Eskiden çok kaliteli ve rahat olan ayakkabı. Şimdi ise ürün kalitesi, sağlamlık yerlerde. Rahatlık desen, çok zor. Naçizane Kişisel tavsiyelim; rugan parçalar içeren modelleri almayın. Ayak aşırı rahatsız oluyor ve rugan çabuk kırılıyor. Klasik serilerden takılmak zorunda değilsiniz. Örneğin f/p modeli vardır one take 4 diye. Rahat ve ucuzdur. Air kısmı dışarıdan görülen modellerinden almaya çalışın çünkü bazı air jordanlarda hava tüpü yoktur. Taban çökme yapar bir süre sonra. Saha ve günlük giyim modelleri ayrılır, bunu araştırın. Tahmin edeceğiniz gibi saha modelini dışarıda giderseniz taban çabuk erir ve kaygan olur genelde. Ucu biraz sivri olan modellerinde rahatlık beklemeyin. Rahatlık için lebron ve luka modellerine bakın. Mesela 2005 model 20-5-5 lebron modelinden rahatlığı hiçbir jordan da bulamazsınız.
Aynı dert eşofman altında da mevcut. Lastiksiz paçalı eşofman altı bulmak zor. Lan dünyada bir lastik bolluğu mu var da her boka lastik takılıp eldeki mal eritilmeye mi calisiliyor? Amk 19. Yüzyıl kırık Fransız asilzadesi gibi oldu herkes.
Outdoor ürünlerinin giriş segmentidir. Sağlamlık falan hikayedir, o konuda bir anlaşalım. Fiyat olarak, vergilendirmeyi de geçiyorum ülkemizde yine de gereksiz pahalı. Bence tamamen pazarlama hilesidir bu fiyatlar. Ya da belli abidik gubidik bir kesimin bu markayı iyi gibi göstermesidir. Dünya piyasasında outdoor denince akla gelen markalardan biri de değildir. Zaten ince bir araştırmaya girdiğinizde, bazı outdoor markaların şapka veya bere fiyatlarıyla bu markanın botunun aynı fiyatta olduğunu görürsünüz.
Bence artık şöyle oluyor; dünyada her ülkede, belli dönemlerde bazı marka ve ürünler moda diye pompalanıyor. insanlar bunu tükettikten sonra başka bir arayışa giriyor. Yani sanırım o moda oluyor. Olayı bu gibi.
Bütün oyuncular bağırıyor. Yırtına yırtına. Misafir vs olayı olduğunda açtılar, 15 dakika izleyebildim. Lan yıllarca son ses rock dinleyen insanım, 15 dakika dizi izledim kafam ağrıdı.
Kalite kalite yani cins cins değişen deniz canlısı. Haliyle pişirimleri de değişir. Küçük boy ve koyu renk olanlar genelde suda haşlanır, sonra diğer işlemlere tabi tutulur. Büyük boy olanları en yumuşak hale getirmek isterseniz fırın tercih etmelisiniz. O da minimum iki buçuk saat.
Bu aralar dünya piyasasına ispanyolların hakim olduğu deniz canlısı. Herkes kafasını çöpe atar ama kafasından da bisk yapılır. Uğraştırır ama yemeklere koyduğunuzda lezzet artar. Herkes güveç ya da ızgara sever ama bir de asitte pişmişini deneyin derim.
Öyle filmlerde, internette gördüğünüz gibi değildir bu arkadaşlar. Gasp, hırsızlık gibi suçları fazlaca işlerler. Uyuşturucu kullananları azdır. içlerine girerseniz sizi sağlam korurlar. Fena yemek yapmazlar. Kafaları hep iyidir. Cenazelerinde içerler. Mevsimlik işlere de giderler ailecek. Hayatlarını bavula hatta çantaya bile sığdırabilirler.
Din kavramı azalabilir ama ırk kavramı azalmaz emin olun. Yurtdışında yaşayan insanlar kendi vatanlarına benim diyen insandan daha bağlılar. Hatta gizliden gizliye de ırkçılar.
Arkadaş işinde gücünde insanız bazılarımız. Öyle manyaklıklarımız yok. Uzakta gelen misafirden bile kitap isteyen tiplerdeniz. Akşam eve gelip, iş yorgunluğundan sonra balkonda iki biramızı içip, bugün de dürüst çalıştım, kimsenin hakkını yemedim diye düşünüyoruz. Sonra haberleri, yazılanları bir okuyorsun; Yahu arkadaş nedir bu yaftalama? Ben bu vicdanımı o psikopat kekolarla beni bir tutun diye mi barındırıyorum?
Gerçi insan evvela üzülüyor, sonra banane yahu diyorsun.
Gerçekten söylüyorum gerek yok. Hem oturum, hem yatırım olarak hemde. Avrupa' da sahil kıyısı ülkelere gidin. 200.000 euroya alın evi. Kışın siz oturup keyfinize bakın. Yazın verin sezonluk kiraya. Hemde ne paralara. Hem ev kendini çabuk tolere eder,Hem de keyfini sürmüş olursunuz.
Şimdi uzun uzadıya anlatırdım ama enerji harcayamam, özetliyorum; maksimum yüzde on hariç, bak o da maksimum, kalanı tahmin ettiğinizden çok daha haysiyetsiz. Yüzde onluk kısım gereksiz küfür yiyor ama kalanlarına sövdükleriniz az bile.