kırmızı ışıkta sağında bekleyen erkek sürücünün de korkulu rüyasıdır. yol boyu kapışıp ışıklarda karşılaştıklarında vaktinde kalkmayı beceremeyip geride kalan salak erkek sürücülerin sollayacağım diye diretip trafikte terör estirdikleri tecrübeyle sabittir. korkun bizden.
o denli normal yani. iç çamaşırı takıntısının cinsel hayatla bir ilgisi yoktur, iç çamaşırının kalitesi, güzelliği kişinin özsaygısıyla ilgilidir. dolayısıyla bekaret bu hikayenin hiçbir yerine dahil değildir.
sözlükte sükse yapmak için pkk'ya saldırmaktansa atatürk'e saldırarak daha rahat sağlandığını fark etmiş, başlıkta da verildiği gibi orospu çocuklarıdır. üstelik iş başındadırlar.
mantıklı bir açıklaması elbette bulunacak bakandır, es kaza o açıklayamıyorsa da ondan daha çenesi kuvvetli çirkef taraftarları ondan daha iyi ötecektir. alın bakın da yarattığınız tabloyla gurur duyun, bi yanda amerikan uşaklığının getirisi savaş izni, diğer yanda hala ve hala torpil için hamili kart gönderen çıkarcı seçmen.
sözlük şakirtleri. savaş savaş diye bir yerlerini yırtarlarken sıcak savaşa girildiği takdirde silah başında olmaktansa sözlük başında duracakları hiç şüphesizdir.
üzerinde durulması gereken bir soru bu. pkk ki bir devlet bile değil 3-5 çapulcudan ibaret bir terör örgütünü sonuna kadar hak etmelerine rağmen kökünü kazıyamıyorken neyin gazı bu da suriye'ye giriyoruz? kim istedi bunu? türkiye'nin derdi mi suriye?
binlerce masumun kanına girdikten sonra bu olaya çanak tutan şakşaklayan hiçbir sözde müslümanın ne vicdanı ne ellerini temizleyebilecek ibadettir. varsın evlerde kılınsın da namaz analar evlatsız çocuklar babasız kalmasın.
menderes'e özal'a saydırırken hala biz tayyip sağolsun adamlar rahat bir uyku çekebileceklerdir. zira onun yaptıklarının yanında diğerleri devede kulan bile değildir.
aynı atam 100lerce şehitine yenilerinin eklenmesini beklemeden kato'ya da girerdi evet ve terör örgütüyle girilen sıcak temasa da kimse savaş diyemezdi, katoyu yakardı. temiz temiz dönerdi. tutup da değerli amerikan dostlarımız buyurdu diye sadık uşaklıktan geri kalmamak namına sabun köpüğünden kendine sebep yaratıp da suriye'ye girmenin bununla alakası yoktur. üstelik günümüz iktidarı da musfata kemal'in tırnağı bile etmedikleri gibi asla da edemeyeceklerdir.
başlık olarak açılması bile gereksiz gerçek. bugüne kadar yaptıkları hep bu oldu zaten. iş ciddiye bindiğinde kaçamamak gibi bir durumları söz konusu olursa en başta "savaşa hayır" isyanı çıkartacak da onlardır. şerefsizlik böyle bir şey.
halkı istemediği halde dış mihraplar tarafından zorla savaşan ülkedir doğrusu.
antiemperyalist ilkeler üzerine temellendirilmiş bir devlet olan türkiye'nin başına gelebilecek en kötü iktidar seçeneği vuku bulup; kendilerini emperyalizmin uşağı olmaya adamış bu itlerin; daha kato dağına girip terörle mücadele edemeyişleri aşikarken, ne işleri vardır suriye'de? tıpkı muharrem ince'nin de dediği gibi akpli vekillerin çocukları tıpkı bilalcik gibi testis kanserinden çürük raporu, bilmemneden bedelli alırken olan gariban anaların kuzularına olacağı için bu çığlık da çok haklıdır:
-"niye oturumu kapalı yapıyorsunuz? sayın bakanlar, akp'li vekiller savaşa sizin çocuklarınız mı gidecek? halkın çocukları gidecek ve neden gittiğini bilmeye hakları var!".
savaş isteyen buyursun kendisi gitsin. bizim bu şerefsizler uğruna feda edilebilecek bir evladımız dahi yok.
"muhalefet nedir, nasıl yapılır?" sorusunun iki kelimelik cevabı, kapalı yapılan oturumu eleştirirken kullandığı:
-"niye oturumu kapalı yapıyorsunuz? sayın bakanlar, akp'li vekiller savaşa sizin çocuklarınız mı gidecek? halkın çocukları gidecek ve neden gittiğini bilmeye hakları var!" cümlesi duygularımıza tercüman olmuştur.
şakirtliğe verilen primin iyi yazıya asla ve asla sunulmadığı bu sözlük ortamında; gerek ismi akıllara kazınsın gerekse nick altı -çoğunun içeriği hakaret dahi olsa- entrylerle dolup taşsın diye; kemalizme, atatürk'e arkası boş saldırılarda bulunmak ve en nihayetinde küçük düşmektir. "savaş" ihtimalinin konuşulduğu şu günlerde de bu yapılana "krizi fırsata çevirmek" denir. ve bu yapılan kelimenin tam anlamıyla şerefsizliktir.
ölen 5 urfalıyı öldürülecek 500 tane daha gencimizin geri getirmeyeceğini; aynı şekilde suriye halkının sivillerinin de en az bizim çocuklarımız kadar masum olduğunu bilen kemalisttir.
okumamış, tayyipçi, emperyalizm uşağı, örümcek beyinli şakirtlerden çıkabilecek tek nidadır. görüldüğü üzre bunda bile kendilerini ifade etmekten aciz kalmışlardır. * olanca bilgisizlikleriyle ancak "nida" edebilirler. ve bilinir ki havlayan köpek de ısırmaz.