lise yaşlarındayken gerçekleştirdiğim fantastik eylem. özellikle kışın yapınca -havlular pistir diye kurulamadığım için- ellerim deli gibi çatlar, bembeyaz olur, sağa sola sert bir şekilde çarpınca kanardı. buna ek olarak ışıkları ve kapıları dirseğimle açardım. her fırsatta ellerimi kolonyalardım. paraya el sürmemeye çalışırdım falan.
şimdi 10 kere falan yıkıyorum. ellerim de pek çatlamıyor. bayağı düzeldim yani.
ekleme: o dönemlerde hastalıklar, geçiş yolları ve belirtileri hakkında bir kitabı karıştırırdım sürekli. ondan gaza gelmiştim herhalde.
halk arasında genellikle yanlış kullanılan bir terimdir.
kendisine verilen paradan daha yüksek derece performans sağlayan ürünler için kullanılır. ancak, bunu belirtirken "bunun fiyat performans oranı çok yüksek; süper bişi" denilir. halbuki bir fiyat/performans ürünü ne kadar başarılıysa oran da o kadar azdır. 0'a yakın ya da eşit olan ürün tam bir fiyat performans canavarıdır.
örneğin, nvidia 8800gt'yi ele alalım. zamanında bu ekran kartının fiyatı 300 tl iken verdiği performans 450 liralık kart performansı idi.
öyleyse;
fiyat/performans=300/450 -> ~0,6
görüldüğü gibi, kart kendisine verilen paradan çok daha fazlasını sağlıyor.
300 tl'ye 150 liralık performans veren bir ekran kartının oranı ise;
fiyat/performans=300/150 -> 2
kısacası;
fiyat/performans oranı yüksek olan ürün -> kötü
fiyat/performans oranı düşük olan ürün -> iyi
ekran kartı performansı gayet iyi ama benim şahsi fikrim dizüstü bilgisayarda oyun oynanmaz. oyun için alıyorsanız gidin aynı parayı masaüstü bilgisayara verin, birkaç kat daha iyi performans alın. olmadı oyun konsolu alın.
hayatında hiç burnu kanamamış insanlar da vardır. ne aşırı stres, ne sıcak havalar, ne de burna alınan darbe etki etmez bunlara. bi ara gidip baktırıcam benim burnum mu bozuk diye...
2009 senesinde, guitar hero world tour sayesinde tanıştığım grup. o günden beri -ki nerdeyse 4 yıl olacak- sürekli dinliyorum. arasıra "ulan, niye bu kadar geç tanıştım bunlarla" diye düşünsem de, tüm albümleri biriktirip dinlemiş olduğum için seviyorum. haftada en az bir kere in the presence of enemies, octavarium, home, misunderstood, fatal tragedy, learning to live patlatır kendime gelirim. bunun verdiği tadı bir tool'dan alıyorum.
genelde bilim ve teknolojiyle alakalı bölümler tarafından verilen bir diploma türü. adı üstünde bilim diplomasıdır. alakalı bir bölümde master yaptıgınızda master of science derecesine sahip olursunuz...
genellikle windows ile aynı şey sanılmaktadır. sanılanın aksine, windows, microsoft'un yüzlerce ürünlerinden birinin ismi olup kendisine ait bir logosu vardır (dalgalanan pencere) ve zaman zaman geliştirilmiştir. microsoft ise 25 senedir "pac-man logo" olarak bilinen meşhur simgesini kullanmış ve ağustos 2012 sonlarına doğru değiştirmiştir.
zor bir alandır. performans ve network optimizasyonuydu, thread-safety'siydi, alt sistem dizaynıydı, bug düzeltmesiydi derken zaman kaybetmek mümkündür. tek başına uğraşmak için birden fazla alanda bilgi gerektirir; aynı zamanda hem modellemeci ve grafik/network/gui/database programcısı olmak gibi. zevklidir, o ayrı.
4.5 senedir başına gelmeyen olay kalmamasına rağmen henüz sadece deklanşörü arızalanan, dayanıklı telefon. bozulsa da yeni telefon almak için bahane bulmuş olayım diyorum; bozulmuyor alet. şarjı da hala 1 hafta gidiyor...
zamanının all in one telefon modellerinden. k750i'nin walkman versiyonu.
private ip-public ip dönüşümü yapmaya yarayan bir yöntemdir network address translation. private ip adresleriyle döşenmiş bir local area network'ten wide area network'e çıkarken, private ip'yi public ip'ye dönüştürmeye ve yine tam tersi işlemi gerçekleştirmekte kullanılan ultra süper birşeydir. tükenmekte olan ipv4 adreslerinin hala kullanılıyor olma sebeplerinden biridir. buna ek olarak, isp tarafından kullanıcıya atanan tek bir public ip'nin birden fazla bilgisayar tarafından kullanılmasını sağlar. böyle birşey olmasaydı her bilgisayar için ayrı bir public ip kullanıyor olurduk ve ipv4 birkaç sene önce tükenmiş olurdu. router üzerinde çalışır genelde -aksini görmedim, hayal de edemiyorum-.
hayranları tarafından yerden yere vurulsa da dream theater'ın güzel bir parçasıdır (bana göre herhalde). pek dream theater'ın elinden çıkmış gibi durmamaktadır o ayrı...
yamulmuyorsam programların windows api üzerinden yapmaya çalıştığı call'lara "oldu" diyip win32 api taklidi yapan yazılım (cok emin olmamakla birlikte). emulator olmayan şey.
spicy black isimli ürününün sprey olanını 1-2 yıldır raflarda göremediğim firma. kullandığım deodorant (spicy black olmayan) ne zaman bitse hüzünlenir, 2 sene önce bitirdiğim boş spicy black kutusuna dolu gözlerle bakarım.