Özüne ilişmeden güncellenen muhteşem Fenerbahçe formasından ne gibi mesaj alır düşünmeyi yorucu bulan bir futbol tutkunu?
Hiç!
Sadece gözleriyle bakana; yazısız hatta...
Lakin formanın dokusunda öyle bir manifesto var ki, XXL boyu...
Oku oku bitmez... Altı punto harflerle önlü arkalı hem de!
Tabi, akıl ve gönül gözleri açık olanlara.
Diyor ki, Fenerbahçe Yönetim Kurulu; Ay-Yıldız ile üç yıldızlı Fenerbahçe amblemi arasına üç haneli milyonlar sığdırsak bile gönlümüzdeki sevdanın karşılığını tutturamayız.
içimize sinmez, ne alsak beğenmeyiz... Reklam vereni inanılmayacak ödemelere zorlarız... Alırız... Yine de yetmez.
iyisi mi, boş bırakalım... Fenerbahçeli gönlündekini görsün orada!
Sanal sevda boyalarıyla renk renk anılar, isim isim yıldızlar, isimsiz kahramanlar yazılsın...
Çocuklar yuva ve güneş sıcaklığını, dedeler Papazın çayırını/geçmiş güzel anlarını çizsin.
Ve gençler ümitlerini.
Her şey serbest. ister sprey ister grafiti...
Tıpkı çok kıymetli bir parseli, halk için yeşil alan yapmak gibi...
Yazısızın karşılığı; değeri tespit edilemediğinden reklam alınmamış, Fenerbahçelilere armağan edilmiştir kısaca.
Başka neler anlattı bize yeni çubuklu forma?
Anlamak için ilk nerede/nasıl karşılaştığımıza bakacaksınız...
Ayvaile kalantor arası orta halli bir göbeği şıklaştırmıştı tanışma faslında... Sevimli, sportif hale getirmişti. Başkan Aziz Yıldırımın göbeğini.
Düşünmeyi yorucu bulanlar Aziz Beyin fiziğine takar şimdi... Bırakın... Kimyasına bakın!
Başkan Aziz Yıldırım Topuk Yaylasındaki basın toplantısına yeni çubuklu formayla çıktığında, 3 Temmuz Sürecinin fiilen sona erdiği ilan edildi asıl.
Nasıl?
Kavga ve sinirden uzak, telaştan azade, özgüvenli, kucaklayıcı, çelebi duruşuyla ve milyonlarca euroyu elinin tersiyle iterek kalıcı ile göz boyayıcıyı bıçak gibi ayıran yeni çubuklu formasıyla.
Sayın Yıldırım azarlamadan pazarlamaya yatay geçiş yaptıysa, Sarı-Lacivert kitle asıl işine dönmüş demektir.
Davalar, celseler, tazminatlar sürebilir... Ama baş aktörü ve baş sanığı artık savunma değil yeniden yükselen Fenerbahçe hesapları yapıyorsa, o devir bitmiştir.
Gelelim yeni forma üzerine görünmez mürekkeple taraftar için yazılanlara:
Yeryüzündeki en zor iş, yolunu şaşıran hukukla hukuk içinde mücadeledir.
Sen bunu başardın sevgili taraftarım.
Kulüp tarihindeki en büyük badirede yılmadın, çelik gibi durdun...
Suçumuz varsa ceza çekeriz ama icat edilen suçlar için bedel ödemeyiz dedin.
Kazandın...
Şimdi hukuk, yanlışlarını düzeltme yolunda. Fenerbahçe ise hasarlarını...
işte bu kritik zamanda Çubuklu Forma olarak, bana senden başkası lazım değil diyorum ve göğsümü senin hayallerine açıyorum.
Bilmem, doğru anlamış mıyım?..
Evet... O Forma, triko fabrikasına giren elli gram pamuk ve bir tutam boya ile dokunup renklendirilip yaratılmıyor sadece...
Arkasında asırlık gelenekler, milyonluk kitleler, anılar, duygular, keyif ve keder ile harmanlanmış tarih olmalı ki, ağır çeksin.
Bir fikirle ambalajlanmalı ki, yazısız halinde bile öyküsünü anlatsın, mesajlar versin, bize sayfalar yazdırsın.
Hepsi tamam...
Kudretine ve sohbetine doyum olmayan bir forma vesselam.
asla bir mırıldanmayla kalmayan durum. kulağınızdaki yüksek sesten dolayı ağzınızdan çıkan sesin yüksekliğini tartamaz ve kısık sesle söylediğinizi sanarken bağıra bağıra şarkı söylerken bulursunuz kendinizi. komiktir.
bütün gün ofiste boş boş oturup, sözlükte ona buna sataşan yazar grubudur. bel fıtığından muzdarip bu grup için acil hareket planı gerekmektedir. yoksa ömürlerinin sonuna kadar o sandalyeye mahkum yaşayabilirler.
ne yapmaya çalıştığını bir türlü kavrayamadığım yaratık. kendini bir cama bir duvara vuran, amacının intihar olduğunu düşündüğüm canlı. bi çekil git ya.
evet sevgili sözlük. yine bir ay sonu yine bir muhasebeci klasiği. ba-bs mutabakat formları. müşteri ve satıcı 10-20 tane olsa dert değil. 50-60 tane ayrı mutabakat formu hazırlayıp göndermem onay almam kopya alıp saklamam ve mali müşavire paslamam lazım. eve gidip evimin kadını, çocuğumun anası olasım gelir her ay sonu. ay başında geçer. beter birşey bu formlar beter.
uyanamamış, ayılamamıştır. güne tam anlamıyla adapte olabilmek için çayın o güzel buruk tadına ihtiyaç duyan yazardır. yazıktır ona. biri bir bardak çay versin hayrına.
