missmovie
381 (ali ağaoğlu nun kültürlü hali)
yedinci nesil yazar 3 takipçi 35.34 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    hekimoğlu dizisi

    66.
  1. salı akşamları ailecek zevkle izlediğimiz dizi

    ANCAK
    19.bölümde fahiş bir hataya imza atılmıştır.
    Şöyle ki: ipek hocamız bir kaç sahnede belirtildiği gibi dekan olarak görev yapmaktadır.
    lakin zeynep bir repliğinde ipek'in doç.dr. olduğunu söyler

    işte hata da bu, dekan olmanın sadece bir şartı vardır: profesör olmak. bir doçent dekan olamaz ve dekan hekimlik görevine devam eder, dizide lanse edilen görev tanımları daha çok hastane müdürünün işidir. biraz danışmanlık almaları lazım gibi görünüyor.
    1 ...
  2. 13 mart 2016 ankara patlaması

    375.
  3. Devrelerimiz yandı...
    ölenlerle ölemedik ama utanıyoruz yaşadığımıza...
    ankaranın en göbeğinde, en merkezinde, kalbinde bir patlama oluyor...
    onca yaşam yok oluyor, beraberinde sevdiklerinin yıkılışıyla
    ve geride kalanların korkuyla karışık utancıyla
    bu nasıl bir zafiyettir, akıl tutulmasıdır, bu nasıl bir istihbarat çöküşüdür
    ne yapıyorsunuz siz?
    ne işe yarıyorsunuz?
    ne yüzle o koltuklarınızda oturabiliyorsunuz?
    vicdanınız nerde sahi?

    bunu yapana ve bunu önleyemeyene söylenecek cümleyi kuramayacak kadar üzgün ve kızgınım
    4 ...
  4. poyraz karayel

    506.
  5. bu dizinin en sıcak ve sempatik sahneleri kesinlikle poyraz karayele ait olan sahneler değil.
    zülfikar, sefer ve zülfikarın sahneleri
    meyhanedeki muhabbetleri
    zülfikar ile seferin karşılıklı kaşlı gözlü bakışmaları
    sessiz sessiz ama büyük oynamaları

    sefer yoksa poyraz karayel de yok aga
    7 ...
  6. güneşin kızları

    205.
  7. adının haluk un kurbanlarıolarak değiştirilmesi gereken dizi...

    alişşşşşş... gel seni nüfusumuza geçirelim. halukun da ananın da allah belelerini versin. çocuk gene kaldı ortada. sevilay sen ne basiretsiz bir geri zekalısın. açsana oğluna kapıyı aşüfte.

    halukun oğlunu birtürlü sevmemesini aslıda gerçek babası olmamasına bağlayabilirdik emmeee o da yeni öğrendi.

    ali halukun oğlu olamaz çünkü selin ve nazlı onun öz kızları. selin ve aliyi ayırmaya kıyamadı senaristler. evet ey ahali... güneşe tecavüz eden haluk kişisinden başkası değil. artık o kulubede güneşi nasıl bayılttıysa eski kocası, haluk işi pişirdi. güneş öğrenince ne olicek bakalım.
    ama güneşle ahmet bence olur. haluk ya intihar eder ya da hastaneye yatırılır. inci de artık bir şekilde ayak altından çekilir. ahmetle güneş... alişle seliş

    bu diziyi özellikle haluk psikozu için izliyordum, adam nasıl döktürüyor. emre kınay birçok defa iyi adam rollerinde oynadı ama ulan istanbul ve bu dizide esasen kötü adam rollerinin üstadı olduğunu gösterdi. yani bir paronayak ve şizofren ancak bu kadar iyi yansıtılır-gerçi adam için teşhis koymak bana düşmez.

    nazlı ve savaş sizden olmuyor kuzular... aym sori... hele savaş, o nasıl rol yapamamak öyle.

    ben dizilerde kötü karakterlerin iyiye evrilmelerine bayılıyorum. mesela kiralık aşk da yasemin öyle oldu. burda da tuğçe. meğer kızı şeytana çeviren melissa iblisiymiş. şeker gibi bir hatun oldu. ama yine de kuyruğuna basmaya gelmez.

    bence bir dna testi yaptıralım. ahmet rana ve halukla kardeş olamaz. keşke benim de amcam olsa ahmet, ne şeker adam. kara gün dostu. ama güneşin hayatını nasıl da mahvettiğini bir bilse... gerçi inciyle evlenerek cezasını bulmuş.
    1 ...
  8. ender s game

    13.
  9. Orson Scott Card'ın yazdığı bir bilim kurgu roman serisinin ilk kitabı-filmi de çevrilmiştir.
    efenim, kitap bi parça Harry Potter ayarında ama derinliği daha fazla bence. Sürükleyici, ancak belirtmeliyim ki çevirisi fecaat. Kitabı okurken bazı şeyler flu kalıyor gibi ki bunu çevirinin başarısızlığına bağlıyorum. Bi de yazı karakterleri çok küçük. Times New Roman 8 gibi, gerisini siz düşünün, yani az daha büyük yapaydınız, 300 değil de 350 sayfa olaydı, pesss. Gece yarıları elimden bırakamadım da kendilerini, çok yordu gözümü çokkkk (Kitabı basan Altıkırkbeş i kınamak durumundayım)

    özellikle ergenuslara hitap edecek bir kitap. ben de evdeki ergen hevesle okuduğu için -ki kitap okumayı hhiiiiiiçççç sevmiyor- merakımdan okudum.

    --spoiler--
    yine kahramanlar çocuklar, Harry Potter da olduğu gibi ama bu arkadaşlar büyücü okulunda değil askeri okulda, 6 yaşında çocuk askeri okula gidiyor, en büyükleri sanırım 13-14 yaşında
    ve bu çocuklar orduyu komuta ediyor.

    Dünya uzun zaman önce uzaydan gelen böceklerin saldırısına uğramış, milyonlarca insan ölmüş. 2. istilada Hazer Backham böcekleri yenmiş. ancak uzayda hala yaşıyor böcekler ve 3. istilaya karşı korunmak için böceklerle savaşacak orduya asker ve komutan yetiştirmek için özel çocukları eğitiyorlar. bu çocuklar genetik olarak özel. hepsi de ileri derecede zeki. o dönemde 2 den fazla çocuğa izin verilmiyor-çünkü insanlar çok kalabalık. teknoloji inanılmaz ilerlemiş durumda. bu çocukların gelecek vaad edenlerinin ensesinde her anlarını izleyen özel bir monitör var. ender bu çocuklardan biri, abisi peter en az kendisi kadar zeki ama saldırgan, ablası valantine yine çok zeki ama aşırı uysal olduğundan bu programdan çıkarılmış. ender 3. çocuk, özel izinle doğmasına izin verilmiş, onun eğitimi daha uzun sürmüş (6 yaş) ama ondan da monitörü çıkarıyorlar. okulda enderle uğraşan ama izlendiği için uzak durmak zorunda kalan stilson endere saldırıyor ve ender 1 yumrukla onu yere seriyor. (ba ba ba baaa, çocuk 6 yaşında la, stilson 9-10) kavgayı kazanıyor ama sonra kendisine tekrar sataşmamaları için defalarca tekmeliyor tekmeliyor tekmeliyor, kaburgalarını kırıyor. bu kısmı önemli çünkü ender hala izleniyor. eğitimde son aşama monitör çıktıktan sonra bununla nasıl başedeceğinin belirlenmesi ile alakalı. neyse... askeri okulun yetkilisi enderle konuşmaya geliyor. neden onu yendiğin halde dövmeye devam ettin diye sorduğunda sebebini söylüyor ve sınavı geçtiğini, askeri okula alındığını söylüyor. ne yaptığı değil neden yaptığı önemli çünkü.

    ender ülkenin tek umudu..böcekleri sonsuza kadar yenmek için. peter kadar duygsuz ve cani değil, valantine kadar yumuşak değil, gerektiğinde acımasız ama bunun vicdani sorumluluğunu ve ağırlığını sürekli hissedecek biri. bu özellikleriyle böceklerle empati kurabilecek, onların nasıl düşündüklerini çözebilecek, gerektiğinde acımasız olacak, liderlik yapabilecek ve her koşulda en uygun stratejiyi oluşturabilecek.
    ancak ender sürekli manipülasyonlara maruz kalıyor. ileride emir vereceği potansiyel arkadaşlarına mutlak anlamda liderlik etmesini sağlamak için izole ediliyor okulda. en iyiniz o, aranızdan bir tek ender zeki, dahi vb söylemlerle herkes ondan nefret ediyor. tek başına kalıyor, sürekli kendini kollamak zorunda, tam biriyle yakınlaşacak, hooop başka bölüğe. hep en iyi olmak zorunda. sürekli uzay oyunlarına katılıyorlar, takımlar birbiri ile yarışıyor ve tabiki ender en iyileri çünkü en iyi olmak zorunda. aslında çok mutsuz, çok yalnız. yarışlar normalde her gün değilken ona bölüğüyle her gün yarış yaptırılıyor. sonra aynı günde 2 er tane. her seferinde yeni taktik geliştirmesi gerekiyor. dinlenmesine, düşünmesine izin yok. takımı da öyle. en son 2 yarışma yapmış, 3. yaptırılıyor. yemek bile yemeye vakitleri yok. ve bu yarışta 2 takıma karşı aynı anda savaşıyorlar. yani sonuna kadar zorluyor, sıkıştırıyorlar. ta ki hiçbir kuralı takmayana, dehasında en uç noktaya varana kadar ama bu aynı zamanda madden ve manen çöküşe sürüklüyor.

    neden bu işi çocuklar yapıyor derseniz, çocuklar empati kurma yeteneğinden yoksun, başarmak için gereken neyse onu yapacak kadar cesur, yetişkinlere göre çözüm üretmede daha başarılı, daha esnek, önyargı yok, vicdani sorumluluk yok. velhasıl bilimkurgu sevenlere tavsiye edebilir. bu kitap da seri. ben de ilk 3 ü var. ilkini okumam 3 gün (sadece akşamlar) sürdü.

    filmini de izledim. tabi ki hayal kırıklığı yaratıyor çünkü kitapta ender 6 yaşında başlıyor okula. oysa 10-11 yaşlarında görünüyor filmde. enderin yaşadığı birçok şey tabi ki filmde yok, bu nedenle yüzeysel kalıyor konu. bi de yan kahramanlarla ilişkisi kitaptakiyle uyumlu değil. petrayla flört durumları mesela. gereksizdi, onun yerine enderin sürekli zorlandığı, yıpratıldığı, yoğun savaş oyunlarından bunaldığına yer verilse daha iyi olurdu.
    ya da bonzo, ondan 2-3 yaş büyük olmasına rağmen pek bir kısaydı enderden. kitabı okumasam belki bu kadar rahatsız etmezdi, ama okumasaydım filmi de izlemezdim sanırım.
    --spoiler--
    0 ...
  10. ölü kediye hallenen azgın kedi

    5.
  11. kedi öldükten sonra 6 saat içinde -öncesinde imam nikahı kıyılarak- yapılmasında sakınca olmayacak eylem..tabi kediler mısır'da iseler.
    1 ...
  12. burçin terzioğlu

    82.
  13. mahallenin muhtarlarından beri tanıdığım oyuncu, meğer 4 yaşından beri oyunculuk yapıyormuş. perihan abla (yok artık)'da bile oynamış, küçük kız çocuğu bildiğin.
    fırtına dizisinde de iyiydi ama ezel'de azat rolü ile sanırım çok tanındı. ben ise merhamet dizisinde bayıldım kendisine. onun olduğu her sahne bence muhteşemdi. özgü namalı ezdi geçti dizide. oyunculuğunu çok beğeniyorum. bir röpörtajında yapmacıklıktan nefret ettiğini ve böyle insanlarla diyalog kuramadığını (veya buna benzer şeyler) söylemişti de tam not almıştı benden. gerçek hayatta sağlam karakterli biri olduğu intibası uyandırıyor bende. şimdi de poyraz karayelde ve sanki performansının altında -yine de iyi- oynuyor. evet evet birşeyler eksik. .
    4 ...
  14. kiralık aşk

    156.
  15. başından beri, onca gereksiz gerilmelere, sinir eden yanlış anlamalara, sakız gibi uzamasına (daha da arttırılabilir) rağmen tüm bölümlerini izlediğim dizi.

    200000 tl yi ödeyince ne olacak nerimana. herkes hafızayı mı kaybedecek. ayol koriş bile biliyor herşeyi. ömere oynanan oyunun çirkinliği yok mu olacak. hem defne sinana gidip direkt nerimana borcumu ödeyecem ve ömerle evlenecem diyebilirdi. abisinin evlenmesini gerekçe gösterebilirdi. ne gereksiz bir bölüm izledik.

    bu deniz de çok gereksiz. defneye sarması ne kadar klişe. yani defne denizden para alırsa dizi saçma sapanlıkta 4-5 level ı birden atlar. ailecek izlemeyi bırakırız. bak yeminle...

    bugün defne bazı sahnelerde, özellikle çikolata soslu çilek yenilen egzotik sahnelerin yakın çekimlerinde ne de çirkindi. bi daaa o kadar yakından çekmeyin taam mıııı.

    yasemin gerçekten iyi biri olsun. isonun aşkı onun içindeki iyiliği ortaya çıkarsın. sinan niyetlenmişti bir zamanlar ama isoya kısmetmiş * .

    sudeeeee. seni sevmiyoruz. sinan da sevmesin. o daha iyilerine layık. sizden olmaz.
    2 ...
  16. 10 ekim 2015 ankara patlaması protestoları

    2.
  17. SIYAH...içimin rengi... kalbimin...ruhumun... geleceğe dair umutlarımın rengi... yazıklar olsun yetkililere... Eğer bu katliamın istihbaratıni alamayacak kadar acizse...veya bilgisi olduğu halde önlem almayacak kadar acımasızsa, Vicdansızsa... veyahutunu düşünmek bile istemiyorum. Kapkarayım...katran kadar yoğun bir karanlık... öyle yapıştı ki içime... bir daha da çıkmaz
    1 ...
  18. kiralık aşk

    141.
  19. Bu defneye ne oldu? Ne oldu bu defneye? Diye sordurtan dizi
    Kuaför mü değişti makyöz mü
    Çirkinleşti son 3 bölümdür valla da daha güzeldi ilk bölümler

    Saç rengi ve Kaş rengi açılmış
    Saç modeli kötü
    Ne oldu kızım sana
    Nikah bile kıyılmadan paspal oldun
    Bi saldın kendini
    5 ...
  20. kiralık aşk

    81.
  21. Daha ne kadar uzatıp bsyacaklarinin merak edildiği dizi...
    Esas kız da esas oğlan da süzme salaklara dönüştürüldü.

    illa uzatın... illa sogutun...

    7 - 8 bölüm yapıp keyifle izlettirseniztadında biraksaniz boyunuz Kısalır sanki
    Piiiiiiiiiissss senaristttttt
    2 ...
  22. el yazısı kişinin karakterini belli eder

    9.
  23. Yazının göze güzel görünmesi ile alakalı olmayan önermedir. Yazının silikliği-koyuluğu, harflerin büyüklük-küçüklüğü, harfler-kelimeler-satırlar arasındaki mesafeler, t-l-b-d nin kuyrukları uzun mu kısa mı, yazı sağa mı yatık- sola mı -ya da dik mi, yazının sayfa içindeki organizasyonu-ortalanmış mı, sağ-so-üst-alt boşluklar hangi oranda, bastırılarak mı yazılmış-hafifçe mi karalanmış, her harf karakteristik şekilde mi, metin boyunca yazının şekli değişiyor mu vb...vb...

    işte bu ve benzeri şeyler yazıyı yazanın karakteri hakkında çok önemli ipuçları veriyor. Bir çok önemli şirket eleman alımında yazı analizine başvuruyor, boru değil yani. ve maalesef el yazımızı değiştiremiyoruz. yani karakterimizi gizleyemiyoruz. illaki karakterimiz hakkında bilgiler veriyor.
    3 ...
  24. kiralık aşk

    69.
  25. 8. Bölümde fragmanlarla kıyaslandığında bizi kandırmıs dizidir. Hayal kırıklığı yaratmıştır.
    Sen cuma akşamını iple çek.. kuruyemişini dondurmanı hazırla.. çayını demle... yüzünde tebessümle diziyi bekle... anaaaa... senaristler Kabız olmuş meğer iyi mi...
    Yani ben strese girmek istesem...bunalım takılmaya heveslensem... kırgın çiçekleri ne bileyim yaz ın öyküsü nü izlerim di mi... saçma salak bölümdü... hevesimiz kursakta demir attı...
    Tamam itiraf ettiklerinde heyecan romantizm azalacak ama kahramanların birbirini yanlış anlama gerekçeleri o kadar saçma ki kahramanlara ama en çok bize ayıp oluyor...Ömerle Defne birbirine yamuk yanık baksa daha zevkle izlerdik hani

    Sinan herkes gibi üzülmekteyim ama Defneye tutulmasın be yaaa. Bari bu klişe olmasın... iso yasemin olayı ilgimi çekti bak. Merakla beklemekteyim. Yasonun iso karşısında tarumar olmasını isterim ama onun gibi bir cadaloz nasıl etkilenecekse artık... isoya yazık oldu. Masalın cadısına düştü. Yasoyu sadece nerimandan darbe yediğinde seviyorum. Yoksa bildiğin ppiiiiiiissssss
    Korayın geçen bölümdeki lafı çok komikti. Mavi elbise giymiş yaseminin arkasından damacana dedi adam ya la...
    9. Bölümde ne istiyoruz...
    Bi kere ömer defnenin sinandan hoşlanmadığını anlasın
    Nerimanın kızı gelsin sinana aşık olsun.. gerçi 9 bölümde 3 aşk biraz fazla olur ama senaristler de hatrimizi kırmayıversin artık.

    Eğer devam ederse senaristler uzatacam diye sacmalamaya devam ederse... cuma akşamını degerlendirecek bir aktivite illaki buluruz
    2 ...
  26. kocan kadar konuş

    26.
  27. sadece "çok daha güzel olabilirdi" denilebilecek bir film...

    ezgi mola çok hoştu gerçekten... ama sinanla daha çok diyalog olsa, sonu daha güzel bağlansa film daha güzel olurdu. sanki daha çok sahne vardı da çekilecek, birden sıkıldı yönetmen ve kısa yoldan bitirdi filmi...
    böyle bir algı uyandı bende.

    --spoiler--
    bi de ne o son sahnede "sinan benimle evlenir misin"
    onca film boşa gitti
    --spoiler--
    8 ...
  28. resmi gaste

    4.
  29. Dört Vatandaşından Biri Bilim Adamı Olan isviçre, Eğitim Seviyesindeki Kontrolsüz Yükselişe, Türkiye Modeliyle Dur Demeye Hazırlanıyor…
    http://resmigaste.com/man...-demeye-hazirlaniyor,1774

    haberi ile beni gülme krizine sokmuş dergi...
    4 ...
  30. alevi kızla evlenmek

    32.
  31. ve ben o kızı alevi olmasına rağmen seviyorum

    diye bir cümle kuran yazarın, babasının sözünü dinlemesi gerektiği şeklinde cevaplandırılacak sorudur...

    kıza yazık etme
    1 ...
  32. sevimli tehlikeli

    12.
  33. sanki bir hint filmi izledim diye düşündürten film
    başrolde shah rukh khan ve iashwaria rai
    filmin kurgusu, konusu, sahneleri, müzikler...hep bollywood kokuyordu

    zarok karakterinin tavırları buram buram shah rukh kokuyordu (bizim şükrü daha yakışıklı ve sempatik tabi)

    kız da bildiğin aish (bizim ayça daha sempatik)

    arasam filmin orjinal hint versiyonunu bulurum gibi

    bollywood hollywoodun, özcan deniz bollywoodun çakmalarını yapıyor
    2 ...
  34. mülksüzler

    31.
  35. Ursula K.Le Guin'nin mutlaka okunması gereken kitaplarından biri...

    kitapta çokça cümle ve paragraf işaretlendi ama sözlükte yer almayan bazı alıntıları yapmak gerekirse

    not: kitap henüz bitmedi *

    "düşünceler baskı altına alınarak yok edilemez. Onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir. Düşünmeyi reddederek-değişmeyi reddederek"....

    " ...Nereden alıyor bu iktidarı? Kazanılmış bir otoriteden değil, çünkü böyle bir şey yok. Entelektüel yetkinlikten değil, çünkü yetkin de sayılmaz. Ortalama insan aklının doğuştan korkaklığından alıyor gücü. Kamuoyu!"

    "ileri doğru yürüyüp bir yerlere varıyordunuz. eğer şanslıysanız, gidilmeye değecek bir yer oluyordu bu"
    1 ...
  36. yazarların şu an dinlediği şarkılar

    15115.
  37. hasret Gültekin -göklerde kartal gibiydim
    volkan konak-göklerde kartal gibiydim
    (evet sanal ortamda düet yaptırıyorum ikisine
    her ne kadar biri gerçekten de göklerde kartal gibi olsa da,
    ya da melek...
    en azından göklerde olduğu kesin)
    3 ...
  38. aşırı güzel olmak

    1.
  39. hep güzel kalmak, güzelliğiyle dikkat çekmeye devam etmek ister... ancak çok güzel bir kadın, 40'ından sonra bıçak altına yatarak güzel kalmaya çabalayan beyhudelerin (çünkü balıksı bir boş bakış, şaşkınlıktan dona kalmış bir bakışta süreklilik yaşayacaklardır neticesinde, (bkz: seda sayan, ajda pekkan)çabalarını anlayabilir... çünkü 40'ından sonra o alışılmış olan beğeni dolu bakışlar azalmaya başlar... ve buna alışmak zor olsa gerektir...
    0 ...
  40. sözlük yazarlarının şu an okuduğu kitaplar

    2455.
  41. yazarların şu an dinlediği şarkılar

    15107.
  42. smilla s sense of snow

    2.
  43. Peter Hoeg tarafından 1992'de yazılmış kitabın filmi...filmini bilmem ama kitabında defalarca ama defalarca okumak istediğiniz paragraflar ve cümleler hayli fazla...

    --spoiler--

    "Matematik nedir biliyor musun?
    .....
    Matematik sayılardır. Biri bana neyin beni gerçekten mutlu ettiğini sorsa, ona 'sayılar' derdim. Kar, buz bir de sayılar...Neden biliyor musun?
    Çünkü sayı sistemi insanın hayatına benzer. Önce doğal sayılar vardır. Tam ve pozitif sayılar. Çocukların sayıları. sonra insanın bilinci genişler. Çocuk daha uzağı görmeye başlar. Bunu matematematikteki adı: Negatif sayılardır. Bu, birşeylerin eksikliğini hissetmektir. Sonra bilinç gelişmeye devam eder. Çocuk sayıların arasındaki boşlukları keşfeder. Taşların arasındaki, taşların üstündeki yosunların arasındaki, insanlar arasındaki boşlukları. Ve sayılar arasındaki. Bu neye varır biliyor musun? Kesirlere. Tamsayılara kesirler eklenince rasyonel sayılar çıkar. Bilinç bununla da yetinmez. Rasyonel şeylerin ötesine geçmeye çalışır. Sonunda sayıların kökleri gibi saçma bir işlem çıkarır. Bu da irrasyonel sayıları oluşturur. Bu bir çeşit delilik aslında. Çünkü irrasyonel sayılar sonsuzdur. Yazılamazlar. insanın bilincini sınırların dışına çıkmaya zorlarlar. irrasyonel sayılarla rasyonel sayıları birleştirdiğinde gerçek sayıları elde edersin. .....
    Ama iş bu kadarla kalmaz. Çünkü gerçek sayıları da genişletmemiz gerekir. O yüzden negatif sayıların hayali karekökünü alırız. Bunlar tarif edilemeyen sayılardır. insan aklının kavramaya yetmediği sayılar. Hayali sayıları gerçek sayılara ekleriz ve karmaşık sayılar sistemi deriz. Buzun kristal oluşumunu açıklamayı mümkün kılan ilk sayı sistemi bu.."

    " Danimarkalılar ile gröndlandlılar arasındaki iletişimsizliğin beni hayrete düşürmediği bir gün bile olmadı. Tabi durum gröndlandlılar için daha kötü.ipin üstünde yürüyen birinin, ipi tutan kişiye derdini anlatamaması hiç sağlıklı bir durum değil..."

    "Avrupalılar için deniz bilinmeyendir, denize açılmak da heyecan ve maceradır. Bu imajın gerçekle hiçbir alakası yok. Aslında deniz yolculuğu durağanlığa en yakın harekettir. Hareket halinde olduğunuzu farketmek için karaya ihtiyaç vardır, yol aldığınızı anlamak için ufukta sabit bir işaret görevi görebilecek kara parçaları ve buz tepelerinin siz uzaklaştıkça görünmez olmaları gerekir. Ama açık denizde bu yoktur. insana gemi yerinde sayıyormuş gibi gelir, çelik bir platforma mıhlanmış, sürekli aynı soğuk gri kış rüzgarının katettiği sabit dairesel ufkun çerçevesinde, hareketli ama asla değişmeyen bir su kütlesinin üzerinde çakılmış gibi motorlarının monoton sarsıntılarıyla , hep aynı yeri döven kederli bir varlıkmış gibi.
    Ya da ben yolculuk etmek için çok yaşlıyım"

    --spoiler--
    1 ...
  44. kiraz mevsimi

    151.
  45. tamam senaryo çok dandik

    bari bizi şaşırtın...

    monika elbiseyi biriki yerinden kessin öyle giysin...

    diye an itibari ile düşündürten dizi
    1 ...
  46. ulan istanbul

    154.
  47. pazartesi akşamları kumanda kavgasının yapılmasını engelleyen dizidir-zira aylecek zevkle, yüzümüzde kocaman bir tebessümle izliyoruz..

    tamam

    -leverage esintisi var
    -yapılan dümenler biraz basit kaçıyor
    -klişeler silsilesi de içeriyor
    -kandemir amca çocuk ayrımı yapıyor-ferdiyle deryaya ı-ııı, carlosla-yarene yeşil ışık mesela
    olmaz kendemir baba, tutarlı olacan, ekipte aşk olmayacaksa kimseye olmayacak
    - uğur polat bu dizide tutuk kalmış sankim...ne bileyim, oturmamış
    - pencerede meraklı geveze komşu çok çok klişe ama zihni göktay usta varsa pencerede, döktüre döktüre oynar, ayıla bayıla izlettirir
    saygılar efenimmm
    - derya-ferdi biraz yavan mı ne? derya da hep ferdinin peşinden koşuyor, bi sürprüzler, atraksiyonlar, filmler, yemekler felan...(lafı gelmişken; en sevdiğin film hakkaten de canım kardeşim mi? inanalım mııı...) kızım ağırdan satsana kendini be... ceyhun da olmasa, hiç kıvranmıyor adam...ceyhunla da, iş miş derken yakında evlenirsiniz siz...
    -son bölümde -konu bulamamak için biraz erken bana kalırsa- ceyhunun odasına konan dinleme cihazını almak için amma da kastınız yaw...
    şiştik, patladık, yine su topladık...yani o derece...

    eeeeeeeeee, niye izliyoruz bu diziyi onca tutarsızlık ve saçmalığa rağmen

    carlos var be yaaaaa....

    sırf onun için, yarenle atışmaları için...bi de hakkını yemeyelim, maşuka için izliyoruz efenim...
    zihni hocayı da unutmayalım...
    yan komşu da fena değil ama daha da köpürtülebilir... oğlu için söyledikleri gülme krizi sebebi esasen...kelime oyunları da cabası

    carlosumu merhamet dizisinde depresif ezik karakteri ile izlemiştim ama carlosla parlamış erkan kolçak köstendil...
    çok tatlısın, ballı lokma tatlısısın

    şu ceyhunla esranın arasını da yapın, yazık mundar olması kocca komser
    zaten anası da bayıyo çocuğu...

    ayrıca bahadır karakterine de parlak, zıpır replikler bekliyoruz...çoook asosyal- olmuyor yani

    bu diziyi izlemek için sebebim azmış be la

    an itibari ile tekrarına rastladım şimdi...iyi dizi entry si üzerine tekrara girermiş demekkiiiii

    edit: senaristler bu entry yi okudu mu ne? maşuka ve zihni hocanın (dizideki adını unuttum iyi mi) replikleri ve sahneler baya baya artmış. derya ve ferdi üzerinde de bir çalışma var. zaten carlos la yaren uçtu gitti... hade bakalım.
    3 ...
  48. sağ salim

    58.
  49. çok komik film...
    durum komedisi...
    izlerken oğlum koltuktan düştü, amcam üstüne çayını döktü, eşim öksürük krizne girdi..
    hepsi de çok gülmekten..
    recep ivedik filmlerini asla komik bulmayan biri olarak bu filmi çok başarılı buldum...
    valla komikti yaaaa....
    edit: izlerken bu filme gülemeyenler ne tür filmlere gülüyor merak ettim...
    4 ...
  50. beni böyle sev

    208.
  51. nezih nasıl ölür laaaaaa
    dedirten dizi...

    bi daha da izlemem...
    1 ...
  52. çalıkuşu

    200.
  53. bu hafta başta iyi gitti
    evlenme teklifi güzeldi de
    ne o öyle, yarın gelmezsen bunu hayır olarak kabul edeceğim

    be kamran, kızın ceza alacağını hiç mi düşünmüyorsun

    yani senaristler daha sağlam bir nedenle kamranı madride göndermeliydi

    resmen sudan bahane

    cık cık... olmamış...

    yuh diyorum başka da birşey demiyorum

    feride istese gelirmişmiş

    süper kahraman sanki feride

    kızım hemen gömleği çıkarıp alttaki super girl kostümü ve pelerinin ile uçarak gitsene kamrana
    *****
    necmiye iğrenç, tiksinçsin

    selimle evlen ve de geber

    ay sinir oldum bu hafta yaaaaa
    *****
    biz diyoruz entrikaya girmeyin...

    sanki oturma orhanıyla dinlemiş senaristler bizi

    teessüflerimi bildirir entrimi burada bitiririm
    0 ...
  54. başak burcu erkeği

    857.
  55. insanı bezdirir...
    Mükemmelliyetçi, detaycı, zor beğenen..

    Bildiğin KIL!!
    1 ...
  56. yazarların şu an dinlediği şarkılar

    5142.
  57. sezen aksu "gidemem"
    ne muhteşem söz ve müzik böyle
    2 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük