başıma gelendir. Tam dört yıldır anneler gününde beraber olamadık anamla. Bir türlü fırsat olmadı. bugün yayın yaptığım radyoda millet yayından sonra annesine giderken ben sigara ve kahveye koştum. Çok zor lan. geçen yıl beraberdik aslında anneler gününde ama babam hapiste olduğu için o sıralar, geçen yılı yıldan bile saymıyorum ben. Şimdi ahmet kaya dinliyorum ve acayip duyguluyum. dokunsanız ağlarım lan. olm yanınızdaysa anne babanız, kalkın sarılın lan. ellerinden yüzlerinden öpün oğlum. doyun lan onlara.
gerçekten çok merak ediyorum? bir kaç yazar var böyle ayetlerle ilgili saçma sapan başlıklar açıyorlar, entryler giriyorlar. yahu inanmıyorsan inanma, inananlara saygı göster. ya gerçekten belli başlı konulara saygı göstermek lazım ya, bu sözlükte böyle kurallar var diye biliyorum ben. ayıptır abi. her boka bi lafınız olmasın, olacaksa da saygı kuralları çerçevesinde olsun ya.
Edit: Müslümanlarla alıp veremediğiniz ne diye sormadım, islamla alıp veremediğiniz ne diye sordum. verdiğiniz cevaplar islamın değil, müslümanların sorunlarıdır.
bu da demek oluyor ki, aklında ensest fikirler vardı, vicdanını rahatlatacak bir şey arıyordun ve sonunda Hz.adem'e kadar götürdün ve oradaki inceliği anlayıp bütün her şeyi ensestin serbestliğine yordun. bir kere kuran okuyun be abicim ya.
bakın bu herkese saygı duymadığım anlamına gelmesin. Herkese saygım var ama sadece anlamadığım için soruyorum; ayak fetişizmi nedir oğlum? yahu ayak lan, ayak.
sürekli kendinizden farklı olanları eleştirmekten, siyasetten, eğlenmekten, hiçbir şey yokmuş gibi davranıp kendinizi kandırmaktan bıkmadınız mı? gelin toplu şekilde intihar edelim.
lan yeter lan. Ulan ben sizden bir destek görmedim, hastaneye gittiğimde muşmula suratlı personellerinizi çektim, sigortam olduğunda da bi gram faydanızı görmedim, ulan ben öğrenciyim lan üniversite okuyorum oğlum her ay para kitliyorsun bana. 1000küsür borcum var lan ne istiyorsunuz lan? Ulan eline gücü alan deliriyor amk! Bu siyasi partilere değil, bütün siyasilere olan isyanımdır. Yeter lan anarşizm taraftarı olcam sizin yüzünüzden.
sevgili yazar arkadaşlarım, ben kitap yazıyorum. yaklaşık seksen sayfası tamamlandı fakat kitabı Wordpad'de yazıyorum. Sorum şu; Wordpad'de yazınca atıyorum word'de de açabilir miyim yazdıklarımı? ben bilgisayarıma wprd ya da powerpointi yükleyemedim çünkü anlayamadığım bir sorun var, mecburen wordpad kullanıyorum.
yayın yaptığım radyoda canlı müzik de yaptığım için reklam sahiplerinden ''bizim düğünde de çalar mısın? nezih bir ortam olacak.'' teklifini aldım. bir ay önce oluyor bu olay ve kabul ettim. Bugün gittim, gerçekten de bayağı taştaşlı insanların arasına düştüm. iki metre sakalımla, sinek kaydı erkeklerin yanında ''parlıyordum''. sonra efendim ben müziği icra ettim, paramı da aldım. Çatır çutur yiyemeyeceğim çünkü kaldığım yurda vermem gerekiyor. Oradaki insanların niyetleri iyi olsa da, hayatın acımasızlığını aptal insanlardan para alırken gördüm. Kendimle gurur duydum, sakın yanlış anlaşılmasın ama verdikleri para onlar için ne kadar değersizse benim için de barınacak yerimin devam etmesi açısından o kadar önemliydi. Hayat gerçekten kıçıyla gülüyor dostum.
ya iki dakikada bir tesettür başlığı açılmış. Yahu size ne? insanlara nasıl karışırsınız lan? belli bir yaşa gelmiş hiçbir kızı kimse zorla tesettüre sokmuyor, aptallıklarınıza kılıf aramayın.
tumblr üyelerinin zannettiği durumdur. facebook, twitter gibi diğer sosyal paylaşım sitelerinde üyelikleri bulunanları dışlarlar. sanki kendileri milyon dolarlar verip üye oldular. sinir bozucu tiplerdir. sürekli edebiyat, aşk, yalnızlık peşine koşar, kendilerini herkesten daha donanımlı zannederler. Hepsi değil tabii ki. Edebiyatın, aşkın ve yalnızlığın tamamen bireysel olduğunu düşünen biri olduğum için tumblrda bunu yapanlar benim sadece özenti tiplerdir.
geçen yıl başıma gelmiş olaydır. 4 yıllık üniversite kazanamamam yüzünden işe girmiştim. ilk gün her şey güzeldi. sonra yapılan haksızlıkları görünce her giren müşteriye küfretmeye başlamıştım, aslında müşteriye küfretmiyordum. tamamen içeri giriyor olmalarına küfrediyordum. sinir hastası olmuştum. pazarda broşür dağıtırken lisedeki kız arkadaşlarımla karşılaştığımda bana üniversitede takıldıklarını ağızlarını yaya yaya söylediklerinde aklım başıma gelmişti. son iki ay kala çıkıp tek istediğim bölüm olan radyo tv sinemayı kazandım. şimdi de isteklerim için çabalıyorum ama şunu da öğrendim, insan gerçekten istedi mi her şeyi yapıyor. Özet olarak, a101'e sakın çalışmak için girmeyin.
Bunlar insanlara ilişmezler. Bizler gibi iyileri de kötüleri de vardır cin aleminin. iyi olanlarından korkulmamalıdır. kötü olanlar ise ciddi felaketlere yol açabilirler. şahsımın gördüğü çok vaka vardır, korkunçtur.
çok aptaldırlar. Gerçekten sevmek sevilmek gibi şeylerden habersiz, iğrenç mahluklardır. uzak durulmalıdır, aksi takdirde çok can yakıcıdırlar. Soylarının tükenmesi umulur.
denince aklıma direkt muazzam bir yazar gelir. fikirlerimiz çok zıttır ama yazmayla uğraştığım için hedefim onun gibi olmaktır. o kişi Emrah Serbes'tir.
bugün benim iki kez yaşadığım hayal kırıklıklarımı, kıyamet diye anlandırmamdır. Önce yayın yaptığımız radyodan yayın günlerimizin ikiden bire düştüğünü duydum. Edebiyat, felsefe, varlık, kaybediş konuştuğumuz için, teoman, duman, myy çaldığımız için şikayetler gelmiş. Sadece pazar günü yayın yapacakmışız. Sonrasında ummadığım anda canlı müzik teklifi geldi ve denenme amaçlı gittim. Gider gitmez oraya ait olmadığımı anladım ve performans olarak zıçtım. En iyi yaptığım şey olarak düşündüğüm şarkı söylemeyi, hayatımda yaptığım en kötü şeye çevirdim. bugün zaten çekilmez olan hayatım, tekrar kıçıyla gülüp, çekilmezliğini pekiştirdi.