istanbul zirvesini kıskanan yazarların yozgat zirvesinde buluşma etkinliğidir.
Fazla kalabalık olabilir ama endişe etmeyiniz işlek bir şehir olmasından mütevellit sorun olmayacaktır.
Sözlükte gördüğümüz üzere üniversiteyi kazanan kızlarımızın an itibariyle gidip boyatacağı saçtır.
Yapmayın kızlar, noluur.
Oylamanın bir dakikayı alması, mesajların gelmemesi, duraklamasının bir türlü düzelmemesi... ayrıca zall ın hala arkadaşlar düzeldi açıklamasını yapmaması da üzmüyor değil.
Düpedüz hepimizin bildiği yalandır.
Bir iki gece uykusuzluğun getirdiği duygularla kendinizi avutulabilir ama sonrasında yalan olduğunu idrak edersiniz.
Kolay olmayandır.
Tam ciddiye alacakken gözlerin ayağa ilişmesiyle gülme tutar.
Sevgili kişisiyle yapılacaklar listesinde ilk sırada yer alır.
Mutlu çiftlerin vazgeçilmezidir.
Bir sekiz yaşını, çekik gözlü çirkin bir chen için ne kadar da peşinde koşması durumu.
Sana kız mı yoktu be oğlum...
Hoşlaşmanın doruklarında olunan kişinin, usulca yanınıza gelmesi ve hem de az önce burnunu sildiği mendili önünüze atması.
Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz ulan al şu mendili derken, içinizdeki tüm hoşlaşma da sessizce gitmiştir.
Bir zenci bir beyaz kızı olup, hiç dudu'dan şüphe etmeme tadındaki gavatlıktır.
Yakıştı mı taci..
Olayı yanlış anlayan, kendini şarkı akışına fazla bırakan kızımızdır.
Bazen hayatın yıpratışı bazen yorulmuşluk içersine giren kişinin, ağrı dağının eteğinde olup uçma isteği uyandıracak bir ruh hali.
Anlamlandıramadığım insan modeli.
Tamam kimsenin içtiğine kimse karışamaz da, marifetmiş gibi şişeleri dizip atmak neye tekabül ediyor orası meçhul.
Derdinize teselliyi bulmak amaçlı gidilen psikoloğun, tam anlatırken; seninki de dert mi sen beni dinle bir de deyip dertlerini anlatması.
Halinize şükreder, terapinizi verimle halletmiş olursunuz.
Çekilmez. Yanında oldukça sizi de etkiler. Şükretmeyi bilmez.
Olumlu cümlelerinizi karamsar cevaplarıyla örter.
Herkes kendi adına konuşsun lütfen arkadaşlar ben burada çayımı içiyorum niye genelleme yapıyorsunuz.
Gece gece akla gelişiyle insanı sinir eden kezbanlıktır.
Masum, bir o kadar cürretkar mario her defasında kurtarır ve karşılığında sadece tenk yu mario cevabını alırdı.. yazık.
Muhtemel klasik bir türk ailesidir. Her pazar mutlu uyanır.
Kalan son sucuğu annenin yemediği evdir.
Aşkı evlilik mertebesine tatlı bir kır düğünü ile çıkartmak isteyen sevgiliyi boş meraya götürerek burası olsun diyen sevgili tipidir.
Tutarlıdır. Düğünde semaverle çay dağıtır. Aile reisi olabilecek potansiyelde bir bireydir.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/965322/ +
O kadar sıkılmak ve acaba ne iş yapsam da kimseye faydası olmasa diye düşünüp, hep mandalina ile mi yapalım biraz da portakal olsun diyen kişinin; portakalı yüzük yapma eylemidir.
Onca çatışma ve bazı olaylar sonucunda ölmez denilen polat'ın hamamda bir kızı kovalarken ayağına takılan bir sabunla ölmesi hali.. yazık.
ihihi benim gamzem var bak diyerek yüzünü şekilden şekile sokup, gamzesinin varlığını ispatlamaya çalışan kişinin yüz felci geçirmesi durumu.
Gece vakti yalnızlığınla baş başa kalmışken, ansızın tavana dalmış ona iş atarken tavandan ben artık ciddi düşünüyorum diye ses gelmesi. Korkutur.
Hakkını arayan sözlük kızıdır, ya ne diyecekti ?
Madem kır düğünü yapmayacaktın neden açık oyladın diye sorgularlar adamı.
Bütün şarkılarının tekdüze olması, aynı melodi havasının olması, yani nay ni nay nay diye şarkı sözleri yazması gelişememesinin sadece başlı sebepleridir.
daha fazla entry yükleniyor...