olur mu olmaz mı, olursa koç grubu mu olur, bir başkası mı bilmem ama her türlü devlet teşviği ile ballı kaymaklı iştir.
bu arada yılların tofaş'ının adı şekilli gelmiyor heralde ki, tutup "fiat türkiye" yapan gencoları da görmüş olduk bu sayede. firmanın internet sitesi http://www.tofas.com.tr/ . sitedeki ana sekmeler de "tofaş hakkında", "tofaş ar-ge", "tofaş kariyer" vs.. şeklindedir. sektörden biri olarak da tofaş'a fiat türkiye diyen 1 kişi bile görmüşüğüm yoktur. vergi levhasında fiat türkiye yazıyormuş. hey allahım...
kapalı'daki inatlaşma haricinde full dolu bir statta oynanan, maç öncesi yine kapalı harici bütün biletlerin tükendiği bir maçta dede tarafından düşürülmüştür.
kapalı da %50 civarı dolu olduğunu kabul edersek, 32 bin kişilik statta yaklaşık 28-29 bin kişi vardı. 3 hafta üst üste iç saha maçlarını cuma günü oynamasına rağmen, kapalıdaki protesto hariç, beşiktaş taraftarı hafta içi, yağmur çamur demeden inönü'ye koşmuş, tribünleri doldurmuştur. bunu yazan dahil.
veli ile birlikte hala burak yılmaz'larının rezilliklerini örtmek isteyen hıyar galatasaraylıların ağızlarına pelesenk olmuş futbolcu. sağda solda kendini yere atan topçu arayın ki burak yılmaz'ınızı savunmaya done olsun.
biraz kafası çalışan, biraz da top oynamış herkes ikisinin de kendini yere atmadığını biliyor zaten de neyse. ha hilbert'inkine topa müdahaleden dolayı penaltı değil diyebilirsin tabi ki yoruma açık. ama ikisinde de kendini yere atma ve dolayısıyla art niyetli bir emek çalma girişimi yoktur. hadi şimdi başka kapıya. bizde öyle şeyler pek olmaz. olursa da gereken tepkiyi biz kendimiz veririz.
basketbolda ergin ataman galatasaray'a gitti, hawkins, bonsu, arroyo galatasaray'a yakın, erceg cska'ya gitti, sponsor sürüncemesi devam ediyor, futbolda bu takımın eski teknik direktörü ve futbol şube sorumlusu şikeden 1 yıl 3 ay ceza aldı, büyük çoğunluğun istemediği samet aybaba takımın başına geçti, takımdan quaresma ayrılıyor, egemen nasıl olduğunu anlamadan gitti, erkut gibi bir genç eskişehir'e gitti, ernst gidiyo lan ernst, yapılan transferler umut vermiyor, stat konusu sürüncemede, seneye takımın maçlarını nerede oynayacağı belirsiz, stadını yıkıp yenisini yapıp yapamayacağı ya da ne zaman yapabileceği belli değil.
üstüste hayal kırklıkları yaşıyoruz. her gün yeni bir kötü haber geliyor. normalde 1 tanesi olay olacak "ezeli rakibe oyuncu kaptırma" neredeyse her gün oluyor.
ama farketmez. bugünler de geçer, bu dönem de kendi yıldızlarını doğurur. bize düşen sahaya beşitaş formasıyla kim çıkıyorsa o çocukları sonuna kadar desteklemektir. 3-5 topçu gitti diye beşiktaş'tan soğuyacak adam beşiktaş'lı olmayı zaten hiç anlamamış demektir.
edit: mali fairplay yüzünden uefa'ya alınamdığımızı yazmayı unutmuşum. 1 ay içinde o kadar fazla kötü şey olmuş ki.
sponsor yoksa ben de yokum dememiştir. milangaz yoksa ben de yokum demiştir.
işin doğrusu zaman yok falan diyerek, milangaz'ı da bahane ederek yokuş yapmıştır ve galatasaray'daki yapılanmayı daha ayakları yere basar görmüştür. öyle fanatik galatasaray'lı ondan gitti falan hiç inandırıcı değil. şu basketbolu fanatik futbol kafasıyla yorumlamaya çalışmaktan vazgeçin allahaşkına.
gidiş şekli hiç etik olmadı. kararlarını dürüst şekilde açıklayıp terkedebilirdi. ha gitti ne oldu, erman kunter geldi. beşiktaş bir şey kaybetti mi? bence hayır. belki kazandı bile.
şimdi de galatasaray'ın klasik transfer stratejisi "leş kargalığı" süreci başlamış durumda. hawkins, bonsu ne kaparsak kar düşüncesiyle saldırma durumu var. ama bilmiyorlar ki beşiktaş bu senenin en iyi kadrosuna sahip falan değildi. o adamların hiçbiri de sene başında bu ligin en büyük yıldızları olarak görülmüyordu. beşiktaş bu sene büyük bir sinerji ile şampiyon oldu. ve tekrar böyle bir ortam yakalanır mı, ne galatasaray'da ne beşiktaş'ta, bence zor.
son olarak kendisine teşekkür borçlu muyuz? ulan zaten nerdeyse 1 aydır adama durmadan teşekkür ediyoruz.
halkın gözündeki tek imajı yalan haberdir. güdümlü, hesaplı, amaçlı yalan haber yaparlar. artık tüm türkiye de haberlerinin neredeyse tamamının yalan olduğunu bilir. hala okuyan var mıdır, varsa niye okur onu da bilmiyorum.
zaten son zamanlarda günde 3 tane beşiktaş'a haciz geldi, beşiktaş battı, beşiktaş bitti haberi yapıyorlar. şu ara da egemen'e sarmış durumdalar. egemen gidiyor, ipler koptu, indirim yapmıyor, fenerbahçe'ye transfer söz konusu vs..
her gün bıkmadan usanmadan bu haberleri yazanların da, onlara bu haberleri sipariş edenlerin de allah belasını versin.
daha ötesi gg'ye girer.
feda hem tasarımı güzel bir tişört, hem de beşiktaşlı için bir sorumluluk projesidir.
Beşiktaş'ı bu hale getirenlerin bokunu temizlemek değil, onlara karşı bir tepkidir.
şahsen 4 tane kendim aldım (2 kendime 2 de hediye). ayrıca ofiste yaptığım organizasyon ile 19 adetlik toplu siparişi de az önce kartalyuvası web sitesinden verdim.
internet satışı başlamış tişört. dün sinan erdem'de tırdaki izdihamda zar zor 1 adet siyah alabildim. şimdi kendime beyazını, hanıma ve babama da siyahını sipariş veriyorum.
her beşiktaşlı elinden geldiğince almalı, saklamalı bu tişörtten.
5 kategorinin 4'ü bitmiş durumda. 5. kategoride ise tek tük bilet kalmış. az önce 5. kategoriden zar zor bilet alabildim.
üç kupa yolunda takımıyla birlikte yürümek isteyen beşiktaşlılara duyurulur.
biletler dünden beri satışta. an itibariyle beş kategorinin iki tanesinde bilet bitmiş.
3. kupa yolunda takımıyla birlikte yürümek isteyen beşiktaş taraftarı elini çabuk tutsun.
forması neden emekli edilmiş diye soranlara en güzel cevabı kendisi vermiştir.
parasını alıp giden şımarık bir yıldız değil. belli ki kalbinin küçük bir kısmı burada kalmış.
helal olsun.
arkasında onu dinlerken içi cız eden, yakın bir dostunu, kardeşini kaybetmiş gibi gözleri dolan o kadar çok insan bırakıp gitmiş ki.
keşke diyorum yaşarken sadece bir konserine gidebilmiş olsaydım.
şike davasıyla futbola kaybolan ilgi, iptal edilen dekoderler ve cebe girmeyen milyon dolarlar sebebiyle sezonun başından beri oynayan tiyatro.
demirören operasyonu, derbi sayısını 2 katına çıkaran playoff rezaleti, etik kurulu raporuna rağmen uygulanmayan ve değiştirilmeye çalışılan kurallar..
ve son olarak, son maçta çözülecek düğüm ve şampiyonu belli edecek ultra mega über büyük final.
kuralar çekilmeden önce son maçın fb-gs arasında olacağı ve ligin ne olursa olsun son maça kalacağını bas bas bağırdık, şimdi görüyoruz ki senaryosu belli oyun oynanıyor. fb bugün beşiktaş'a puan kaybetse, galatasaray da tökezleyecekti, hiç boşuna heyecanlanmayın.
bunun adı lig tv tiyatrosu.
siz sahadaki terle kazanılan galibiyetlere inanıyor musunuz hala?