Dışavurumculuk konusunda şu cümleyi ezberlemenizde fayda var: Sanatçı burda soyut dışavurumcu bir şekilde yaklaşmış konuya. Herhangi bir sanat ortamında, hiç birşey anlamadığınız resimlere bakarken, etraftakilerin duyacağı şekilde bu cümleyi kurarsanız eğer, kimse bişey anlamadığınızı farketmez. Siz de entel sanatçı sınıfına girersiniz. Zaten merak etmeyin. O çok dikkatli şekilde, ağızlarında pipo, yan şapka, fularla resimleri inceleyenlerin de çoğu aslında birşey anlamıyorlar zaten.
Eğlendirici ve bilgilendirici bir şekilde aşağıdaki adreste anlatılan tiyatro çeşidi.
paris'te 1871 yılında 3 ay boyunca bir sosyalist bir rejimin idareyi ele alması. paris komünü denen bu olayın sonunun kanlı bitmesi. 20bine yakın insan ölmüş.
nette dolaşırken bir blogda hakkında eğlenceli ve bilgilendirici bir yazıya denk geldiğim kavram.
Öncelikle, romantizm deyince aklınıza gelen, mum ışığı ve kemanlar eşliğinde, birbirine tatlı sözler söyleyerek yemek yiyen iki sevgiliyse, bunu kafanızdan silin. Bizim bahsedeceğimiz romantizmin kesinlikle bununla bir alakası yoktur.
Hatırlarsanız, tabi hatırlamanız için okumuş olmanız lazım. Önceki yazımızda klasisizmden bahsetmiştik. Neydi klasisizm? Bi hatırlayalım. Katı kuralları olan, akıl ve mantığa dayalı, harmoni ve dengenin önemli bir yer tuttuğu sanat akımıydı.
kafa ağrıtmayacak, ama cinsel ihtiyacını giderecek bir erkek bulmak. bir nevi canlı vibratör. canım ne zaman çekerse arayacağım o da gelecek, ihtiyacımı giderdikten sonra çekip gidecek. süper...
müziğin evrensel olduğunu anlamayacan cahillerin yaptığı eylem. aynı kişi anlamadığı kuranı ve diğer arapça duaları, mevlütlerde, cenazelerde defalarca dinlemiştir.
lazım olduğu zaman horul horul uyuyup da, lazım olmadıgı zaman ayağa kalkıp bir türlü inmeyen alettir. kadın milletinin düşmanıdır. görüldüğü yerde başı ezilmelidir.
1871 yılında topu topu üç ay sürmesine rağmen, siyaset, düşünce ve sanat dünyasını derinden etkilemiş olay.
1871 yılında, zamanın almanya'sı fransa'yı yenmiş ve fransaya ağır bir barış anlaşması imzalatmıştır. Buna göre fransa ordusu silahlarını teslim edecek ve paris'i boşaltacaktır.
Halk bu anlaşmaya tepki gösterir. paristeki işçilerin elinde savaştan kalma silahlar vardır. bunlar ayaklanırlar ve hükümet darbesi yaparlar. artık paris'te işçi sınıfı iktidardadır. küçük çaplı bir sosyalist rejim, ya da proletarya diktatörlüğü başlamıştır.
bu olay fransa ve almanya ileri gelenlerinin hoşuna gitmez. çünkü bu hareketin önce bütün fransa'ya, sonra almanya'ya, oradan da bütün avrupa'ya yayılma ihtimali vardır. almanya ve fransa orduları paris komününe karşı birleşirler. daha yetmiş gün önce düşman olan ve birbirini öldüren iki ordu versailles şehrinde birleşmiştir ve hedefleri tektir: paris komününü yok etmek.
ordu paris üzerine saldırıya geçer. ancak şiddetli bir savunma vardır karşılarında. paristeki işçiler canları pahasına çarpışmaktadırlar. paris'in işçi mahallerinin dar sokaklarında sokak sokak, ev ev kanlı çarpışmalar yaşanmaktadır. paris işçi sınıfı, kadını erkeğiyle tarihin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birini yazmaktadır.
savaşın bilançosu korkunçtur: 700 ordu mensubuna karşılık 20bin işçi ölmüştür.
bu olay zamanın aydınlarını çok etkiledi. fransız ihtilaliyle beraber, herşeyin güllük gülistan olacağını sanan aydınlar üzerinde tam bir tokat etkisi yaptı. fransız ordusu, üstelik de düşman ordusuyla birlik olup, kendi vatandaşını acımasızca katletmişti.
bunalıma giren okumuş yazmış kesiminin kimisi kendisini nihilizme verdi. (bkz: nietzsche), kimisi de sembollere verip, sembolizm akımını başlattı.
19. yüzyıl sonlarına doğru Fransa'da çıkmış bir sanat akımıdır. (bkz: Paris komünü) ve acı sonu, bu akımın gelişmesinde etkili olmuştur.
Sembolistler en büyük tepkiyi gerçekçilere göstermişlerdir. Gerçekçilerin, güzel çirkin, iyi kötü demeden dünyayı olduğu gibi göstermek gerektiğini savunuyorlardı. Sembolcülerse buna karşı çıkmışlar ve toplumun düzelmesini istiyorsak, gerçeği olduğu gibi göstermek yerine, insanın bilinçaltına gönderme yapan ve herkes tarafından farklı anlaşılabilecek semboller kullanılması gerektiğini savunuyorlardı.
gerçekçilerin "sanat toplum içindir" demesine karşılık, sembolistler "sanat sanat içindir" görüşünü savunmuşlardır.
Semboller vasıytasıyla insanın bilinçaltına göndermeler yapılabilir, kitleler harekete geçirilebilirdi. rabia işareti, zafer işareti bozkurt işareti gibi. Sembolistlerin bu düşüncelerinde Freud'un psikanaliz çalışmaları da çok etkili olmuştur.
Sembolizmin attığı tohumlardan, bir zaman sonra (bkz: sürrealizm) akımı doğmuştur.