birine karşı olan duygularınızdan emin değilseniz öpüşürken kesinlikle emin oluyorsunuz. Birine karşı bir şeyler hissettiğim düşüncesindeydim. Öpüştüğümüz zaman aklımdan geçen şey "hayır hayır kesinkle değil hayır ya of bir şey hissetmiyorum neyse en azından zevkime bakayım" oldu. Cidden, sevmediğiniz adamla/kadınla öpüşmeyin. Onun dışında bir kaç senedir aramızda ne olduğu belli olmayan biri var. Sürekli birbirimize bir şekilde yaklaşıyoruz ama sonra ben uzak durmaya çalışıyorum o da zaten sevgilisiyle bir küsüp bir barışıyor. 3 yılın ardından bir gün yalnız kaldığımızda yine istemeden yakınlaştık ve öpüştük. Onunla olan diğer anlattığımla kıyaslanamayacak kadar masumdu. Düşünceler masum olmasa da verdiği his böyleydi. Mutlu olmuştum o an çok mutlu olmuştum. Eğer öpüştükten sonra "biz napıyoruz ya" demeseydi ve ben "ya zaten ben başkasını seviyorum" demeseydim mutluluğum daha da sürebilirdi. Neyse olan oldu artık pek konuşmuyoruz.
Bunların dışında, sevgili erkekler benden size bir tavsiye, eğer karşınızdaki kız şıllık falan değilse öpüşürken kalçalarını ya da göğüslerini avuçlamaya kalkmayın. Kötü bir izlenim bırakıyorsunuz. Güvenimiz sarsılıyor. Bol öpüşmeli günlere!
Kim ne derse desin gelmiş geçmiş en başarılı, en komik, en gerici dizisidir. ingiliz dizilerini zaten hep sevmişimdir ama bu Misfits tamamen ayrı.
Bütün sezonları bitirdim ve hala canım sıkılınca açıp izlerim. 1.sezon en iyisidir kesinlikle. 2.sezon da fena değildir ama sonradan biraz da olsa bozuyor. 3.sezonda Nathan gidiyor yerine Rudy diye Nathan'a benzetilmeye çalışılmış bir eleman geliyor. Hani orjinal karakterler en iyileriydi onlar gidince bozdu demek istemiyorum herkes gibi ama öyle. Nathan'ın ve Kelly'nin yerini kimse tutamaz. Hele o Kelly yok mu, güzel olmamasına rağmen Alisha'yı oyunculuğu sayesinde devirip geçiyor. O değil de, Nathan'ı nasıl özledim!
Not: bu yazı Robert Sheehan'a aşık biri tarafından yazılmıştır ve kendisi "ben Robert'a benziyorum" diyenleri beklemektedir.
Bütün şarkılarına bayılmam ama birkaç tanesini severek dinlerim. Gerçek adı yanlış hatırlamıyorsam elizabeth. Lana del rey olan kişiliği ile kendi gerçek kişiliği arasında bir çok fark vardır. O yamuk dudakların sebebi silikondur. Ha bir de, canlı dinlenmemesi tavsiye edilir aksi halde kendinden soğutma olasılığı yüksek.
insanların neyine bu kadar güldüğünü anlayamadığım saçmasapan ve aptal söz. Buna gülenlerin salak olduğunu düşünüyorum. Yoksa neye güldüklerini anlayamadığımdan salak olan ben miyim? Yok düşündüm de salak olan asla ben değilim.
Yaklaşık 4-5 sene önce okuduğum Reşat Nuri kitabıdır. Hatta okuduğum en güzel kitaplardan biridir. Aşkın en saf hali ancak böyle anlatılabilirdi. Kitabın en güzel yönü de sadece tek bir olaya odaklanmamış olmasıdır, dönemin şartları da sıklıkla göz önüne serilmiştir.