Kaç yaşınızda olursanız olun hep istenecek durumdur. Mesela ben. Mesaj atmasını isterim. Ağzının payını vermek için değil. bir ilişki beklentimden de değil. Bir süre konuşup mesaj atmamaya başlamak istiyorum sadece. Sönüp gitmesini. Yok olup bitmesini.
"yaşamak güzel şey doğrusu
üstelik hava da güzelse
hele gücün kuvvetin yerindeyse
elin ekmek tutmuşsa bir de
hele tertemizse gönlün
hele kar gibiyse alnın
yani kendinden korkmuyorsan
kimseden korkmuyorsan dünyada
dostuna güveniyorsan
iyi günler bekliyorsan hele
iyi günlere inanıyorsan
üstelik hava da güzelse
yaşamak güzel şey
çok güzel şey doğrusu!"
Dahil olduğum kulüp. Daha var 35'e, diyenlere şöyle bir anımı anlatayım:
Bir akşam dayım "Sen 25 yaşındasın. 5 sene sonra 30 olacaksııın!" dedi. Ben de kızmıştım ona. Halbuki içten içe 5 sene bana biraz uzak görünmüştü. Meğer ne kadar yakınmış. Şimdi 30'ları devirdik.
20'li yaşlarda olanlar. işte siz de böyle olacaksınız. Bir bakmışsınız 30'u, 35'i geçmişsiniz.
edit: 20'li
Ben: Eğer bir gün evlenirsek sen yapamadığın işler yüzünden beni ve benim çocuğumu suçlarsın.
O: Haklısın.
Meğer ben onun cevabını bildiğimden cümlemi kurarken ilişkiyi kafamda bitirmişim.
eskiden mordu. sonra moru sevmeye başladım. Yeşilini severdim. Sonradan ondan vazgeçtim. Bir ara kahverengiyi pek beğenmezdim. Kırmızı her daim favorimdi.... böyle gidiyor. Sanırım hayata bakış açısına, yaşa ve yaşılanlara göre değişebilen şey.
iç ses, diye söylendim
Çocukken şöyle dua ederdim Tanrı’ya:
Tanrım bana hiç erimeyen,
Kırmızı bir bonbon şekeri yolla.
Eski tül perdelerden gelinlik biçerdik
Kardeşimle kendimize durmadan,
Olmayan çayları,
Olmayan fincanlardan içerdik.
Olmayan kapıları açardık,
Olmayan ziller çaldığında.
Siyah papyonlu olurdu mutlaka
Resim defterimizdeki damat.
Yedi günde yarattığımız dünya
Mutlu olurduk pastel koksa.
Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya:
Olanlar oldu tanrım
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Kapının arkasında yokum demiştim
Ve divanın altında da.
Bulamazsınız ki artık beni,
Hayatın ortasında.
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Beni kimse bulamazdı
Tanrı’nın arkasına saklansam.
O Kocamandı, en kocamandı o.
Bir kız çocuğunun hayalleri kadar.
Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
Sonunda ben de alıştım.
Ah...dedim sonra,
Ah!
Taş bebeğim ters çevrilince ağlardı
Bir derdi var derdim.
Derdimi demeyi ben taşbebeğimden öğrendim.
Ninni derdim, ninni bebeğim!
Cam gözlerini kapardı, naylon kirpiklerini.
Plastik gözkapaklarının ardında,
Bilirdim rüyaları yoktu bebeğimin,
Gözyaşları da.
Ağladıkça tükürüğümden sürerdim gözaltlarına.
Bu kadar kolay harcamazdım rüyalarımı,
Kırmızı çantamda bayram harçlıklarım olmasa.
insan çıtır ekmeği ısırdığında,
Kırıklar dolar kucağına,
işte orası umudun tarlasıdır.
Ve orada başaklar ağırlaştığında,
Sayısız ah dökülür toprağa.
iç ses, diye söylendim
Ve ah dedim sonra,
Böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim.
Ah benim nergis kokulu cehaletim...
Ruj lekeleri bıraktın bardaklarda
Anlatmak isterdin kendini durmadan
Bir bardağa bile olsa.
Ne diyecektin, ne söyleyecektin
Şairlerin şahı olsan,
Bir AH’dan başka.
Ah benim nergis kokulu cehaletim
Bana yıllarca, bunca sözü boşa söylettin.
AH!
Güçlü bir el silkeledi beni sonra
Sanırım tanrının eliydi,
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan,
Çok şey geçmiş gibi başımdan
Ah dedim sonra,
Ah!
iç ses, diye söylendim.
Gel!
Ahlar ağacından sen de biraz meyve topla.
Uzun bir zamandan sonra uğrayıp halinden pek de memnun kalmadığım sözlük. Şöyle ki:
Eskiden bir yazar cevap verebileceğin bir entry yazamazdın. Yasaktı.Şimdi birakın yasakları, yazmaları, ayrı bir buton açılmış. Sözlüklerde yazar olanların nitelikleri düşününce bazı fütursuz ergenlerin klavye kahramanlığına çokça şahit olunuyordur diye düşünüyorum. Eski yuvam diye severim burayı ama çokça eleştirdiğim ekşi bile ilk sözlük olarak çizgisini bozmadıysa buradaki yöneticiler hangi akılla böyle bir karar aldılar anlamadım. Cevapları yaz, kavga et... Böyle sürer gider.
Üzerinden kaç sene geçmiş eski yönetici. Şimdi kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında? NE güzel sohbetlerimiz olurdu kendisiyle. SÖzlüğe emeği geçmiştir.
uzun zamandır uğra(ya)madığım sözlük. Geldim baktım bir sürü şey değişmiş. mouse bir şeyin üzerine geliyor seçenekler çıkıyor ve kayboluyor. Anlamadm ama anlarız.
Lucifer'i iyi taşıyan oyuncu. Şehla bakışları vardır. Sanırım gerçek hayatta bu yüzden gözlük kullanıyor. Aynı zamanda ingiltere'nin Galler yöresinden çıkmış galli oyuncu.