Doların 2 TL'nin de üzerine çıkması şaşırtıcı olmaz. insanı şaşırtıcı gelen, bu hükümete ve bürokratlarına güvenip de doların 2 TL'nin altında kalacağını zannetmek.
sanatçılığı ile toplumsal duyarlılığı/ politik duruşu ters orantılı bir aktördür. kendisini hiç bir eylemde/ protestoda göremiyoruz. memleket o kadar da güllük gülistanlık değil oysa ki. şener bey, iktidarları rahatsız etmekten bu kadar korkmayın.
edit: AKsaraydan ödül alarak yukarıda söylediklerimi teyit etmiştir.
Denizli d.m.m.a. adıyla maruf olan canım okulum büyümüş, serpilmiş ve adı paü olmuş....hey gidi günler hey...Sene 1979, aylardan Eylül. çamlık kolejinden satın alınan lise binasının çatı kiremitlerine beyaz boya ile "denizli d.m.m.a." yazısı yazılmış ve anadolu'dan kalkıp, başka bir anadolu kenti olan denizli'ye, "üniversiteye" gelen benim gibi bir garibanın, bu yazıyı ve okulun girişine iliştirilmiş bakkal tabelası gibi bir tabelada okulun adını görünce yaşadığı düş kırıklığını, geçirdiği şoku anlatamam. akademi başkanlığını da yapan bir adet profesörümüz, prof. dr. ziya alkan'ımız vardı (yaşıyorsa allah selamet versin, ölmüşse gani gani rahmet eylesin); bir adet de doçentimiz, do. dr. merhum Mesut Köseoğlu'muz vardı (Allah rahmet eylesin, çok iyi bir insandı). diğer hocalarımız ise denizli'de serbest mühendislik yapan meslek büyüklerimiz ile odtü ( doç dr. ali imre usseli) ve ege üniversitesinden ( dr. adnan akyarlı, merhum çetin varlıorpak, prof. dr. aziz balcı, prof.dr. sıracettin bilyap, nazif girgin)...çok sonra da (1982'de)iTÜ'den gelen hocalarımızdı(merhum Yalman odabaşı, halûk gerçek ve soyadını anımsayamadığım, temeller dersine giren bülent bey)....kantin ve yemekhane diye bir barakamız, sosyal aktivite yapabilelim diye de kantinin kuzeyinde konuşlanmış basket sahamız vardı...hey gidinin denizli d.m.m.a.'sı heyyy!!!!gençler, okulunuzun kıymetini bilin! emin olun, hayatınızın en keyifli günlerini yaşıyorsunuz ve eminim yıllar sonra -tıpkı benim gibi- okulunuz aklınıza gelince gözleriniz buğulanacak, o dönemdeki arkadaşlarınızın ve hocalarınızın sesleri kulaklarınızda çınlayacak, sevgililerinizle geçirdiğiniz saatler ile okulunuz özdeşleşecek. hele de denizli'ye dışardan gelmişseniz, orası artık sizin ikinci memleketiniz olacak, belki denizli'ye damat ya da gelin olacak ve artık denizlili sayılacaksınız.....yaaa, yine çok kötü oldum....bu günlerin değerini bilin...hiç birinizi tanımasam da hepinize sempati besliyorum, inanın.
ulan şu platformda, cumhuriyet düşmanı feullah gülen propagandası serbest, ama "başlatma kendine de fetullah'ına da" demek kabahat oldu. sözlük moderatörü "bir yerinden" mi korkuyor ki benim bu ifademin olduğu 19279433 nolu entrymi silmiş. ulan madem bu kadar ödleksiniz, bu platformu niye açtınız? bu lafımda ne buldunuz da sildiniz?
Ulan şu platformda, feto propagandası serbest ama "başlatma kendine de Fetullah'ına da" demek kabahat oldu. sözlük moderatörü "bir yerinden" mi korkuyor ki benim bu ifademin olduğu 19279433 nolu entrymi silmiş. Ulan, madem bu kadar ödleksiniz, bu platformu niye açtınız? Bu lafımda ne buldunuz da sildiniz?
Ulan ne solcuymuş a.k. Bitiremediniz ulan bu solcuları. adamların ocağına incir diktiniz, hâlâ soğuk savaş dönemi lafları ile demagoji yapmak zavallılığına düşüyorsunuz . Demek ki bu solcularda iş var arkadaş. Baksanıza, adamların ölüsü (!) bile dudak uçuklatıp, saçmalatıyor.
Ulan ne solcuymuş a.k. Bitiremediniz ulan bu solcuları. adamların ocağına incir diktiniz, hâlâ soğuk savaş dönemi lafları ile demagoji yapmak zavallılığına düşüyorsunuz . Demek ki bu solcularda iş var arkadaş. Baksanıza, adamların ölüsü (!) bile dudak uçuklatıp, saçmalatıyor.
Mantık evliliği yaptığını sanıp da evlendiğine de, evleneceğine de çoktan pişman olmuş olan; ancak, evdeki ve eldeki "sigortadan" da olmak istemeyen; lâkin, gözü her an dışarı kayabilecek kadındır.
burnundan kıl aldırmıyordur. "Ayna ayna, güzel ayna; söyle bana, bu dünyada benden güzeli var mı?" sorusunu sora sora ömür tüketir. Sonra da sevgilisi olan hemcinslerine düşman kesilir.
Bazıları higgs bozonunun keşfini küçümsese de benim gibiler o tanrı parçacığının anlamını biliyor. Yine biliyorum ki bilimsel gelişmelerin günlük hayatımıza yansımalarından herkes nasiplenecek, tıpkı, bu başlığı açarak aklınca dalga geçen insanların da sebepleneceği gibi. Bu keşfin o kadar önemli olmadığını söyleyenlerin fizik bilimi ile ilgilerinin olmadığı belli. Unutmayın bugün aya gitmeyi önemli saymıyorsak,bunun nedeni başka gezegenlere uzay araçları yollayabildiğimiz için; başka gezegenlere uzay araçları yollayabiliyor ve ay turizmi organize edebiliyorsak, bunları da o zaman için Neil Armstrong'un deyişi ile "benim için küçük, ama insanlık için büyük adım"a borçluyuz.
Biyografi düşkünü olduğunu söyleyen bu elemanın biyografisini aradım taradım ama ı-ııh! Yok, yok, yok! Sadece 24 Aralık 1966 Akçaabat doğumlu olduğu yazıyor. Kendine ait sitede; idefix sayfasında; kendi kitaplarında sadece bu bilgi var. Kendisine ya da onu tanıyanlara buradan sesleniyorum: Bu elemanın eğitim durumu nedir? Hangi okullarda okudu? Hangi üniversiteyi bitirdi? Kaç yılında, hangi konuda uzmanlık elde etti? Hangi dilleri biliyor? Babası merhum Ahmet Yaşar MUMCU'nun psikiyatri uzmanı olduğunu ve 1970'li yıllarda Samsun'un Terme ilçesinde pratisyen hekimlik yaptığını, bilâhere uzmanlık aldıktan sonra Samsun'da "Ruh ve Sinir Hastalıları Uzmanı" olarak hizmet verdiğini biliyorum da, bu Cem MUMCU'yu bilemiyorum. Ve eğitim- öğretimi de dahil olmak üzere geçmiş birikimlerini bilmek istiyorumç.
5-10 yıla kalmaz Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi açılır. Şüphesiz ki 40-50 öğrenci kabul edilen, ÖSS'de ilk 300-500'de yer alan öğrencilerden oluşan butik bir fakülte olacaktır. Malum, öğrenim dili ingilizce olup, hocalarının çoğu uluslararası üne sahip Hukuk Fakültelerinde master, doktora yapmış olacaklardır. Bize de "sözlüklerde" kelam etmek düşecektir. Ulan , bu okula giremiyorsak da hiç olmazsa hakkında kelam ediyoruz.
Okul, çok müthiş bir okul. Eğitiminin kalitesi çok iyi. De, yalnız küçük bir sıkıntısı var. Bazı mezunlarını görünce, "ulan bu ne iş!" demeden kendinizi alamıyorsunuz. Milli görüşün ebedi hocası Necmettin ERBAKAN mı dersiniz; Suriye'nin fatihliğine soyunan R. T. Erdoğan'ın akıl hocası olan, 2013 model Akşemsettin de diyebileceğimiz Ahmet DAVUTOĞLU mu dersiniz; yoksa, Türk matbuatının 21.Y. Y. stariçesi ve geleceğin Nazlı ILICAK'ı olacak olan Nagehan ALÇI mı dersiniz...Ne ararsanız mevcut. Allah'tan okulun tek defosu bu tipler.
Şahan "Gök"e bakar, biz Şahan'a. Eh, bu arada "malı" da Şahan götürür. Şahan'ın yaptığına "a-aaa, cambaza bak, cambaza" denir. Ne yaparsın, ekmek davası; herkes bir yol tutturmuş gidiyor.
Uzun boyluların kısa boylulara oranla daha zevzek oldukları tespit edilmiş. Bu tespitin ne kadar doğru olduğunun kanıtı da bu entry başlığını açan 1.90'lık yurttaşımız. Hemen belirteyim, ne kısa boyluyum, ne de zevzeğim.