genelde yaş 15-16 yı buldu mu kimliğe koymak için çektirilen vesikalıktır. malumunuz 15 yaşlar bluğ çağına girme, sivilcelerin azma, tüylerin pırtlama vakitleridir. bu yüzden yıllar sonra bu fotoğraf büyük bir çabayla saklanır. kimlik gösterileceğinde ters çevrilip yahut parmakla resmin üstü kapatılıp uzatılır. ama o fotoğraf hiç değişmez.....................
özünde çok farklı bir insan olduğunu bildiğiniz halde, entel olmaya çabaladığını gördükçe hayattan soğuma nedeniniz olan arkadaştır. bağınızı koparmanız tavsiye olunur.
komik gelen kareyi büyük bir hevesle okumak yahut anlatmak istersiniz lakin okumaya başladığınız an pişman olursunuz. b.ku çıkmıştır çünkü siz okuyunca. karşıdaki de gülmez zaten. amaan s.çayım böyle işe. **
her zaman ve herkes tarafından gerçekleştirilen ibnece bir eylemdir. gizli kapaklı, çaktırmadan yapılması ayrı bir haz verir. yalnız şu saatten sonra da gizliliği kaldı mı bilinmez...
misafir evinde sıçmaya benzer. tedirgin eder insanı, "ulan acaba çok mu açtım suyu", "bu kirli çamaşırları nereye koyucam", "biri açar mı acaba kapıyı" gibi çıkmaza sokan sorular sordurur. kısaca bu tedirginlikten öleceğinize, kirden ölün. **
başka zaman bulamamış gibi tam da bilgisayar açık olduğunda temizlik duyguları kabaran, cinnet geçirten annedir. hele bir de tombulsa ekranı bulabilmek için başınız döne döne kırk takla atarsınız.
(bkz: niye böyle anne niye başım dönüyor)
büyük bir mutlulukla alınan ve aynı hazla dolaba yerleştirilen güzelim kıyafetleri -daha siftahını bile yapamadan- uzun süreliğine zimmetine geçiren arkadaştır.
küçük yaşlardan itibaren duyulan kalıplaşmış cümlelerden sadece biridir. sürekli duya duya bir değeri kalmamış, günlük yaşamın bir parçası olmuştur artık.
+günaydın
-bir soruyla kaç bin kişinin önüne geçeceğini biliyorsun değil mi?
+görüşürüz..
en haz alınası dedikodu türlerinden biridir. kimi zaman mahallenin kızları çekiştirilir, kimi zamansa diğer komşulara çamur atılır. bu tür dedikoduların gerçekliği ya da doğruluğu aranmaz. sadece o an duyulan zevk önemlidir. işte bu yüzdendir ki;
(bkz: ev alma komşu al)
füruzan'ın müthiş eseridir.
Füruzan, bugünü yaşarken tarihe tanık ve geleceğin kurucusu olmanın bilincini okuruna sanki başka türlü olamazmış gibi aktarabilen bir yazar. insanı, zamanı ve eşyayı bütün yönleriyle aynı anda içiçe kavrayabilen bir yazar. Gül Mevsimidir, Kuvayi Milliye'nin izmir'e giren nal seslerinde yankılanan bir ilkgençlik aşkının zamana karşı direnişinin öyküsüdür. Mesaadet Hanım'ın anıları, yaşlılık günlerinde bütün zamanını geçirdiği aile ortamından, odasından taşar, Cumhuriyeti kuran ve yaşatan kuşaklardan bir kesitin sosyal tarihine dünüşür. Gül Mevsimidir, yazarının ustalığını bir aşkın hizmetine veriyor. Aşkı, hayatın özeti olarak eşyaya ve zamana egemen kılıyor. (Arka Kapak)
öğretmenlerin g.tünde dolanan, bir tek onun dersine önem veriyormuş gibi dersini dinleyen, hocayla muhabbete girmeye çalışan, okul bittikten sonra ise halini hatrını bile sormayan yavşak öğrenci tipidir. kimse tarafından sevilmezler genelde.
en iyi senaryo, en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu ödülü alan 2006 yapımı film. başrollerinde marta etura, ana wagener yer alır. müthiş bir senaryo, müthiş oyuncular ve müthiş müziklerle film sıralamamın ilk beşinde yer alır. izlenmesi gerekir.
"ben herşeyi bilirim, herşeye muhalefetim" havalarında olan yeni yetmedir. cevap vermeseniz "bir şey bilmiyorsun" diye cır cır ötecek bu velet, verseniz sabaha kadar da uzasa tartışma; yine aynı şeyleri tekrar edecek. lanet olası p.ç kuruları!
(bkz: daha dünkü boktun bugün koktun)
uzun bir süre kimseyle ilişki yaşamamak, birini sevmemektir. kimileri bunun bir güç olduğunu söyler.
(bkz: ben kendi kendime yeterim)
kimileri ise bunu bir acizlik olarak görür.
(bkz: kimse bakmıyor bana)
sebebi her ne olursa olsun insan sevmeye, sevilmeye muhtaçtır. kötü de olsa bir ilişki yaşanmalıdır.
(bkz: yaşanan her kötü ilişki iyi bir ilişkiye atılan adımdır)
-özellikle öğrencilik yıllarında- alınan kitapların verdiği mutluluktur. bir an önce okumak istenir. sabahları yataktan kalkar kalkmaz kitap incelenir, koklanır ve güne büyük bir mutlulukla başlanır. tabi tüm bunların yanında benim hasta olduğum ihtimali de yer almakta.
kapılarındaki dandik şahsiyetlerin resimleriyle, içerden gelen yüksek ses angara havalarıyla ve siyah parlak takımlarıyla baş gösteren sazcılarıyla adım başı rastlanılabilecek pavyonlardır.
sosyal içerikli televizyon programlarında genellikle seviyeyi yükselttiği düşünülürek kullanılan hede. tabi bu çerçevenin boyutları herkese göre değişmekte.