annem, dayılarım ve teyzelerim arasındaki ilişkiyi hayretle izleyip anneme "siz nasıl kardeşlersiniz, kardeşler hiç böyle olur mu" diye sormuşluklarım oldu. defalarca sordum. annem her seferinde evlendikten sonra insanların değiştikleri cevabını verdi.
saf olan ben, jenerasyon farkından dolayı onların böyle olduğunu düşündüm. yoksa ablamla biz asla onlar gibi olamazdık. gelgelelim ablam bu sene evlendi, bi bakmışım bizim kardeşlik dediğimiz şey bambaşka bir ilişkiye dönüşmüş. hiçbir fark yok annemin kardeşleriyle olan ilişkisinden. ablamla sürekli tartışırdık zaten ama pat diye iletişimin kesileceği, her konuşmada laf sokarcasına tavırların yaşanacağı aklıma gelmezdi.
ilk başlarda düşündüm ki "kaynanası evlilik sürecinde çok çektirdi, yazık stres içinde, alttan alayım" ama yok. aradan 7 ay geçmiş durum hala aynı. bir ara dayanamadım. sayfalarca mesaj döşedim "biz neydik noolduk gardaşım" tarzında, ağlamaklı. aldığım cevap ne kadar ergen olduğumu anlatmaya çalışır nitelikteydi. umurunda değil kızın. hayır bi de uzaktayız hep, ben izmirdeyim o eskişehir, bi düğünde görüşmüşüz bi de düğün öncesi yılbaşı kutlamışız sonu tartışmayla biten. özlememiz lazım normalde.
ben de kestim ümidi artık. yuvasında mutlu yaşasın, şu tavrı değişmeyecekse de benden uzak olsun.
sesli, "gaaarg" şeklinde geğirememe durumudur. muzdarip olduğum durum. evet bu durumdan rahatsızım, ben de "gaarg" diye geğirmek istiyorum. ama hep "hhhh" diye çıkıyor. *
30 ağustos kutlaması, cumhuriyet tarihinde ilk kez iptal edildi. önce kutlama görevi genelkurmay'dan alınıp cumhurbaşkanına verildi. sonra da, kulak hastalığı bahanesiyle kutlamalar iptal edildi. atatürk, doktorların kesin dinlenme kararına karşın, sağlığını hiçe sayarak hatay'daki törenlere katılmış, dönüşte ölüm döşeğine düşmüştü. atatürk'ün ölümle pençeleştiği 29 ekim 1938'de dolmabahçe'ye sandallarla, kayıklarla akın eden yurttaşların cumhuriyet bayramını kutlamıştı. bugün bir kulak rahatsızlığı bahanesiyle 30 ağustos kutlaması iptal edilmiştir. çünkü niyet bozuk.
yalamak. evet, o şekilde teşekkür ediyor kedim. sevdiğimde, sevdiği bir mamayı verdiğimde, kovalambaç oynadığımızda, ben otururken mutlaka gelip yalıyor.
lakin bu durumdan hiç hoşnut değilim, dili taraklı çünkü. bi de uzun süreyle aynı bölgeyi yalayınca artık acımaya başlıyor. çekilince küsüyor "mırrr" diye bir ses çıkarıp bir kaç adım ötede oturup suratıma bakıyor falan. cins değil, ama çok cins.
izmir'de bir gotik giyim mağazası. şimdi kapandı, eylül-ekim civarında yine izmir'de başka bir yerde devam edecekler satışa. facebook üzerinden hala sipariş vermek mümkün. güzel ürünler satıyorlar.tavsiye edilir.
ilk mezunlarının arasında bulunduğum lise. 2008-2009 eğitim öğrtim yılında polatlı'da açılıp, 2010 yılında anadolu lisesi olan lisedir. disiplinden geçilmez. lise yıllarımı hatırladığımda lanet etmemi sağlayan müdürümüzü de buradan saygıyla anıyorum.