internet Girişimciliği, e-ticaret ve e-ihracat alanında eğitim ve danışmanlık veren, Erciyes Teknopark merkezli HT Bilişim Eğitim Danışmanlık firmasının Kurucu Genel Müdürü. Bu alanda üniversitemizde verdiği seminerden kendisini tanımıştım. Ayrıca Kayseri Ticaret Odası Meclis Üyesi, Üniversite iş Dünyası Komisyon Başkanı, Hesapları inceleme Komisyon Üyesi, TOBB Üst Kurul Yedek Üyesi yok yok anlayacağınız.
Yabancı dil konusunda destek aldığım americanlife'ın sakarya şubesi. Öğretmenleri ve kurdukları sistem çok güzel. Yabancı dil konusunda tavsiye arayanlara önerimdir.
yapılması gereken işgalin sloganıdır. sayfayı incelerseniz az kişi olmadığımızı görürsünüz. o zaman ne duruyoruz değil mi? bölgenin arazi şartlarını inceledim, rahat alırız.
messi'ye de tokatspor'da 83 numaralı formayı verdik mi tamamdır, zaten gelmeye niyetliymiş.
minik erkeklerimizi tam erkek yapacak olduğu söylenen ve dinimizce yapılması gereken sünneti kimin yapacağı bugün hala bir tartışma konusudur. kesilecek şey pilavın içinde kaybolacak bir lokma şey de olsa önemlidir.
illa biz yapacağız diyen birinci grup ürologlardır. derler ki "bölge bizim alanımıza giriyor bizim yapmamız lazım". ama buna çocuk cerrahisinden gecikmez : " hayır asıl bizim uzmanlığımıza giren bir konu."
ilgili konu illa giren bir yerde aranıyorsa bence sünneti kadın doğumcular yapsın o zaman. onların bölgesine daha çok giriyor bence.
ama bu işe daha sonra kulak burun boğazcılar ne der bilemem..
şu dünya'da insanoğlunun isteyeceği ikinci şeylerden biridir. birincisi eh tabiki adriana lima ile beraber olmaktır. fotoğraflarına baktım da nasıl taş gibi bir şey o öyle tercihlerimi sorguladım bir an için. neyse konumuza dönelim adrişi bırakıp.
son zamanlarda yabancılardan alıp bizlere uygulanan yarışma formatlarından birisi de yemekteyiz programı olmuştur. türk kültürünü yansıtmayı bırakın içinden bile geçiremeyen bu program ile insanlarımızın ne kadar küçülebileceğini öğrendik. her şeye kusur bulmalar, beğenmemeler, sen de kimsin götümün kenarı havaları..
buna rağmen o kameraman abiler nasıl çekim yapıyor aklım ermiyordu gün geçtikçe. adana ekibinin şokunu hali hazırda atlatamamışken yenileri gelmiş ve yine ilk yarışmacıya kusurlar bulunmuştu. o an dedim ki ah ulan bu yarışmada kameraman olmak varmış asıl. kimse gururundan yemeği beğenmiyor yemekler onlara kalıyor be. içerde yemek yapan kişiye "ay şu da çok güzel duruyormuş, yesem mi" dese zaten içerden sürekli olumsuz eleştiri alan yarışmacı onu yemeklere boğmazsa şerefsizim.
şu kriz zamanında acun'un feridun'u bile bu kadar mutlu olmamıştır be.
Tepeleri aşan güneş daha yeni aydınlatıyordu her yer. Sanki koşmuştu da yorguncasına göğe tırmanmaya çalışıyordu. Yeni bir gün mü başlıyor. Küçük bir bebek hafifçe gözlerini araladı. Yavaşça esnedi ve ellerini havaya kaldırdı. Sesler duyuyordu minicik kafasında. Yeni görmeye başlayan gözlerle annesini aradı. Uyuyordu o da. Ağlayınca annesinin geleceğini öğrenmişti. Gözlerini kırpıştırdı. Bir anda ağlamaya başlayacakken durdu. Anlamlandırmadığı sesler vardı bu sabah hayatında. Giderek arttı o anlamsız sesler. Giderek yaklaştı. Hedefe ayarlanmış bir füze küçük bebeğin evinin yanına düştü. Minik bebek asla bilemeyecekti ülkesindeki insanların bu sesten korktuklarını. Üstünde israilli çocukların imzalarını isimleri taşıyan füzelerden biri miydi? O çocuklar füzeden korkmaz mıydı? Oyun nasıl oynanırdı? Büyüdükçe insan gülmeyi unutur muydu? Yaşam hakkımı elimden aldınız, hem de ben size bir şey yapmamışken nasıl deniri bile öğrenemeden düştüğü yerde füze ağlayamadan susmuş ölü bir bebek, ölü bir anne, ölü bir baba, ölü bir abla, ölü komşular bırakmıştı.
Lübnanda çocuklar ağlıyor. Bomba sesinden korkan çocuklar ağlıyor. Büyümeye çalışıyorlar, uçak seslerinin korkutuculuğu arasında. Karşılardan bir silah sesi duyuluyor. Önce bir sessizlik oluyor. Ardından çığlıklar, kara, NATOsuz ve notasız çığlıklar kaplıyor her yeri. Çocuklar. Büyümeye çalışıyorlar. Ertesi sabah gazetelere manşet olmamaya uğraşıyorlar. 11 sivil ölü, 25i de ağır yaralı olmamak için dua ediyor bu çocuklar. Kanayan, asla pıhtılaşmayan bir yara gibi gözüken israil-Filistin Savaşının ortasında yaşam solumaya devam eden yaşanmamış bitkin yaşamlar. Yüzyıllardan beri paylaşılamayan topraklar. Bu topraklarda yapılan savaşlar; Savaşlarda ölen çocuklar. Bitmeyen bir toprak kavgası. Ölümü erken getirir bu toprak meselesi. Canını alır. Toprak kavgası. insanoğlunun en büyük laneti. Canlar alan, yürekler dağlayan bir hadise. Geçmişten günümüze her savaşın temel nedeni. Kurbanlar verilen Tanrıların en haşmetlisi. Ortasında bıraktığı minik canlar. Bilin ki savaşlar hiç doymaz, insan kanına; insanlar da doymaz, toprak kavgasına.
not: birkaç yıl önce yine aynı çatışmalardan ötürü yazdığım bir yazıdır. hala hiçbir şeyin değişmediğini görmek çok acı.
lily allen'in şarkılarından birisidir. ldn klibinde müzik markette bu şarkı arka planda çalmaktadır.
I don't wanna start a fight,
But in the background I can hear you chatting shite,
I hear it every night.
And you think that your really cool,
You've been doing it since we were both at school,
Now who looks like a fool.
Chorus
You're no friend of mine girl
And I've known it for a while girl,
You're just a waste of time girl
Why don't you have another line girl.
Hook
Tell me what did you expect?
Have you got no self respect?
Reputation to protect?
Soon you'll be a nervous wreck.
(x2)
What happened to the good old days?
I was thinking it was all a stupid phase,
Who are you anyway?
I know ive had this all before, i know some people calling me a hore,
Dont know you anymore.
tomb raider serisinin iyi mi kötü mü karar verilemeyen karakteriydi. lara croft'u lara croft yapanlardan birisi olmasına rağmen dirisiyle de ölüsüyle de lara'ya sonradan çok zarar vermiştir.
olmayan dizilerdir. artık son zamanlarda nedense yapımcılar çocukları sihirle ekranda tutabileceklerine inandıkları için bütün kanallarda bu furya devam etmektedir.
peki nasıl başladı bu furya? harry potter'ın kısa zamanda edindiği başarı göz kamaştırıcıydı. fakir bir kadını bir anda dünyanın en zengin insanlarının arasına sokup hayatımızdaki en masum büyücüyü ticaretle birleştirmişlerdi. ve her şey ondan sonra başladı. insanlara sihir yapılmış gibi türedi sihirli anneler ve teyzeler. ayşe teyze bile sihirlendi. bazıları bu sayede rowling kadar olmasa da kazanıyor olmalı ki başka başka sihir dizileride gelmeye devam etti.
hepsinin aynı basma kalıpta olduğunu saymazsak bu tür dizilerin çocuklara öğretici bir şeyler verdiklerini düşünebilir miyiz? en azından çocuklar iyi ve kötünün farkını normal insanların hikayesinde öğrenemez mi? açıkçası dizilerde türlü kötülüğü sihirle düzeltemeyeceğini anlayıp bunalıma girebilecek bir nesil yetiştiriyoruz.
göksel'in yeni albümünün ilk klip çektiği şarkısı.
edit: sizi denemek için vahşi otlar yazdım ben. tabiki de biliyorum yabani otlar şarkının adı. şaka şaka tamamı ile youtube'un azizliğine uğradım. şarkıyı yükleyen biri vahşi otlar diye kaydetmiş. şimdi tekrar dinledim de vahşi otlar diye bir şey bile geçmiyor şarkının içinde. o kadar rezil biriyim yani.
hemen fesat şeyler düşünmeyin. belki hasta dinlenmesi gerek. böyle bir durumda bir iki gün yatsın bol sıvı ve vitamin alsın geçer kendiliğinden. hemen ilaç almasına gerek yok.
normal yaşam döngüsü sırasında vücudun belli dokularına ait hücrelerin belli süreler içinde ölmesi ve kendisini tekrardan yenilemesidir. kadınlarda görülen menstürasyon döngüsü bu olaya örnek olarak gösterilebilir.
şu an beş yaşında olan ve doktorların bir günden fazla yaşamaz dediği kenadie'nin lakabıdır. minik kızda her 100 insanda bir görülen cücelik hastalığı vardır. ama ailenin kızlarına olan sevgisi gerçekten yadsınamaz bir gerçek ve minik kız gerçekten çok tatlı gülümsüyor.