fikirlere, yaşam tarzlarına ve insanların kişiliklerine her fırsatta ağıza alınmayacak derecede ağır küfürlerle saldıran ve hakaretlerde bulunan insanın basitliğidir...
o kadar küfür ile hemhal olmuştur ki, küfürü hayatından çıkarsanız, kuracak cümle bulamaz...
bunun adıdır basitlik zaten...
insanlara, çocuklara kötü örnek olduğunun farkına bile varamamaktır basitlik...
cinsiyetçi küfürlerle anasına bacısına karısına kızına bakış açısını ortaya çıkaran basitliktir...
tüm bu yaptıklarının karşısındaki insana saygısızlık olduğunu farkedememektir basitlik...
ve sonuç olarak, kendisine saygısı olmadığının bilincinde olamamaktır basitlik...
türkiyede son idam uygulamasından bu yana 30 seneden fazla zaman geçti...
o dönem ile bu dönem kaos anlamında bakış açısına göre olumlu da olabilir olumsuz da...
türkiyede tekrar idam cezası uygulansa ben bugün mevcutta bulunan tecavüzlerin gaspların cinayetlerin uyuşturucu satışının v.s bugünkü kadar olacağını düşünmüyorum açıkcası...
caydırıcılık olması açısından kesinlikle etkisi olacaktır...
sorun şu ki, mevcut adalet sistemimizin öncelikle sağlam temeller üzerine inşa edilmesi ve ondan sonra idam cezasının uygulanması daha doğru olacaktır...
bugünkü sistemde uygulansa çok masumun kellesi gider maalesef...
sonuç olarak düşüncem...
idam cezası mutlaka olmalı ve uygulanmalı...
ama öncelikle sağlam temeller üzerine kurulu bir adalet sistemi...
--spoiler--
Ömer Osman Erendoruk Koşukavak kasabasının Karakuz Köyü doğumludur.
1955'ten 1980'e kadar Türkçe öğretmeni olarak çalışmıştır.
Bulgar komünistlerinin Türkleri eritme politikasına kalemiyle direniş göstermiş, ancak romanları, piyes ve şiirleri polisin eline geçmiştir.
Bu yüzden beş yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştır.
Ömer Osman Erendoruk, Bulgar zulmünün darbesini Türkçe eğitiminin ve Türkçe yayın hayatının sona ermesiyle alır.
Edebiyat hayatına, Bulgarca diline fazlasıyla hâkim olmasına rağmen Bulgarcayı kullanmayarak devam etmiş ve Bulgar zulmünün önündeki en büyük edebi isim haline gelmiştir.
"Bulgarca şiir, hikâye yazmak, Türkçeye ihanet etmek, Türkçeyi konuşanlara sırt çevirmek, Türk dilini 'ölü dil' sırasına koymak demektir." cümlesi bu özelliğini en iyi şekilde yansıtır.
Erendoruk, 1985'te Belene Ölüm Kampı'na gönderilmiş, oradan da sürgün edilmiştir.
1989'da sınır dışı edilen yazar, Türkiye Cumhuriyeti'ne sığınmış ve öğretmen olarak çalışmıştır.
19 Ekim 2006 yılında hayata veda etmiştir
Kitapları: Yaralı Güvercin (hikâyeler),ilk Sevgi ve Sonrası (hikâyeler),S.O.S. veya Üçüncü Mezar (şiirler),Ölmeden Ölmek (şiirler),Sabır Duası (şiirler),Dilim Dilim Yürek (şiirler),Buruk Acı (roman),Uçurum (roman),Buram Buram Yalnızlık (şiirler),Ağlatmayın Çocukları (şiirler),izmir Sokakları (şiirler),Ağlatırsa Mevlâm Yine Güldürür (Roman),içimizdeki inci Taneciği (Roman),Toprağa Kan Düştü (Roman),Sevgi Kırıntıları Arıyorum Yollarda (Hatıraları)
bulgar türklerine türkçe konuşmanın yasak olması ile alakalı yazdığı mısralardır...
Türkçe söylemek yasak, Türkçe yürümek yaya
Türkçe işitmek yasak, Türkçe bakmak dünyaya
Türkçe sevinmeyecek, Türkçe gülmeyeceksin
Alnından akan teri Türkçe silmeyeceksin.
Türkçe bağlamak yasak ayakkabı bağını
Türkçe ayırmak yasak, solunu ve sağını
Sofrada ekmeğini Türkçe dilmeyeceksin,
Türkçe yaşamayacak, Türkçe ölmeyeceksin.
yurdum sözümona muhaliflerinin cehaletlerini gözler önüne seren zavallıca durum...
müteahhit dediğin özel olarak konut işi yapan da olabilir, kamunun konut işlerini yapan da olabilir, özel olarak hastane okul v.b yapılar yapan da olabilir, kamunun hastane okul v.b işlerini yapan da olabilir...
Türkiye şartlarında bu tarzda büyük ölçekli işler yapan 1000in üzerinde şirket vardır...
şimdi tutup da neye göre bütün müteahhitler ak partiliymiş gibi yorumlamalarda bulunuyorsun sevgili cahil muhalif kardeşim...
müteahhit, devlet ihalesi de alsa ak partili olma zorunluluğu hisseder mi hiç...
Cumhurbaşkanı ile ilgili kurum yetkilileri ile fotoğraf karesine girdi diye bir müteahhite ak partili damgası yapıştırmak ancak türkiye gibi ülkelerin cahil muhaliflerine yakışır...
muhalifin bile cehaletten arınmış olanı makbulmüş...
--spoiler--
Ziraat Bankası, kredi faiz oranlarını 1 Ağustos'tan geçerli olmak üzere indirdi.
Ziraat Bankası konut kredisinde 500 bin liraya kadar olan azami 180 ay vadelerde aylık faiz oranını yüzde 0.99 olarak belirledi. Bununla birlikte tüketici kredilerinde ise 60 aya kadar vadede faiz yüzde 1.49'a indirildi.
--spoiler--