şu sözlüğe belki de aylar, yıl sonra giriyorum ve tek değişmeyen hbbia oluyor. yıl 2020 olmuş halen adam olduğu yerde aynı absürd hikayeleri yazıyor. takdir ediyorum.
Lütfen yanlış anlaşılmasın ama freni tutmayan, direksiyonu dönmeyen, lastikleri patlak bir otomobili süren sürücü gördüğümüzde kimse otomobili suçlamaz.
sizi kenarda tutuyordur; şimdi beni iyi dinle: kızdan ayrılıyorsun, ''o''nsuz bir an bile geçiremem gibi aptalca düşünceleri kafandan atıp spor salonuna gidiyorsun, uzun sürecek bunu ikimizde biliyoruz ve kendini iyi hissetmeye başlıyorsun. ta ki onun fotoğraflarını beğendiği adamlardan biri olana dek. hayır, ona asla geri dönmüyorsun, o neyi kaçırdığını; kocaman göbekli bir adamın evinin balkonundan dışarı bakarken idrak edip kahrolunca çok geç olmuş olacak ve sen ondan daha iyi bir kadınla hayatlarınızı birleştirmiş, mutlu olacaksınız.
edit: en nefret edilen girim olma yolunda gidiyor bu; olduğu gibi kalsın.
bir daha iş zamanı dışında rahatsız edilmemek istendiği atan kişiye iletilir, mail'i gönderen işveren ise mesai saati dışında çalışma için fahiş bir fiyat belirlenir ve işveren kabul ederse devam edilir. (fiyat maaşın üzerindedir)
kimsenin sizin kendinize ayırdığınız zamanı çalmaya hakkı yoktur.
daha önce kendisinin galatasaray üniversitesi kütüphanesinde 6000 kadar kitabı yandı, kitapların daha korunaklı bir yere bağışlaması gayet normal; bilim insanları bu kitaplar için yıllarını veriyor ve sandığınız gibi ''anderson masalları'' tarzı kitaplar değil.
kendisinin ne bakanlıkta gözü, ne de bakanlığa ayırabileceği bir vakti olduğunu düşünmüyorum; daha önceki yıllarda topkapı sarayı müzesinin müdürüydü ve müze en güzel dönemini ilber hoca döneminde yaşamıştır.
4-5 farklı yabancı ülkeden gelen konuklarla her biriyle ayrı ayrı kendi dillerinde konuştuğuna şahit olmuş ve hayranlık duymuştum.
senaryolaranızı sevdim fakat bu iş salgın bir hastalığa bakar; tedavisi bulunamayan bir hastalık şuan için tüm dünyanın çözümü konumunda; 8 milyarı aşmış ve sürekli üreyen bir virüsten başka bir şey değiliz bu gezegen için.
bize benzeyen başka insan türlerini yok ettik, tazmanya'da, kıyım yaptık, fetih ve domine etmek üzerine serüvenimiz bir şekilde son bulmalı yoksa gezeni tüketeceğiz.
düşün; 1957 londrasını, 1852 afrika'sında zanzibarı, flor de mar'ı, 1929 new york city'i ve günümüz new york'unu... bunları istiyorsan en güzel cevabın kitaplarda.
lord of the rings'i izledin ve ezberledin(berat albayrak olan değil lol) gerçek versiyonunu istiyorsun fakat tek kaynak kitaplar. hemingway, tolstoy, williams, shelby, watson, neruda,coelho... nice farklı kalem yardımına koşacak ve seni o dünyaya taşıyacaklar. oku.
bu güzel bayram sabahı, tüm sözlük yazarlarının bayramını kutlarım.
birileri çocuk bayramı ilan eder, birileri çocukları ''arzu''eder. afganistan ve iran örneği önümüzde ve bizlere örnekler; seçiminizi yarınlar için, çocuklarınız için yapın.
yaklaşık 1 saattir başlığı görüp, yazılanlardan çekinip, görmemezlikten gelmeye çalışıyorum lakin tarif edilen his ve gözüme gelen sahneler şu şekilde; fon olarak albinoni - adagio
-nazi askerlerinin her yeri aradığı dönemde, çatı katı arasında saklanan bir aile.
-1. dünya savaşında, pilot olan iki oğlunu kaybeden erich von ludendorff'un tüm ümitsizlikleri önemsemeyerek savaşa devam etmesi, barışa yanaşmaması ve sonradan istifası istenmesi.
-picasso'nun guernica'sı.
-ailesi katledilmiş mathilda'nın leon'un kapısına göz yaşlarıyla ilerlemesi.
-chopin'in cenaze marşı.
-vikings'de ragnar lodbrok'un, la casa de papel'de moscow'un düşüşü.
bunlar ağlayarak yemek yemekle ilgili, bulgur pilavından bahsetmedim bile.
türkiye insanının psikolojisi şu şekilde; askerlik: ''ben yaptım onlar da yapsın, herkes o çileyi çekecek''
kyk borçları: ''ben ödedim, onlar da ödeyecek yok öyle bedava sosyal devlet''(!)
oldu ki, insana değer veren bir hükümet geldi ve günde 8 haftada 40 saatten fazla çalışmayı yasakladı ve sıkı denetim getirdi...
''olmaz öyle şey, biz eşek gibi çalıştık onlar da çalışacak''
şartlar, her dönem, her nesil için maalesef aynı değil; nasıl ki osmanlı'da padişahı seçemiyordun, nasıl ki amerika birleşik devletlerinde rosa parks'a kadar siyahilerin hakları yok denecek kadar azdı, almanya tam anlamıyla sağlıklı bir demokrasi için adolf hitler utancını doğu-batı diye ayrılmayı stasi'yi atlattı : bizde de bir şekilde zararlı çıkacak bir nesil olacaktır.
silinmiyorsa bile faizsiz ödensin de yine anlarım... sosyal devlet olmanın hiç bir şartı yerine getirilmiyor.
ilk buluntuları çin'de milattan önce 7000, gürcistan'da 6000 ve iran'da 5000 yılına kadar dayanıyor, icadının ve yaygınlaşmasının çok daha öncelere ait olduğu düşünülüyor.
kendisinden binlerce yıl sonra ortaya çıkmış bir dinin düşünceli(!) mensuplarınca sansüre uğruyor. kaldı ki o din dünya'nın yaşını 6000 olarak verir.